Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Tehlike çanı

Vahap Coşkun: gün gençlerde ağır bir umutsuzluk var. Merkezi ve yerel iktidarların bunu bir tehlike çanı olarak görmeleri ve evvela bu umutsuzluğu kırmak için yoğun bir çaba içine girmeleri gerekiyor.

Tehlike çanı

NEET (Not in Education, Employment, or Training) kavramı, istihdamda, eğitimde veya öğretimde olmayan gençleri ifade etmek için kullanılıyor. Gençlerin iş bulamamaları, gerekli ve yeterli eğitim ve öğretim imkânlarından mahrum olmaları, bütün dünyada büyüyen bir soruna dönüşüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre 2021’de dünya çapındaki genç işsizlik oranı, yetişkinlerin üç katından daha yüksek bir seviyeyi işaret ediyor. ILO raporuna göre, dünyada yaklaşık her beş gençten biri NEET kategorisinde yer alıyor.

Elbette hem her ülkede hem de her ülkede bölgeler arasında bu sorun farklı derinliklerde yaşanıyor. NEET ortalaması OECD ülkelerinde yüzde 12,8 iken Türkiye’de yüzde 28,8. Kadınların NEET olma oranı hem OECD’de hem de Türkiye’de daha yüksek. OECD ülkelerinde erkeklerin yüzde 10,7’si, Türkiye’de erkeklerin yüzde 17,9’u NEET iken; kadınlarda bu oran OECD ülkelerinde yüzde 15,4, Türkiye’de ise yüzde 40 olarak gerçekleşiyor.

TÜİK’in rakamlarına göre Türkiye’de NEET genç sayısı 5 milyon; bunların 3,2 milyonunu genç kadınlar oluşturuyor. Türkiye’de, 2020 yılı itibarıyla 15-29 yaş aralığındaki gençlerin NEET olma olasılığın en yüksek olduğu bölge ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi. Diyarbakır ve Şanlıurfa yüzde 51 ile en yüksek NEET oranına sahip şehirler; bu iki şehirde yaşayan gençlerin, NEET oranının en düşük seyrettiği bölgelerde yaşayan gençlere nispetle NEET olma ihtimalleri iki kat daha fazla.

 

Mesleksiz ve İşsiz

Diyarbakır’da geçen hafta sonu Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından “Sivil Toplumun Gözünden Yerel Seçimlerden Bugüne Belediye Faaliyetleri” başlıklı bir toplantı düzenlendi. Şehrin idaresine sivil toplumun katılımını ve belediyecilik faaliyetlerinin sivil bir gözden denetlenmesi amaçlayan bu toplantıda Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’na bağı Sanayi Mektebi’nin Koordinatörü Meryem Özdemir, Diyarbakır ekonomisinde kadınların ve gençlerin durumuna odaklanan bir araştırmalarını sundu.

278’i kadın, 349’u erkek toplamda 627 genç ile görüşülerek yapılan bu araştırma, ne denli acil bir durum ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Araştırma kapsamında görüşme yapılanların yüzde 52’sini lise, yüzde 12’sini meslek lisesi, yüzde 11’ini ön lisans ve yüzde 9’unu da lisans mezunu gençler oluşturuyor.

“Eğitim aldığınız alan nedir?” sorusuna gençlerin yüzde 58’i “Bir alanım yok”, “Mesleğiniz nedir?” sorusuna da gençlerin yüzde 43’ü “Bir mesleğim yok” cevabını veriyor. Vahim bir tablo bu; temel eğitimini tamamlamış ama herhangi bir çalışma alanı ve mesleği olmayan yüksek bir genç nüfus söz konusu.

Gençlerin yüzde 67’sinin yeni nesil meslekler ve dijital yeterlilikler hakkında bilgilerinin olmadığını vurgulamaları da, eğitim sahasındaki yetersizliğin bir başka göstergesi. Dünya hızla teknolojik bir yöne gidiyor ama maalesef bu ülkedeki eğitim gençleri bu yönden haberdar edemiyor, onları bu yöne sevk edemiyor.

