Türk müzisyen Görkem Şen, 2010 yılında icat ettiği ve "Yaybahar" adını verdiği sıra dışı akustik enstrümanın, klasik müzik aleti olarak tanınmasını amaçlıyor.
Konser vermek için geldiği Hırvatistan´ın başkenti Zagreb´de, AA muhabirine açıklamada bulunan Şen, geçen dokuz yıllık süre zarfında, sürekli olarak Yaybahar´ı geliştirmek için çaba sarf ettiğini anlattı.
Şen, farklı müzik ezgilerine her daim ilgi duyduğunu belirterek, "Dünya müziğini ve farklı enstrümanları araştırdıktan sonra doğal malzemelerden akustik tınılar üretmeye başladım. Genellikle Doğu müziğinden etkilendiğimi söyleyebilirim." dedi.
Farklı müzik türleri üzerinde çalıştıktan sonra kendi enstrümanını yapma cesareti bulduğunu dile getirerek, "İcat edeceğim enstrüman diğerlerinin kopyası ya da benzeri olmamalıydı." diye konuştu.
Şen, ilk olarak ses laboratuvarında çalıştığını ve dört yıl boyunca 30 farklı telli, vurmalı ve klavyeli enstrüman oluşturduğunu ifade ederek, "Araştırmalarım sırasında yeni bir sese ulaştım. Yaybahar´ın deneysel değil, klasik bir müzik enstrümanı haline gelmesini amaçlıyorum." dedi.
"Keşfedilmemiş sayısız akustik tını var"
Yaybahar´da kullandığı malzemelerin eşsiz olduğunu söyleyen Şen, "Sadece enstrümandaki teller seri üretim. Yaybahar, enstrümanın gövdesi ve telleri arasında kurulan bir köprü sistemi. Ses kaynağı davullar ve teller. Arasına bağlanan spiral yay, davul ve teller arasında bir köprü oluşturuyor. Tellerden oluşan titreşimler, yay vasıtasıyla davula ulaşıp akustik seslerin oluşmasını sağlıyor." ifadelerini kullandı.
Enstrümanın boyun kısmındaki mekanizmanın kaydırılması neticesinde ses ölçeğinin değiştirilebileceğini anlatan Şen, mevsim ve su kaynağı anlamlarına gelen "bahar" ile "yay" kelimelerinden oluşan Yaybahar´ın, şiirsel bir isme sahip olduğuna dikkati çekti.
Şen, dünya müziğinin gelişmesi için yeni enstrümanlar icat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Keşfedilmemiş ve kullanılmamış sayısız akustik tını var. Yaybahar´ı tam anlamıyla geliştirdiğim zaman keşiflerimi ilgilenen herkesle paylaşmak istiyorum." dedi.
Şen, Yaybahar´ı geliştirmek için İstanbul´un kalabalığından uzaklaşma ihtiyacı duyduğunu belirterek, iki yıl önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti´ne yerleştiğini ve çalışmalarına da burada devam ettiğini sözlerine ekledi.
