TÜBİTAK tarafından yapılan yazılı açıklamada, İstanbul ve çevre illerde hissedilen deprem sonrasında kamuoyunda, deprem çalışmaları ve tedbirleri hakkında haklı bir hassasiyetin meydana geldiği belirtilerek, "Yayın organlarında yorumcuların, 56 yıllık ulusal araştırma kuruluşumuz TÜBİTAK’ı töhmet altında bırakan ve deprem çalışmaları alanında güvensizlik oluşturacak yorumlarına da üzüntüyle şahitlik ediyoruz." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, kamuoyunun doğru ve sağlıklı bilgilendirilmesi açısından bazı bilgilerin paylaşılmasına ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.
'55 SİSMOLOJİK GÖZLEM İSTASYONU'
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) bünyesindeki Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün, 20 milyon doları aşan altyapı yatırımlarıyla sismolojik gözlem konusunda deprem araştırması yapan, saygın ve yetkin bir kurum olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bilim insanları ve uzman araştırmacılardan oluşan bir ekiple çalışmalarını sürdüren enstitümüz, yürüttüğü projelerin niteliğine göre üniversitelerden de danışman akademisyenler görevlendirmektedir. Enstitümüz yer bilimleri projelerini sevk, idare ve koordine etme noktasında ülkemizdeki çatı kurum olarak, devletin ihtiyacı olan Ar-Ge'yi kendi kaynaklarıyla gerçekleştirmektedir. Yer bilimleri araştırmalarının en önemli girdisi bilindiği üzere veridir. Oldukça maliyetli bu alanda enstitümüz, kurumlarımıza, üniversitelerimize ve bilim insanlarımıza kaynaklık etmektedir."
Enstitü'nün, ülke genelinde 30'u Marmara Bölgesinde olmak üzere 55 sismolojik gözlem istasyonun bulunduğu aktarılan açıklamada, bu istasyonların, yer hareketlerinin hızını anlık kaydettiği, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına (AFAD) ilettiği belirtildi.
AR-GE'YE 1.4 MİLYAR LİRA
Bilim insanlarının deprem ve sismografi alanındaki projelerinin de TÜBİTAK aracılığıyla desteklendiğine dikkat çekilen açıklamada, şu bilgiler verildi:
"Bu kapsamda, 1999'a kadar deprem araştırmalarıyla ilgili sadece 45 proje destek görmüşken, son 17 senede 217 proje desteklenmiştir. 2006-2019 yılları arasında onaylanan projelere yaklaşık 110 milyon lira kaynak aktarılmıştır. Marmara Bölgesi özelinde yürütülen TÜBİTAK projelerinin yüzde 34'ü ve kullandırılan bütçenin yüzde 38'i İstanbul Teknik Üniversitesine (İTÜ) verilmiştir."
Deprem araştırmaları konusunda mülga Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Kalkınma Bakanlığı aracılığıyla 2002'den bu yana üniversitelerin 29 farklı projesine 200 milyon liranın üzerinde ödenek sağlandığı hatırlatılan açıklamada, İTÜ'ye aktarılan kaynağın ise 9 milyon lira olduğu dile getirildi.
Açıklamada, deprem ve sismografik araştırmaların yanı sıra, İTÜ'de yürütülen binin üzerinde farklı Ar-Ge projesine, TÜBİTAK'ın mülga DPT ve Kalkınma Bakanlığı vasıtasıyla 2002-2019 yılları arasında yaklaşık 1,4 milyar lira ödenek tahsis ettiği anımsatıldı.
TÜBİTAK'a yapılan proje başvurularının değerlendirilmesinde, TÜBİTAK'ın hiçbir idari karar yetkisinin bulunmadığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bahse konu projeler, alanında uzman akademisyenlerin dahil olduğu bağımsız bilimsel kurullar vasıtasıyla değerlendirilmektedir. Bu anlamda, deprem alanındaki projelerin TÜBİTAK tarafından keyfi bir şekilde reddedildiği yönündeki iddialar, 2002'den bu yana 217 projeyi onaylayan, her biri birbirinden değerli bilim insanlarımızın oluşturduğu bağımsız kurullarımıza da büyük haksızlıktır."