Konu bulamayan trol ne yapar? Tabii ki ?ey Cehape? der. Kendine gazete sıfatı veren havuz ceridesi ne yapar? Trol paylaşımını haber yapar. Bunun son örneğini twitter trollerinin paylaşmından CHP mağduriyeti türetme sırasına giren Hürriyet-Miliyet üzerinden gördük.
Edirne´ye bolca ziyarette bulunan, ekonomisine can veren Yunanlıların yeni yıllarını kendi dillerinde kutlayan Edirne belediye başkanının, Yunanca kutlamasındaki Edirne´nin Yunanca karşılığından mağduriyet devşiren trolleri, haber değeri bulup bünyesine alan iki gazetenin de eş zamanlı paylaşımları aslında son derece öğretici oldu.
Daha aynı gün grubun anchor yazarı Ahmet Hakan sözde CHP´yi övdüğü yazısına neden tepki aldığını anlamamıştı oysa ki. Başlığı vaaz gibi propaganda olan ve hemen altında tüm seçimleri Erdoğan´ın kazandığı reklam yazısı ile de tamamlanan sözde CHP övgüsü, iktidar yergisi yazısına neden kızıldığını anlamamış Ahmet Hakan, Twitter trollerinin paylaşımlarını haber diyerek servis eden gazetesini görünce belki az çok anlamıştır.
Biz Ahmet Hakan´ın arzıhalini daha önce yazıya dökmüştük. Bu yazı kenarda dururken yeniden Ahmet Hakan yazmaya niyet etmemiştik. Lakin ana gazete buna dahi zaman ve imkan vermedi. Doğrudan haber tadında trol paylaşımı Ahmet Hakan´ın da neden bize bu yazılarla geldiğini ifşa etti.
Hükümet medyası olmak, resmi ideolojiye teşne olmak, iktidarla içli dışlı olmak anlaşılır. Ama maddi gerçekleri ters yüz eden algı operasyonunu gerçekliği yok edercesine servis etmek anlaşılmaz.
Yunanca´da Edirne şehrinin karşılığı her ne ise onu yazarak Yunanlılara derdinizi anlatabilirsiniz. Bu Türklere ?Damascus Emevi camisinde namaz kılacağız? demeye benzer. Şam diye bir yer yoktur, o sadece Türkçede vardır.
İşin bir de etimoloji tarafı var. Edirne ile Adrianapolis zaten aynı şeydir. İkisi de Roma imparatoru Hadrian´ın kurduğu şehrin farklı söylenişinden ibarettir.
Belli ki yılbaşında İstanbul Taksim´de Şam/Damascus ortamı yapan Arap dostlarımızın yarattığı infial önce trollerde sonra havuzun yan kanallarında ciddi rahatsızlık yaratmış.
Etimolojiden bihaber trollerle aynı çizgiye gelen Hürriyet/Milliyet ekolü bizi şaşırtmıyor.
Bizi şaşırtan kendine nesnellik payesi veren Ahmet Hakan´ın aldığı tepkilere şaşırması.
Bir de Mehmet Soysal vardı, gazeteleri gazeteciliği sorgulayan. Belli ki o da yelkenleri suya indirmiş. Yazarlığa başladığı gazetenin geldiği aşamayı algılar mı meçhul? Ama bizi kimse artık niye okumuyor diye sormaz umarım.
Son bir söz de Faruk Bildirici´ye. Malum kendisi Hürriyet okur temsilcisi. Bu trol paylaşımlarına arsızca iktidara muhalefet ezdirmek için gazetenin sayfalarını açan editörüne sen ne yapıyorsun diye sormak için okur tepkisi mi bekler?
Yoksa direk inisiyatif mi alır?
Yoksa ölü taklidi mi yapar?
Her üç seçenekte de sonuç değişmeyecek.
Hürriyet/Milliyet havuzun kanalına bağlanmış birer medeni ölü olarak hayatlarına zombi gazete olarak devam etmektedir.
Ne Roma İmparatoru Hadrianus´un İstanbul Arkeoloji Müzesindeki heykeli ne de Yunanca´da ?Edirne nasıl yazılır?? sorusunun yanıtı trol dilinde karşılık bulmayacaktır.
Türkiye cehaletin primlendiği bitimsiz bir trol egemenliğini kabul eden bu akıl ile bir süre daha oyalanacaktır.
Ahmet Hakan´a tavsiyemiz yazdıklarına değil nerede yazdığına bakması. Malum atasözü ne der?
?Memleket doğduğun değil, doyduğun yerdir.?