Tarih: 29.07.2021 12:54

Tarihin en adaletsiz sınavı-YKS 2021?

Facebook Twitter Linked-in

Eğitimci yazar Turgay Polat yazdı;

1974 yılından bu yana yapılmakta olan ve toplumda “adalet ve eşitlik” ürettiği iddia edilen YKS sonuçları dün açıklandı. Bütünüyle adaletsiz olan bu sistem 2021 YKS sonuçlarına baktığımızda adaletsizliğin zirve yaptığı bir sınav olmuştur. Neden mi? 2020 YKS’de 2 ay okullar kapatıldığı için öğrencilere ek süre, baraj indirme ve özellikle matematik müfredatında sadeleştirme yapıldı. Peki 2021 YKS öğrencileri 1.5 yıldır okula gidemediği halde, hazırlanamadığı halde neden tarihin en zor sınavıyla sınandılar. Şimdi normal şartlarda bile öğrencilere kaygı ve stres yaratan bir sınavın pandemi şartlarında daha da zor yapılmış olmasının sanırım bir izahı vardır. İşte bu sınavın sonucunda maalesef ortaya öyle bir tablo çıktı ki inanması çok güç; AYT’ye giren 1 milyon 640 bin öğrencinin yüzde 40’ı baraj altı kalıp elendi. Bu üniversite sınavlarının tarihinin en yüksek oranı. Bu oran geçen yıl sadece yüzde17. Sayısal puan türünde AYT’de barajı geçemeyen öğrenci oranı geçen yıl yüzde 42 iken, bu yıl yüzde 58 olmuş. Bu öğrencilerin bu kadar başarısız olması mümkün değil, iki yıl arasında bu kadar fark olması mümkün değil. YÖK’ün bu olaya el atması lazım zaten pandemi koşullarında bu kadar sorun yaşamış gençlere bir destek verip tercih baraj puanını 160’a çekmesini öneriyorum. Bu 2021 YKS öğrencilerine bir yıldır yapılmayanların belki ufak bir telafisi olacaktır.

Ama tabii ki gençler için yeni bir heyecan başladı. Puanları alıp tercih yapma süreci başladı. Bu yazımda sizlere tercih denen işin doğrusunu anlatmak istiyorum. ÖNCE GENÇLERE; Sevgili üniversite adayı gençler, sizden önce milyonlarca insanın yaptığı gibi siz de üniversite tercihi! yapacaksınız. Öncelikle her şey gönlünüzce olsun. Ben bugüne kadar kimsenin size anlatmadığı gerçek bir dünyayı anlatmak istiyorum. Birinci ve en önemli kavram “meslek” kavramı. Sizin en büyük yanılgınız burada, sizler üniversitelerdeki bölümleri meslek zannediyorsunuz oysa üniversitelerde 2.800 çeşit bölüm ve bunları bitirdiğinizde 60 bine yakın yapabileceğiniz meslek veya iş çeşidi var. Bu yüzden sizin seçeceğiniz yani tercih edeceğiniz şeye meslek değil bölüm diyoruz. Hal böyle iken bölüm yerine sizi geleceğe hazırlayacak olan kuruma üniversite diyoruz. Üniversite bir diğer tanımla sizin yol arkadaşınız olacak. İşte önemli olan yol arkadaşınızı doğru seçmenizdir. Öğrencilerine iyi ders anlatma, güzel sınıflar, güzel kampüs sunmak günümüzde hiç de cazip değil. Günümüzde üniversiteler öğrenci adaylarına yurtdışı bağlantıları ve küresel araneda sağladıkları avantajları, yabancı dilde eğitimi, “transnasyonel” olarak tanımlanan çok dilliği ve çok ulusluluğu sunmak durumunda. Öğrencilere küresel dünyaya entegre olma, aynı sınıfta yan sırada dünyanın başka ülkesinden birisiyle iş ve proje yapma, birçok dil öğrenme imkanlarını sunması gerekiyor. Ama kuşkusuz en önemli şey; öğrencilerini bir kampüse hapsetmeden dünyanın her tarafını öğrenme alanı olarak sunan üniversiteler öne çıkmış durumdadır.

Peki neden bölüm değil de üniversite önemli; bugün bilgisayarınızı açın herhangi bir insan kaynakları sitesine girin. Bu sitelerde şirketlerin iş ilanlarına göz atın, ilanlarda geçen ve sizden istenen kavramları inceleyin. Sonra düşünün sizde hangileri var ve istenenlere nasıl ulaşacaksınız. Örneğin size üniversite sınavında taban puan çok önemli denmişti bakın bakalım herhangi bir ilanda üniversite sınav dereceniz soruluyor mu? Üniversite isminin önemli olduğu söylendi size bakın bakalım ilanlarda üniversite ismi soruluyor mu? Peki ilanlarda ne var; tüm dünya artık aynı insanı arıyor o da “geleceğin insanı” peki kim bu geleceğin insanı; İletişim becerileri güçlü, dijital iletişimde başarılı, teknoloji okur yazarı, dünyayı tanıyan, eğitiminin bir kısmını yurtdışında almış, küresel dünyayı ve kavramları bilen, dil ya da diller bilen, “inovasyon” yenilikçilik kavramına göre beceriler kazanmış, referansları olan insan olarak aranıyor. Şimdi durun ve düşünün siz bu CV’yi yazmaya kalksanız ne durumda olurdunuz. Gerçek yaşam sizden bu becerileri istiyorsa bunları geliştirmek yerine neden size dikte edilen ezberleri yaşıyorsunuz. Benim size tavsiyem bu becerileri geliştirmek için sakın ha “beş yıl aynı kampuste eğitim” almayın. Kendinizi köreltirsiniz ve okul bittiğinde elinize bir kâğıt tutuşturulur -ki ona diploma deniyor ve herkeste var- sizde kendinizi hayata hazır sanırsınız ama aslında yaşamınızdan kocaman 5 yıl kaybetmişsinizdir. Şimdi sıra sizde artık üniversitelerden ne isteyeceğinizi biliyorsunuz hemen onlardan bu taleplerde bulunmaya başlayın yoksa geç kalırsınız.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —