Size biraz da iyi şeyler söylemek, güzel haberler vermek istiyorum.
Şu son bir kaç yıl içinde dünyadan ayrılmakta olan epeyce Müslümanı tanımaya çalıştım, son durumlarını yakınlarından dinledim, hastalıkları esnasında ziyaret ettim.
Doğrusu sevindim, büyük bir kısmının çok güzel bir şekilde ölüme hazırlıklı olduklarını gördüm. Geriye hiç bir pürüz bırakmadan dünyaya ait bütün hesaplarını temizlediklerini gördüm. Bu arada geride kalanların da bu temiz hesaptan memnun oldukları anlaşılıyor. İnşaallah vardıkları yerde de hesaplarının altından kalkarlar.
Bir kısmının o kadar güzel bir gidişleri vardı ki, geride kalan her şeyi en ince detaylarına kadar anlatıp birilerine bırakarak ceketlerini alıp giden birer iş adamı gibiydiler.
Zannetmeyin ki dünyadan tamamen el ayak çekmişlerdi, aksine hiç gitmeyeceklermiş gibi her şeye devam ediyorlardı. Fakat biraz yakından tanıdığınızda gözlerinin bir ucuyla bekledikleri birinin olduğunu, kulaklarının hep bir seste olduğunu anlardınız.
Sonra, bakıyorum da bunlar aynı zamanda çevrelerine iyilik saçıyorlar, dillerinde tesbih, yüzlerinde başkalarına sundukları tebessüm ve bu arada cömertlik damarları coşmuş, elleri de ikide bir ceplerine gidiyor.
Teftişe hazır hale getirdiği dosyaları müfettişlere sunacak şekilde masasının üzerinde bekletiyorlardı.
Ne güzel bir şey hesabı güzel tutmak, aksatmadan günü gününe tutmak!
Bunları anlatmamın sebebi, her gidenin bu şekilde gitmediğinden dolayıdır. Öylelerine şahit oluyoruz ki geriye bıraktığı hesabın içinden hiç kimse çıkamıyor. Miras olarak geriye sadece içinden çıkılmaz hesaplar, problemler, pürüzler, belalar bırakıp gidiyorlar. Ahiret hesabını daha işin içine hiç katmıyoruz.
Hesabı düzgün tut deyin ve orada bir durun. Birileri hesapları tüm karıştırdığı için kurtuluş yolu olarak intiharı seçiyor.
Siz de biliyorsunuz, intiharı seçenlerin önemli bir bölümü hesaplarının içinden çıkamıyorlar. Zavallılar bu defa tamamen batıveriyorlar.
Belki bazılarınız kızacak, bu adam yaşlandı, artık yazacak bir şey bulamıyor, ikide bir ölümden bahsediyor diye.
Ne derseniz deyin, bu yazıyı hemen gazeteye gönderiyorum ki ardından güzel bir teyzenin cenazesine yetişeceğim.