Tarih: 18.06.2022 17:42

Tek İhtimalli Seçim Olur Mu?

Facebook Twitter Linked-in

Demokrasi dendiğinde ilk akla gelen husus belli periyotlarla seçimlerin yapılması, toplumların da kişisel değerlendirmelerine dayanarak seçime giren partilerden birini tercih etmeleridir. Bunun dışında daha seçim sandığı ortaya gelmediği halde partilerden birisi, “Kazanmak dışında ihtimalimiz olmayan bir seçim” nitelendirmesinde bulunuyorsa, sanıyorum böyle bir nitelendirmede seçimlerden bahsediliyor olamaz. Özellikle de 20 yıllık iktidarlarının sonunda ülkeyi getirip bir ekonomik çıkmaza sürüklemiş, toplumda bir avuç mutlu azınlık dışında memnun olan kalmamış iken iktidar partisince, “Kazanmak dışında ihtimalleri olmayan bir seçim”den söz ediliyorsa bunun nasıl olacağını izah etmeleri gerekir. Çünkü demokratik kurallar içinde yapılan hiçbir seçimin peşin olarak mutlak bir galibinden söz edilemez. Bunu söylerken elbette her seçim öncesi ülkede bir takım araştırmalar yapılır, halkın nabzı tutulmaya çalışılır. Bir bakıma her parti ya da ittifak oluşturan partiler seçim sonucunu tahmin etmenin peşine düşerler. Bunun da yadırganacak bir yanı yoktur.

Ancak, muhalefete yönelik küçümseyici, hatta değersizleştirici bir tavır ile her gün muhalefete yönelik azarlamalar, küçümsemeler sıralanıyor ise bu tavrın sebebi olarak karşımıza yıpranmış olan iktidar kanadının sözcülerinin bir telaşa kapıldıkları, giderek de seçimlerle ilgili gelişmelerden ciddi rahatsızlık duyduklarını göstermez mi? Gerçekten söyledikleri gibi kazanmaları dışında bir ihtimalin olmadığı bir seçim geliyorsa o zaman bu kadar öfkeye, hırçınlığa gerek kalmaz. Çünkü kesin kazanacaklarını düşünenlerin rahat olmaları gerekir. Elbette bu iddianın aksine yapılan araştırmalar ortaya farklı bir sonuç koyuyorsa ve giderek de muhalefetin seçim kazanma ihtimali kuvvetleniyor ise bu kadar öfkeye, hırçınlığa gerek kalmaz. Hatta sertlik ve hırçınlığın seçimi kazanma ihtimalini zayıflattığını görmeleri gerekir. Bir yandan daha seçimlere bir yıl varken, “Kazanmak dışında ihtimal yok” diyeceksiniz, öbür yandan da sürekli olarak ses tonu yükseltilecek, hırçınlaşacak, iktidarı eleştirenleri amiyane tabirle fırçalayacaksınız, doğrusunu söylemek gerekirse, yani söylenen ile sergilenen tavır ve üslup çelişmektedir. Bir yandan Millet İttifakı’nı, “Karşımızda her tarafı dökülen bir ittifak var” diyerek küçümseyeceksiniz, ardından da böylesine her tarafı döküldüğünü söylediğiniz ittifakın sergilediği sakin tavır karşısında adeta iyice öfke dozajını kaybedeceksiniz, doğrusu eğer toplumun bilmediği bir başka ihtimal yok ise daha seçimlere bir yıl varken, bu bir yılın varlığı da her fırsatta iktidar sözcüleri tarafından tekrarlanırken sonucun şimdiden iktidar tarafından ilan ediliyor olmasının sağlıklı bir yaklaşım olmadığını söylemek yanlış olmaz sanırım.
Söz gelimi her tarafı dökülen bir ittifak olarak nitelendirdikleri bir muhalefete yönelik, “Altılı masa sirk çadırı” gibi bir nitelendirmenin anlamı olabilir mi? Eğer her tarafı dökülen ve bir sirk çadırı görüntüsü veren bir muhalefet karşısında bu kadar telaşa gerek kalır mı? Sözü uzatmadan başlangıçta ifade ettiğimiz düşüncemizi bir kez daha belirtmekte yarar var. Hiçbir seçim tek sonuçlu olarak nitelendirilemez. Tahminler ve partilerin gönüllerinden geçenler olabilir ama gelecek sene yapılacak seçimlerin iktidar kanadının kedilerinin tek galibi olarak ilan etmesi, hem millet iradesine tahammülsüzlük anlamına gelir hem de rejim hakkında kafalarda soruların oluşmasına yol açar. Tekrar ediyorum seçime giren partilerin gönüllerinde kazanmak vardır. Ancak; sonucu belirleyen yüreklerdeki temenni değil, milletin vereceği oylardır. Buna da her partinin saygı duyması gerekir. Eğer çıkacak seçim sonuçlarına tahammülsüzlük söz konu ise o zaman siyasi yarışa girmenin anlamı kalmaz.

Son olarak Sayın Cumhurbaşkanı yaptığı bir açıklamada ülkemizde yaşanan iç ve dış tüm sorunları sıralayarak, “Bunlar mı bu sorunu halledecek?” diye soruyor. Böylece ülkenin sorunlarını kendilerinden başka bir partinin çözemeyeceğini söylemiş oluyor. İyi de mademki mevcut sorunların çözümünü biliyordunuz da, ülkeyi niçin bunca sorunun içine soktunuz? Çünkü sorunların çözümünü bilenlere düşen öncelikli olarak ülkeyi bunca sorunun içine yuvarlamamaları gerekirdi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —