Arap milliyetçiliği ve basiretsiz liderliği sebebiyle yaklaşık kırk sene önce Hizbullah genel sekreterliğinden alınan Tufeyli, o günden beridir kişisel hırslarını demeçlerine de yansıtıyor.
Hizbullah’ın rayından çıktığı, ABD-İsrail’e hizmet ettiği gibi hiçbir nesnel veriye dayanmayan, ipe sapa gelmez iddiaları seslendiren Tufeyli, son olarak Türkiye medyasında da kendisine yer buldu.
Hem de zamanlaması manidar olacak ki, Hizbullah’ın birkaç gün arayla önce İsrail askeri aracını imha etmesi, ardından İsrail İHA’sını düşürmesinin ardından…
Hizbullah’ın Siyonist rejime karşı operasyonları birçok kesimde takdir toplamışken, Tufeyli ile yapılan bu röportaja hüsn-ü zanla bakmak elde olmasa gerek.
Haber 7 Yazarı Taha Dağlı ile yaptığı röportajında Hizbullah’ın Filistin davasını unuttuğunu savunan Tufeyli, ‘Hizbullah askeri örgütü İran siyasetinin silahı haline gelmiştir. Stratejisini, operasyonlarını hatta günlük yapacağı faaliyetleri bile İran düzenlemektedir. Yani bu sebepten ötürü Hizbullah'ın Suriye'deki politikası hakkında hiçbir şey söylemek mümkün değildir. Yani İran ''Suriye'ye gir'' derse Hizbullah girer. İran Hizbullah'a ''Müslümanları öldür'' derse öldürür. Eğer bir gün İran Hizbullah'a ''oradan çık'' derse ancak o zaman çıkar’ ifadelerini kullanmış.
Sahaya mı kulak vereceğiz; Tufeyli’nin bitmek bilmeyen nefsani hırslarına mı?
Filistin’de İsrail ile savaşan Hamas ve İslami Cihad başta olmak üzere tüm direniş grupları tek bir ağızla Hizbullah’ın sadece siyasi değil, askeri olarak da kendilerine destek verdiğini defaatle açıklamasına rağmen, üst düzey bütün siyasi aktörler bu konuda şahitliklerini dile getirmesine rağmen halen bu beyanatlara kulak vermek gülünç.
İşin en acı tarafı ise mezhepçilik hastalığından kurtulamayanların bu röportaja gösterdikleri yakın ilgi.