Saadet Partisi, yerel seçim hazırlıklarına sız kesmeden devam ediyor. Saadet Partisi´nin İstanbul mahalle başkanları Ankara´da Genel Başkan Temel Karamollaoğlu ile buluştu. Başkent Öğretmenevi´nde partisinin İstanbul mahalle başkanlarına hitap eden Karamollaoğlu, mahalle başkanlarını ?cephe komutanı´ olarak tanımlayarak, yerel seçimlerde en büyük görevin mahalle başkanında olduğunun altını çizdi.
YÜKÜ TAŞIYACAK OLAN SİZLERSİNİZ
Mahalle başkanlarına hitap eden Genel Başkan Karamollaoğlu, ?Cepheye giderken tim komutanı bir bakıma sizlersiniz. Esas mücadeleyi fiilen yürütecek, yükü taşıyacak olan sizlersiniz. Allah yâr ve yardımcınız olsun. Önemli bir görevi ifa ediyorsunuz. Cenab-ı Hak en büyük muzafferiyetleri bu seçimde inşallah sizlere, hepimize nasip etsin? dedi.
AK PARTİ´NİN PİLİ BİTTİ
AKP döneminin artık bittiğini söyleyen Karamollaoğlu şöyle devam etti:
?Bunu moral vermek için demiyorum. Hakikaten pilleri bitti. Ciddi bir tabanın üzerine fikri bir temele ideolojiyi koyamadılar, devam edemediler. ?Erbakan´ın yolundan gidersek bize yaşama hakkı vermezler´ deyip başkalarına şirin görünmek için farklı politikaları benimsediler. Milli Görüş gömleğini çıkardıklarını söylediler. Bundan sonra İslam Birliği gibi bir amaçlarının olmadığını ve Avrupa Birliği´ni medeniyetler projesi olarak kabul ettiklerini söylediler. ?ABD ve İsrail bizim stratejik müttefikimizdir´ dediler. Ve geldikleri nokta işte bu.?
NE ADALETİ KALDI NE KALKINMASI
AK Parti´nin yola çıkarken politikalarını adalet ve kalkınma üzerine kuracaklarını söylediğini hatırlatan Karamollaoğlu, ?Peki bugün geldikleri nokta ne? Adalet ve Kalkınma Partisi´nin ne adaleti ne de kalkınması kaldı. Adalet kurulları var ama adaleti yok. Dün ?emret komutanım´ diyenler bugün ?emret cumhurbaşkanım´ diyor. Birilerinin gönlünü hoş etmek için kararlar veriliyorsa bunun adı adalet olmaz. Öbür taraftan 90 yıllık birikim, fabrika, sanayi ne varsa hepsini yok ettiler, sattılar. Hepsini yıktılar, en son kademe şeker fabrikaları. Bu arkadaşlar yaptıklarının nasıl bir sonuç çıkaracağını bilmiyorlar, görmüyorlar? ifadelerini kullandı.
HÜKÜMETİN BORCU 100 TRİLYON 200 MİLYAR TL
Anadolu´nun boşaldığını söyleyen Karamollaoğlu şöyle devam etti: ?Devlette işsiz bırakmayacaksınız. Devleti borca muhtaç etmeyeceksiniz. Bizi dışarıya muhtaç etmeyeceksiniz, dışarıdan aldığımız sattığımızı geçmeyecek. Bizim bütçenin en büyük kalemi borç ve borç faizi olmayacak. Bugünkü hükümetin 100 trilyon 200 milyar borcu var. Yeni parayla eski parayla değil. Anadolu boşaldı, herkes İstanbul´a taşındı. Hakiki İstanbullu var mı? İnsanlar kendi topraklarında karınlarını doyurmuş olsalardı göç etmezlerdi.?
BATI´NIN KOMPLOSU DEĞİL, SENİN BECERİKSİZLİĞİN!
Hükümetin Türkiye´yi yönetemediğine dikkat çeken Karamollaoğlu, ?Ekonomik olarak bu hükümet Türkiye´yi yönetemiyor. Onun için ?deniz bitti´ diyoruz. Yönetebilmek için daha büyük tavizler verecekler. Dolar yükseliyor, ?Batı bize komplo kuruyor´ diyorlar. Ya bu Batı´nın komplosu değil, senin beceriksizliğin. Dolar yükselmiyor, senin paran değer kaybediyor. Eğer dolarla komplo kursalardı, Euro ve sterlin niye yükseliyor peki? Ne yazık ki bundan sonra bunun düzeleceğine yönelik en ufak bir emare yok? dedi.
TARIM VE HAYVANCILIK OLMAZSA OLMAZDIR
Türkiye´nin üzerine büyük bir oyunun oynandığının altını çizen Karamollaoğlu, ?Birileri bizim üzerimize oyun oynuyor. Hükümete telkinlerde bulunuyor. Hükümet bu telkinleri dikkate alıyor. Ancak bu telkinlerin milletin başına ne getireceğini görmüyor, bilmiyor. Tarım ve hayvancılık bir ülkenin olmazsa olmaz sektörleridir. Araba olmadan, makine olmadan, buzdolabı olmadan hayatını idare edersin ama karnın doymadığı zaman hayatını idame ettiremezsiniz. Biz insanız. Gıda ve ilaç insan olarak en temel ihtiyacımızdır. Biz bunu yurt içinde karşılamakla mükellefiz? dedi.
MİLLİ GÖRÜŞ´ÜN PRENSİPLERİNE İHTİYAÇ VAR
Ülkenin Milli Görüş´ün prensiplerine ihtiyaç duyduğunu belirten Karamollaoğlu, ?Dünyada hakkın ve hakikatin tesis edilebilmesi için devlet olarak bizim güçlü olmamız gerekir. Biz kararları alırken milli ve manevi değerlerimize önem vermek zorundayız. İkincisi ise maddi olarak güçlü olmak gerekiyor. Güçlü bir devlet için bunlar olmazsa olmazdır. Devlette yetkili makamlara gelenler, ne yiyebilirler ne de yedirebilirler. Şimdi söylüyorlar ?Ya kim yemedi ki´, ee zıkkım olsun. Bu helal olduğunu, doğru olduğunu göstermez ki. Biz onun için ?Rüşvet alan da veren de melundur´ tabelalarını belediyelere astık. Biz mahalli seçimlerde bunun önünü keseceğiz? diye konuştu.
MİLLETİ AMERİKAN TÜTÜNÜNE MAHKÛM ETTİLER
Tütünün de şeker pancarı gibi bitirildiğine vurgu yapan Karamollaoğlu sözlerini şöyle tamamladı: ?Tütün fabrikalarını kapattılar, tütünü yasakladılar. Milleti Amerika´nın tütününe mahkûm ettiler. Biz mecbur muyuz Amerikan tütünü içmeye? Kendi tütünümüz biraz sert olabilir ama eskiden bir söz vardı ?Tütünümüz sert ama insanımız merttir´ diye. Bizim hedeflerimizle bu arkadaşların hedefleri birbiriyle karıştırılmamalı.?