27. 07. 2018 Cuma
KUR´AN VE İLİM 972. haftalık seminerimizden seçkilerle devam ediyoruz?
?Şimdi yapılan nedir?
Veresiye satışlarla halk durmadan borçlandırılıyor. Halkın borcu artarak ekonomik çark dönüyor. Bu arada borçsuz insan kalamıyor. Borcunu ödemeye kimse gayret etmiyor, sermaye de halkın üzerine fazla gitmiyor, gidemiyor; çünkü artık alacağı dolar aslında onun da bir işine yaramaz durumdadır.
Peki, bugün ne oluyor?
Borçlar artıyor... Alacaklar da artıyor... Borçlu borcunu ödeyemez duruma gelmiştir. Artık ödeme çabasında da değildir. Bazı inanmış olan kimseler ödeme gayretindedirler. (Mesela, bizim durumumuz bundan dolayı sıkışık haldedir. Ortaklarımız borçlu geliyorlar. Bizden aldıkları ile borçlarını ödemeye çalışıyorlar. Alacaklılar da onların üzerine gidiyorlar. Bir türlü ortaklık kuramıyoruz. Bugünkü Akevler işletmelerinin sıkıntısı buradadır.) Bu durumda ezilen inanmış olan insanlar oluyor. Bu sorunumuzu henüz çözmüş değiliz.
Bu durum ne zamana kadar devam eder?
Ne zaman ki artık inanmış insanların da gücü tükenir. Artık kimse borcunu ödemeyi düşünmemeye başlar. O zaman halk çalışmadan borçla yaşamaya başlar. Sermaye borç vermek zorundadır. Vermezse tüm işletmeleri durur. Ama borçlular da borç ödemiyorlar.
İşte, buna çareyi ancak ?Mal Senetleri? ile bulabiliriz. Ortaklarımıza pay belgesini veririz. Kendi payını istediği kadar ucuz fiyatla satarak yaşamasını sürdürür. Nakit olarak ödeme yapmadığımız için alacaklılar onun üzerine yürüyemiyorlar. Böylece biz bu tufanda varlığımızı kurtarma imkânına ermiş olacağız.
Bir gün gelecek Batı ekonomistleri bizi okuyacak ve çarenin Kur´an düzeninde olduğunu anlayacaklardır.
Tekrar söylüyorum. Tek çözüm vardır; ?Semt Kooperatifleri´ ve ?Mal Senetleri´. Bugün yürürlükte olan karşılıksız para devreye girmeden ekonomi düzeni kurulmalıdır.
Biz bu sebepledir ki ?Sanayi Semtleri? yanında ?Tarım Semtlerini? öneriyoruz sanayi semtleri ile tarım semtlerini birbirlerine kardeş yapıyoruz. Böylece ?Sosyal Tufan? ve diğer sorunlardan korunma imkânını buluyoruz...
?İslam şeriatında hapishane yoktur. Cezalarda hüküm kısastır. Kısas da çoğu zamanda uygulanmazsa diyete dönüşür. Böylece zarar yarar ile giderilir. Diyetler dayanışma ortaklıklarınca ödenir. Kasten suç işlemekten caydırmak için suçluya ödetirler, o dayanışmasına öder. / Suçlu bunu ceza semtlerinde çalışarak öder. Bu semtler de 100 lojmanlı yapılardır. Bu durumda olanların çalışma yerleri vardır. Orada karın tokluğuna çalışırlar, kazanırlar, diyetlerini öderler ve kurtulurlar. / Buradaki hayat ne ölü ne de diri hayattır. Ölü hayatı değildir. Çünkü apartman içinde serbesttirler. Diri değildir, dışarıya çıkıp faaliyet gösteremiyorlar...
***
?Evet, sizin de tebliğ ulaşmadan önceki durumdan bir sorumluluğunuz yoktur. Ama tebliğ ulaştıktan sonra sorumluluğunuz başlar. Allah düzeni böyle kurmuş. Bu tebliğ inandırıcı tebliğ olmalıdır. İspatsız tebliğ, tebliğ değildir. Bunun için biz yüz lojmanlı apartmanları kurup doları yutan semt senetlerini çıkarmayınca tebliğ etmiş olmayız. Bu durumda kimseden bizi onaylamasını beklememeliyiz...
***
?Bize ortak olun demiyoruz, Allah´a ortak olun diyoruz. Bu tebliğ size ulaşmıştır. Bu sebepledir ki ille de bizim kurduğumuz kooperatife ortak olun demiyoruz. Siz kendiniz kendi kooperatifinizi kurun ve kendi kurduğunuz kooperatife ortak olun diyoruz. Önce bir kooperatifte gücünüzü toplayın, onu tamamlayın, sonra ondan payınızı çekin, kendiniz ikinci, üçüncü, dördüncü kooperatifi kurun diyoruz...? (Devamı var)
Kaynak: milligazete.com