TEİZM NEDİR? TEİST KİMDİR? (1)

Prof. Dr. Bayram Ali ÇETİNKAYA'NIN "KONUYA DAİR" ANALZİ...

TEİZM NEDİR? TEİST KİMDİR? (1)

İnançlar ve dinler, insanoğlu için manevî beslenme kaynaklarıdır. İnanmak, bir varlığa, objeye, eşyaya iman etmek, tabiî ihtiyaç olarak toplumları meşgul etmiş, onların var oluş sebeplerinden birisi haline gelmiştir. İnanılan varlık ve onun nitelikleri, inanç sahasında en önemli husus olarak üzerinde durulmuş, düşünülmüş ve iman edilmiştir.

Her şeyin bir var edicisi, yaratıcısı olduğu düşüncesi, hemen hemen bütün topluluklarda bulunmuştur. İşte teizm dediğimiz görüş te, var olan her şeyin yaratan bir İlahın varlığına inanmaktır. İmanın tarafında bulunan teizm, Tanrı’nın mutlak, sonsuz ve sınırsız bilgeye ve kudrete sahip olduğuna dair bir inancı bize sunmaktadır.

Bilgi ve güçte insanî tahayyülleri aşan bir şekilde sınırların ötesindeki mutlak varlık Tanrı’dır. Teizm, bu açıdan tüm varlıkların bir Yaratıcı’sına inanmayı gerektirmektedir. Her şey, bu Yaratıcı’nın devam ettirmesiyle varlığını sürdürmektedir. Tanrı, aynı zamanda ezelî, ebedî, bilinçli, irade sahibi, bilgi sahibidir. Teizme göre, Tanrı, kendisini yarattığı varlıkların düşüncelerinde ve ideallerinde açığa vurmaktadır. Bu açıdan Tanrı, insan ve diğer varlıklarla bir ilişki içinde bulunmaktadır.

Tanrı insanla olduğu gibi, evrenle ve dolayısıyla tabiatla da ilişkilidir. Evrene aşkın (müteal) bir Tanrı ihtiyacı, teizmin aradığı bir inançtır. Bu açıdan Tanrı, yarattıklarından ayrıdır. Ancak O, kendisini yarattıkları vasıtasıyla tanıtır, gösterir ve hissettirir.

Böylece ibadet ve itaate en yüksek derecede layık olan, yalnızca Tanrı’dır. Yaratıcı olan Tanrı, teizme göre, varoluşun ve değerin kaynağı ve koruyucusudur. Her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen Tanrı, güç, kudret, bilgi ve değer bakımından en yüksek ve en yüce Varlık’tır. İnsan da O’nu bilebilir ve O’na ulaşabilir.

‘Tanrıcılık’ olarak da Türkçeye çevrilen teizm (ilâhiye), şahsî, zatî ve âlemin sebebi olan ve evrenden ayrı olan bir İlâhın varlığına; O’nun insan üzerindeki mutlak nüfuz ve gücüne inanan bir akımdır. Vahyi kabul eden teizm, bunu inkâr eden deizmden ayrılır. Deizmin insanın aklına tâbi olmasını iddia etmesine, teizm ilkeleriyle karşı bir duruş sergilemektedir.

Tanrı’nın mutlak varlığına inanan teizm, Allah ile âlemin bir ve aynı olduğunu savunan ‘panteizm’den de farklıdır; onunla aynı düzlemde buluşmaz. Allah’ı ve dinî inkâr eden ‘ateizm’ ise, teizmin zıddı bir görüşü savunmaktadır. Çok tanrıcılığa inanan ‘politeizm’ ise, tek Tanrı’yı savunan teizmden kesin olarak ayrılmaktadır.

Teizmin Tanrı’sı yarattıklarından bağımsız, aşkın ve her şeye güç yetiren bir İlâh’tır. O, yarattıklarını hiçbir an yalnız ve başı boş bırakmaz, terk etmez. Tanrı, sürekli onlarla ilişki içindedir. Nitekim teizm, bütün varlıkları yöneten ve yönlendiren bir Tanrı’yı kabul etmek ve buna inanmaktır.