Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Troya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, Troya Antik Kenti´nde bu yıl 155. kazı dönemine başladıklarını belirtti.
Antik kentin ilk kez 1863 yılında Frank Calvert tarafından kazılmaya başlandığını hatırlatan Aslan, bölgenin tüm dünya için önemli bir arkeolojik alan olduğunu vurguladı.
Aslan, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2018´in, Troya´nın UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi´ne girişinin 20. yılı dolayısıyla "Troya Yılı" olarak ilan edilmesiyle kazıların da bu yönde farklı bir ivme kazandığını aktardı.
Troya´da 155 yıldır farklı kişilerin farklı kazılar gerçekleştirdiklerini anlatan Aslan, şöyle konuştu:
"Ancak bu yıl Troya için çok özel bir yıl. Kültür ve Turizm Bakanlığınca Troya´nın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi´ne girişinin 20. yılı dolayısıyla 2018 yılını ´Troya Yılı´ ilan etti. Özellikle Çanakkale Valiliğinin ve Tanıtma Genel Müdürlüğünün organizasyonlarıyla hem Türkiye´de hem de yurt dışında, hem akademik hem de kültürel anlamda pek çok etkinlikler gerçekleştiriliyor. Tüm bu çalışmaların merkezinde ise Troya Müzesi yer alıyor. Biz de bu yılki çalışmalarımıza 1,5 ay önce başladık ve devam ediyoruz. Aralarında yabancı uzmanların da bulunduğu 50 kişilik bir ekiple çalışıyoruz."
"Bu yıl Doğu Roma Mezarlığı´nın devamını bulduk"
Aslan, önceki yıllarda "Agora açması" olarak tanımladıkları ve son Tunç Çağı Homeros Troya´sının güney kapısında başlattıkları çalışmaların ilginç sonuçlar ortaya çıkardığını vurguladı.
Troya´da 2016-2017 yıllarında yaptıkları kazılarda üst katmanlarda bir Doğu Roma Mezarlığı keşfettiklerini kaydeden Aslan, "Bu mezarlığın altında da Helenistik ve son Tunç Çağı´na doğru giden kalıntılar karşımıza çıkmıştı. Bu yıl da Doğu Roma Mezarlığı´nın devamını bulduk ve bu mezarlığın araştırılması sonrasında da alt katmanlara ve son Tunç Çağı katmanlarına gideceğiz." bilgisini verdi.
Kutsal alan varlığı
Aslan, bu yıl elde edilen verilerle bölgenin bir kutsal alan olarak kullanılmışlığını kesinleştirilmeye çalıştıklarını söyledi.
Buradaki önemli sonuçlardan bir tanesine 2016-2017 Troya kazılarında ulaştıklarını belirten Aslan, şunları kaydetti:
"Özellikle 1930´lu yıllarda kazılan ve ´Batı Kutsal Alanı´ olarak tanımlanan yerde ve aynı zamanda Athena Tapınağı olarak tanımlanan alanda ortaya çıkan, buranın kutsal alan olarak kullanılmış olabileceğini gösteren buluntular karşımıza çıkıyor. Belki de Troya´da yeni bir ´Güney Kutsal Alanı´ gibi kutsal alan varlığının olup olmadığını ilerleyen kazı sezonunda göreceğiz."
Prof. Dr. Aslan, bu yılki kazılarda önceki yıllarda eski kazı ekiplerinin yaptığı çalışmaları da inceleme ve sınama fırsatı bulacaklarını dile getirerek, "2018 kazılarıyla hem antik kentteki çevre düzenlemeleri hem de bölgenin engelli ziyaretçiler için gezilebilir bir yer olması, aynı zamanda da buradaki dijital sistemle Troya´nın daha algılanabilir, daha iyi anlaşılabilir bir yer olmasına dönüştürmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.