Toplama kampları sızıntıları kitaplaştırıldı: Gök Kitap

Geçtiğimiz sene “Karakaş Belgeleri” diye basında yer bulan Çince dosyaların Çin resmî kurumlarından bir sızıntı olduğu iddia edilmişti.

Toplama kampları sızıntıları kitaplaştırıldı: Gök Kitap

serbestiyet.com’dan Onur Erkan’ın “konuya dair” haberi…

Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’nde “Yeniden Eğitim Merkezi” adıyla kurduğu, uluslararası kamuoyunda yaygın olarak toplama kampı diye tanımlanan birimlerde zorla tutulan 667 kişinin yer aldığı liste, Uygur Akademisi Vakfı Başkanı Dr. Ferhat Kurban Tanrıdağlı’nın editörlüğünde Gök Kitap adıyla yayımlandı.

Geçtiğimiz sene “Karakaş Belgeleri” diye basında yer bulan Çince dosyaların Çin resmî kurumlarından bir sızıntı olduğu iddia edilmişti. Dosyalardaki isim listesi yalnızca, Uygur Özerk Bölgesi’nin Hoten vilayetinin Bostan beldesindeki 1 No’lu toplama kampında tutulan kişilerden oluşuyor. Tanrıdağlı etkinliğin açılış konuşmasında yalnızca bir beldede yer alan bir kampla ilgili elde edilebilen insan sayısının bu olduğunu vurguladığı konuşmasında “bu örnek bile soykırımın boyutunu gözler önünde seriyor” dedi.

Toplantıda konuşma yapan Türkistander Başkanı Burhan Kavuncu Serbestiyet’e yaptığı açıklamada çalışmanın önemine ve Türkiye-Çin ilişkileri üzerindeki etkisine dair değerlendirmelerde bulundu:

“Daha önce yayımlanan 325 kişilik bir liste vardı. Şimdi elimizdeki bu anlamda en güncel ve kapsamlı çalışma. Çince belgelere dayalı bir çalışma olmasından dolayı ayrıca önemli. Yayımlanan listelerde dünya çapında aydınlar, başarılara imza atmış akademisyenler var. Uygur Akademisi bu anlamda hamasetin dışına çıkan, kalıcı ve bilimsel çalışmalarla soykırım aleyhtarı kamuoyu baskısına hizmet eden bir adım atmış oldu. Şimdiye kadar bağırdık, çağırdık, ağladık, mitingler yaptık, sloganlar attık. Ama kalıcı olan böyle çalışmalardır.”

Kavuncu, Türkiye’nin geçtiğimiz senelerden farklı olarak BM’de Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’ndeki politikalarını kınayan mektubu imzalamasının önemli bir gelişme olduğunu vurgulayarak, “kamuoyu baskısının hükümet üzerinde etkisinin bir sonucu olduğu kanaatindeyim” dedi.

Türkiye’nin bildiriye imza koymasının hemen ardından Türkiye ve Çin BM daimi temsilcilikleri arasında yaşanan Suriye konulu tartışmaya da değinen Kavuncu, “Çin’in BM diplomatlarının ‘Türkiye, Suriye’de işgalci’ çıkışı tam bu imzanın ardından geldi. Türkiye’den Doğu Türkistan’la ilgili ne zaman bir açıklama gelse Çin bazen de diplomatik nezakete sığmayacak karşılıklar veriyor” diye konuştu.