Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Tayvan Boğazı’nda ‘yeni’ durum..

Abdullah Muratoğlu Yazdı;

Tayvan Boğazı’nda ‘yeni’ durum..

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’ı ziyareti Washington ve Pekin arasındaki gerginliği derinleştirdi. Biden Yönetimi ABD’nin “Tek Çin” politikasına bağlı olduğunu savunurken, Pekin bu ilkenin ABD tarafından defalarca ihlâl edildiği görüşünde.

ABD ve Çin arasındaki “büyük güç rekabeti”nde “Tayvan” merkezi rol oynuyor. Bu rol Tayvan’ın sadece küresel yarı iletken endüstrisinde ilk sırada yer almasıyla ilgili değil. Dünya deniz ticaret yollarında kritik bir kavşakta yer alan Tayvan jeopolitik ve jeoekonomik olarak ABD ve Çin için çok çok önemli. Bu yüzden ABD Tayvan’ın Çin kontrolüne girmesini istemez. Birkaç yıl içinde gelişen olaylar da, ABD’nin “Tek Çin” politikasını esnetmeye çalıştığını gösteriyor. Biden, Çin’in işgâl etmesi durumunda ABD’nin Tayvan’ı savunacağını defalarca ağzından kaçırdı(!). Çoğu gözlemciye göreyse bu ‘gaflar’ Çin’e dolaylı mesaj rolü oynuyor.

“Anti-Çin partisi” olarak nitelediğim Çin karşıtı şahinlere göre Çin’in ekonomik yükselişini devam ettirmesi ABD için en ciddi tehdittir. Şahinler Çin’in yükselişini, ‘ABD’nin düşüşü’ olarak çerçeveliyorlar. Son kırk yıl içerisinde ABD’nin küresel ekonomi içindeki payı azalırken, Çin’in payı giderek artıyor. Çin’in ekonomik büyümesi askeri ve teknolojik gücünün büyümesi anlamına geliyor. Bu eğilimler küresel sistem içinde Çin’in rolünü ABD aleyhine büyüten çizgilerde ilerliyor.

ABD ve Çin arasındaki “temel çelişki”yi bu şekilde özetlemek mümkün.

“Tayvan krizi” tam olarak bu bağlamda derinleşiyor. ABD olası bir Çin işgaline karşı savunma kapasitesinin geliştirilmesi için Tayvan’a askerî destek veriyor. Askeri analizciler bu politikayı “kirpi stratejisi” olarak niteliyorlar. “Anti-Çin Partisi”nin “Acilciler” kanadıysa ABD’nin daha fazlasını yapmasını istiyorlar. “Acilciler” Çin’in Tayvan’ı işgali için zamanı “2030’dan önce” yerine “2025’den önce”ye çekiyorlar. Dolayısıyla ABD bütün gücünü Çin’e odaklamalıdır. Anti-Çin Partisi’nin“Acilciler” kanadının Çin politikasına ilişkin önerilerini “Politikleştirilmiş Askeri-Diplomatik- Jeoekonomik Savaş Stratejisi(PEDJASS)” olarak da niteleyebiliriz.

Pekin’in gözleri de ABD’nin üzerinde. ABD’nin Tayvan’ı silahlandırması Pekin’deki şahinleri daha hızlı davranmaya sevk edebilir. Sorun, ekonomileri biribirine girmiş bulunan ABD ve Çin’in ayrışması halinde küresel ekonominin karşılaşabileceği zorluklarda düğümleniyor.

Pelosi’nin Tayvan ziyareti sırasında Tayvan Boğazı’ndaki askerî tatbikatlarının sınırlarını genişletti. Tatbikatlarda birçok füze Tayvan yakınlarına düşerken 5 füzeyse Tokyo’nun “münhasır ekonomik bölge” ilân ettiği sulara düştü. Analizciler bu atışların ABD üslerine ev sahipliği yapan Japonya’ya bir mesaj olarak yorumluyorlar. Söz konusu analizciler bu atışların Japonya’da savunma harcamalarının artırılmasına yönelik eğilimi güçlendireceği kanısındalar.

ABD, Hint Pasifik’te seyir halindeki “USS Ronald Reaagan” uçak gemisinin Tayvan Boğazı’nın girişinden uzak noktada konuşlandırdı. ABD Hint-Pasifikte “Minuteman III” füzesinin testini de erteledi. Erteleme Çin karşıtı şahinlerin tepkisine yol açtı. Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton, Biden Yönetimini ABD’nin füze testi takvimini Pekin’in dikte etmesine izin vermekle suçladı. Nancy Pelosi’yi taşıyan askeri uçak ise Malezya’dan Tayvan’a gitmek için dolambaçlı bir yol kullandı. Kuala Lumpur’dan kalkan Pelosi’nin uçağı Çin kuvvetlerinin hareket halinde olduğu Güney Çin Denizinden geçmek yerine rota değiştirerek Endonezya ve Doğu Filipinler üzerinden Tayvan’a gitti. Bu güzergâhı kullanmak Pelosi’ye fazladan üç saat kaybettirdi. Tabii ki tüm bu önlemler askerî karşılaşmaların yol açabileceği olası riskleri önlemeye matuf idi.

Diğer yandan Pekin, “iklim krizi”yle mücadele başta olmak üzere birçok başlıkta ABD ile iletişim mekanizmalarını dondurdu. ABD’ye bakılacak olur ise Tayvan Boğazı birkaç gün içerisinde ‘normal’e dönecek. Birçok Amerikalı askerî analizciyse Çin’in Tayvan Boğazı’ndaki tatbikat sınırlarını genişletmesinin ‘yeni statüko’ veya ‘yeni normal’ olmasından endişeliler.

Gelişmeler ABD ve Çin arasındaki “büyük güç rekabeti”nin tehlikeli sularda seyrettiğini gösteriyor. Tayvan, “kim en güçlü” tiyatrosunda nihayetinde patlayacak olan duvarda asılı tüfek gibi duruyor. Pelosi’nin ziyaretinde patlamamış olsa bile silah yerinden oynatılmış gözüküyor.



Anahtar Kelimeler: Tayvan Boğazı’ ‘’ durum..

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER