Bahreyn başkenti Manama´da düzenlenen ekonomik çalıştaydan istediği hedeflere ulaşamayan Donald Trump´ın danışmanı olan damadı Jared Kushner, aldatıcı ve baştan çıkarıcı bir öneri ile Lübnan´ı bu alanda Amerika´nın yanına çekmek istiyor.
Burada sorulması gereken asıl soru ise, Jared Kushner´in Yüzyılın Anlaşmasını hayata geçirmek için Lübnan´ı yanına almasındaki ısrarının ne anlama geldiğidir.
Jared Kushner ve genelde Amerika´nın Lübnan´ı yanına alma ısrarı bu ülkenin Yüzyılın Anlaşmasındaki eşsiz konumudur. Bilindiği üzere Siyonist rejime hizmet amacı ile yürütülmeye çalışılan Yüzyılın Anlaşmasının önemli eksenlerinden biri, Filistinli mültecilerin vatanlarına geri dönüş hakkının yok edilmesidir. Başka bir ifade ile eğer bu anlaşma hayata geçirilirse Filistinli mülteciler artık mülteci olarak yaşadıkları ülkelerde daimi olarak ikamet edip kimlik kartı ve vatandaşlık almaları gerekiyor.
Bu mesele ise mülteci durumunda olan 5 milyon Filistinlinin artık işgal altındaki ana topraklarına dönememesi demektir. Böylece işgal altındaki topraklarda İsraillilerin nüfusu Filistinlilere göre daha fazla olacaktır. Toplamda 11 milyon Filistinliden 5 milyonu, mülteci durumundadır. Onların Filistin topraklarına geri dönmemesi ise 7 milyonluk Siyonist nüfusu karşısında Filistinlilerin nüfusunun 6 milyonda kalmasına neden olur.
Lübnan ise bu projede özel bir yere sahiptir. Çünkü Batı Asya ülkeleri arasında ta başından beri 1948´den itibaren Filistinli mültecilere ev sahipliği yapmış ve halihazırda da 483 bin Filistinli mülteciyi barındırmaktadır. Lübnan´da 12 Filistinli mülteci kampı vardır. Filistinli mültecilerin yaklaşık 210 bini bu mülteci kamplarında barındırılıp 273 bini ise kampların dışında yaşamaktadırlar.
Filistinli mülteciler Lübnan nüfusunun yaklaşık yüzde 10´unu oluştururken, medeni ve toplumsal hukuktan yararlanma imkanı bulmayan kesimdir. Bu yüzden Lübnan´ın Yüzyılın Anlaşmasına evet demesi Amerika ve Siyonistler için büyük bir önem taşıyor.
Lübnan, Mısır ve Ürdün´ün Yüzyılın Anlaşmasına onay vermesi bu ülkelerin Filistinli mültecilere ev sahipliği yapmaları itibarı ile önem taşımaktadır. Bu ülkelerin onayı, aslında Yüzyılın Anlaşmasında da söz edilen Filistinlilerin alternatif vatanı hususunda formalite bir girişim değil pratik ve operasyonel bir adımdır. Bu konu göz önünde bulundurulduğunda Jared Kushner´in Lübnan´a nasıl bir öneri yaptığı da merak edilmektedir.
El Ahbar gazetesi bu hususta Trump´ın damadının, Saad Hariri´ye 6 milyar dolarlık bir teklifte bulunduğunu, bunun ise Lübnan ve işgal altındaki Filistin sınırlarının çizilmesi sorununun çözümünde Amerika´nın aceleci davrandığını yazdı.
Bu doğrultuda Jared Kushner gayrı resmi bir şekilde Saad Hariri´ye sınırların çizilmesi sorununun çözümünde elini çabuk tutması karşılığında Lübnan´daki yatırım projelerini desteklemek için 6 milyar dolar yardımı teklif etti. Amerika Lübnan ve Siyonist Rejim sınırını bu rüşvet sayesinde kesin olarak çizip Siyonistler için avantaj sağlamak istiyor.
Yüzyılın Anlaşması çerçevesindeki bu girişimler hem nüfus hem coğrafi bakımdan Siyonist İsrail rejiminin lehinedir. Çünkü bir yandan Lübnan´daki Filistinli mültecileri bu ülkede tutarken ana topraklarına geri dönmelerini engeller, diğer taraftan da Lübnan´ın Siyonistler ile yaşadığı sınır ihtilaflarını, korsan rejim İsrail´in lehine sonlandırmış olacaktır. Siyonist İsrail bu girişimler sayesinde yayılmacı siyasetini devam ettirerek Lübnan´ın enerji kaynaklarını da ele geçirip petrol ihtiyaçlarını gidermek istiyor.
Kaynak: ekrangazetesi.com