Türk - Arap Ticaret ve Sanayi Odaları Yönetim Kurulu ortak toplantısı için Lübnan´ın başkenti Beyrut´a gelen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, yaptığı temaslar, Türk - Arap ekonomik ilişkileri ve Lübnanla olan ticari ilişkiler hakkında AA muhabirine konuştu.
Türkiye ve Arap ülkeleri arasında ticari potansiyelin çok yüksek olduğunu ve bunun yeterince değerlendirilmediğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, "İnşallah gelecekte Türk - Arap ekonomik ilişkilerinin daha hızlı yükseldiği bir dönem göreceğimize inanıyorum. Çünkü Arap dünyasında, Türkiye ile ticaret ve yatırım alanlarında iş birliği yapmak için büyük istek var. Araplar, Türkiye´ye yatırım yapma konusunda çok istekli. Bizde de aynı istek var." dedi.
Hisarcıklıoğlu, Türk ve Arap halklarının aynı coğrafyada yaşadığını ve aynı kültürü paylaştığını, bu nedenle ticaretin teşvik edilerek engellerin kalkması gerektiğini söyledi.
"Arap Birliği ile ekonomik ilişkilerini en üst düzeye çıkarması Türkiye´nin lehine olacaktır"
Arap Birliği ülkelerinin sayısının 27 olduğunu ve toplam nüfusun 400 milyonu geçtiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Atlantik´ten Basra körfezine kadar müthiş bir coğrafyadayız. Bir taraftan baktığınızda Ortadoğu, diğer taraftan baktığınızda Afrika. Özellikle 27 ülkenin bir araya geldiği Arap Birliği ile ekonomik ilişkilerini en üst düzeye çıkarması Türkiye´nin lehine olacaktır. Çünkü bu bizim gerek Afrika´ya girişimizi kolaylaştıracak gerekse buradaki müthiş doğal zenginliklerden kaynaklanan imkanların Türkiye´ye yönlendirilmesine avantaj sağlayacak."
"Lübnan - Türkiye arasındaki ikili ticaret hacmini yetersiz görüyorum"
Hisarcıklıoğlu, Türkiye ile Lübnan arasında ekonomik ve siyasi ilişkilerin geliştiğini ancak ilişkilerin daha da gelişmesi gerektiğini vurgulayarak, "Lübnan-Türkiye arasında ikili ticaret hacmini yetersiz görüyorum. Lübnanla aramızdaki en önemli sorun sadece deniz yolu bağlantısının olması. Suriye krizi nedeniyle kara yolu bağlantımız kesildi. Bu, bizim ticaretimizi menfi yönde etkiliyor. Yaklaşık 1,5 milyar dolarlara çıkmış olan ticaret hacmi, bölgedeki krizler nedeniyle tekrar aşağıya indi." ifadelerini kullandı.
Lübnan´ın son dönemde karasularında bulunan petrol ve doğalgaz alanlarını ihaleye açtığını ve Beyrut yönetiminin Türk şirketlerini de teşvik ettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Yaptığımız temaslarda da yetkililer, Türk enerji şirketlerinin bu konuda cesaretlendirilmesi gerektiğini ve Türk şirketlerini teşvik ettiklerini söylediler." dedi.
Hisarcıklıoğlu, "Lübnan´ın yurt dışındaki diasporası çok güçlü. Bugün dünyanın birçok ülkesine gittiğiniz zaman başarılı bir Lübnanlı iş adamı görürsünüz. Bu kapsamda üçüncü ülkelerle beraber iş birliği yapabilme noktasında Lübnanlı iş adamlarının sağladığı avantajlardan da yararlanmak istiyoruz." diye konuştu.
"Lübnan tarafının üzerine düşeni yapması lazım"
Lübnan´daki temaslarına da vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, "Gerçekleştirdiğimiz temaslarda Türk ve Arap coğrafyasında ekonomik olarak neler yapabilirizi konuştuk. En önemli noktamız Serbest Ticaret Anlaşmasının imzalanması. Türkiye anlaşmayı meclisten geçirerek üzerine düşeni yaptı. Lübnan tarafının üzerine düşeni yapması lazım. Ancak Lübnan´ın bazı çekinceleri olduğunu gördük. Bu çekincelerini muhakkak Ekonomi Bakanlığımıza iletilmesi gerektiğini ifade ettik." değerlendirmesinde bulundu.
Hisarcıklıoğlu, Lübnan Başbakanı Saad Hariri ile görüşmesine de atıfta bulunarak, Lübnan´ın Türkiye´ye yakın bir başbakanı olduğunu ve Hariri´yle de Serbest Ticaret Anlaşmasının imzalanması konusunu ele aldıklarını söyledi.