Temel eğitimdeki problemler kısa vadede çözülecek gibi durmuyor. Keza Diyarbakır’ın çocuk ve genç nüfusu da fazla; dolayısıyla bu haliyle devam ettiği takdirde, tablonun daha vahim bir hal alacağı söylenebilir.

eğitim aldığınız alan

Araştırmada kadınların yüzde 78’i, erkeklerin ise yüzde 57’si herhangi bir işte çalışmadığını belirtiyor. Çalışmayanların oranı lise mezunlarında yüzde 72, meslek lisesi mezunlarında yüzde 72, ön lisans mezunlarında yüzde 70 ve lisans mezunlarında yüzde 58’e tekabül ediyor. Çalışmayanların yüzde 37’si hiç çalışma tecrübesinin olmadığını söylüyor. Gençlerin yüzde 38’i iş bulamadığı, yüzde 27’si de sınava hazırlandığı için çalışmadığını ifade ediyor. Çalışanlar ise genellikle emek yoğun işlerde (garsonluk, inşaat işleri, vs.) iş bulabiliyor. Çalışanların yüzde 57’si kayıt dışı çalışıyor, yüzde 39’unun sigortası yatıyor.

mesleğiniz nedir

Gençlerin iş aramalarında ve bulmalarında karşılaştıkları güçlüklerin başını, işverenlerin tecrübe istemesi (yüzde 36) çekiyor. Bunu referans/tanıdık eksikliği (yüzde 16) ve mesleğine ilişkin iş alanlarının yetersizliği (yüzde 14) gibi sorunlar izliyor.

“Eğitim durumunuz iş bulmanızı kolaylaştırıyor, iş bulma olasılığınızı artırıyor mu?” sorusu araştırmadaki en kritik sorulardan biri. Ne yazık ki verilen cevaplar, iç karartıyor. Gençlerin yüzde 65’i eğitim durumlarının iş bulmalarını kolaylaştırmadığını dillendiriyor. Lisans ve üstü mezunların yüzde 40’ına, ön lisans mezunlarının yüzde 55’ine ve meslek lisesi mezunlarının yüzde 61’ine göre, eğitimlerinin iş bulmalarına bir katkısı yok.

Türkiye’de gençler yoğun olarak, bir meslek edinmeden ziyade üniversite eğitimine yönlendiriliyor. Fakat üniversiteye giden öğrenciler, eğitimlerini tamamladıktan sonra iş bulamıyorlar. Dolayısıyla üniversite odaklı eğitim sistemi, bir taraftan gençlerin vaktinde bir meslek kazanmalarını engellerken, diğer taraftan da bir nevi işsizliği erteleme işlevi görüyor.

eğitim durumu iş bulmayı kolaylaştırıyor mu

 

Gelecek Kaygısı

Araştırmada Türkiye’de genç işsizliğinin nedenleri babında dört husus öne çıkıyor: Düşük ücret teklifi, uzun mesai saatleri/kötü çalışma koşulları, liyakatsizlik/kayırmacılık/torpil ve ülkenin ekonomik istikrarsızlığı. İş gücünü ve iş kurma sürecini destekleyecek bütün kurumlar da (İŞKUR, Sanayi ve Ticaret Odası, Belediyeler, Valilikler/Kaymakamlıklar, Kalkınma Ajansları, Halk Eğitim Merkezleri, Üniversiteler, KOSGEB) gençler tarafından yetersiz bulunuyor.

“Diyarbakır’da bir gencin ekonomik anlamda yaşadığı en büyük sorun nedir?” sorusuna verilen cevaplarda işsizliğin (yüzde 34), hayat pahalılığının (yüzde 28), geçim sıkıntısının (yüzde 18) ve düşük ücretin (yüzde 5) altı çiziliyor. Gençlerin yarısının gelecekten bir beklentisi yok, yüzde 10’u da gelecek kaygısı yaşıyor. Bu, gençlerin yalnızca ekonomik anlamda değil, sosyal ve kültürel hayata katılmaları anlamında da sorunlar yaşadıklarını gösteriyor.

ekonomide en büyük sorun ve gelecek beklentisi

Genç bir nüfusa sahip olmak ciddi bir fırsat; ancak gerekli eğitim ve iş olanakları sunulmazsa bu genç nüfus sosyal dışlanmaya maruz kalabilir ve fırsat tehlikeye dönüşebilir. Bugün gençlerde ağır bir umutsuzluk var. Merkezi ve yerel iktidarların bunu bir tehlike çanı olarak görmeleri ve evvela bu umutsuzluğu kırmak için yoğun bir çaba içine girmeleri gerekiyor. Gençlere bir gelecek tasavvuru sunmaları ise, gerek eğitimde gerekse ekonomide radikal bir değişimi ve yenilikçi modellerin gelişimini zorunlu kılıyor.



Anahtar Kelimeler: Tehlike

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER