Sait Alioğlu Yazdı;
Bursa Osmangazi Belediyesi bünyesinde yayınlanan ve her yıl tek sayı ile okuyucusunun karşısına çıkan “Tanpınar Zamanı” adlı dönemlik derginin sekizinci yıl’a(2024) ait sekizinci sayısında dosya konusu mektup olarak belirlenmiş…
Bu sayıda birçok yazarın, konu ile ilgili makale ve değinileri ile birlikte yine birçok yazarın “önemli gördükleri yazarlara, şairlere, düşünce insanına yönelik” gönderilmediği ve bu sayıda okuyucusuna ulaştırılan mektuplar yer almış bulunmaktadır.
Bu sayıda, derginin çıkmasına vesile olan, dönemin Bursa Osmangazi Belediyesi başkanı sıfatıyla Mustafa Dündar, belirtilen sayının ilk yazısında, adı geçen dergiye de ismini veren Ahmet Hamdi Tanpınar’la ve onun Bursa^ta dair ilgisine dair şu ifadeleri kullanmaktadır; “Kıymetli Edebiyat Dostları başlıklı yazısının bir bölümünde; “Cumhuriyet neslinin ilk öğretmenlerinden olan Ahmet Hamdi Tanpınar aynı zamanda şair, deneme yazarı, romancı ve edebiyat tarihçisidir. Şehrimizle büyük bir gönül bağı bulunduğu, kendisi için de dönüm noktası olarak adlandırılan “Bursa’da Zaman” şiiri ile Tanpınar, daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmış ve Türk edebiyatının unutulmaz isimleri arasında yer almıştır.”
Yine, derginin bu sayısının ikinci ve “Tanpınar Zamanı” imzasıyla yayınlanan yazısında, “ilgilisine yazılan” mektuplara dair adı geçen bu sayısında; Tanpınar Zamanı’nın bu sayısı farklı bir mektup özel sayısı oldu. Şöyle bir fikir geldi aklımıza: “Akademide yıllarının herhangi bir şair veya yazara adamış hocalarımızdan üzerine çalıştıkları isimlere hitaben birer mektup yazsalar nasıl sonuç elde ederiz?” Açıkçası edebi açıdan son derece kıymetli mektuplar geldi. Ahmet Hamdi Tanpınar olmak üzere Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Kemal Tahir, Cengiz Aytmatov, Ömer Seyfettin, Rasim Özdenören ve Mustafa Kutlu gibi isimlere ve başka isimlere mektuplar yazıldı. Okurlarımızın ilgiyle okuyacağı dergimizdeki yazıları akademik ve kurumsal yazılar ile mektuplar biçiminde iki grupta topladık.” İfadeleriyle derinin bu sayısının iskeletinin nasıl ortaya çıktığı da belirtilmiş oluyor.
Makalelere ve değinilere örnek olarak; Asım Öz imzalı; “Mektuplar gelir, Eve, Gazeteye”, Oktay Akbal’a Gönderilen Mektuplar Üzerine” adlı makalesi ile Mehmet Kahraman’ın “ Dostoyevski’nin Mektupların Dair” makalesini örnek olarak verebiliriz.
“Gönderilmemiş Mektuplar” bölümünden de; Turan Karataş’ın “Selam Olsun Tanpınar’a”, Ahmet Sarı’nın “ Sezai Karakoç’a Mektup” makalesi ile Cihan Aktaş’ın, “Kırk Yıllık Komşuluğun Mektubu” adlı makalesi örnek olarak zikredilebilir.
Bunlardan Cihan Aktaş’ın, Osmanlı dönemi ilk sosyalist şairesi olan ve aynı zamanda tesettürlü Müslümn bir kadın olan Yaşar Nezihe(Bükülmez) hanımefendinin, inancı tam bir Müslüman ve işçi hakları konusunda mücadele eden, aynı zamanda Nazım Hikmet’in manevi kızı olarak da bilinen bir insanın gıyabında ona yönelik yazdığı mektup adı geçen dergide yer almaktadır.
Cihan Aktaş’ı, Osmanlı son döneminde, kadınlarında hakları olduğunu ve aynı zamanda onlarında insan olduğu hasebiyle birçok kadına yönelik çalışmaları mevcut. Ör. Cevdet Paşa’nın kızı Fatma Aliye hanımla ilgili kitap çalışması zikredilebilir.
Onun, Yaşar Nezihe ile olan ilgisi elbette, kendi döneminde hem kadınların ve hem de tüm toplumun özgürlüğü ve mutluluğu için mücadelesinin yanında, Yaşar Nezihe hanımefendinin mezarının, aynı zamanda Cihan Aktaş’ın da yaşadığı semti olan Küçükyalı’da bulunuyor oluşu da önem kazanmaktadır.
Yazarın, “gönderilmemiş olan” bu mektubu yazarken, Yaşar Nezihe’nin hayatı ve mücadelesi ile ilgili birçok makalenin internet ortamında olacağı hasebiyle internette arama yaptığının mektubunda düştüğü notlardan anlıyoruz.
Bu sadette; http://aysenozkaya.wordpress.com/…/05/yasar-nezihe-hanim
ve…
https://www.haberdurus.com/…/yasar_nezihe_tesetturlu… başlıklı linklerde adı geçen yazılar okunabilir.
“…sevgili Yaşar Nezihe. Hiç şüphesiz, öğrendikten sonra ne pahasına olursa olsun bilmiyormuş gibi yapamadığın içinde bir süreliğine unutuluşun sana dönüşün kaynaklarından biri olmaya devam edecek.” (Tanpınar Zamanı, Yıl 8,Sayı 8, S. 121)
Rabbim, ömrü boyunca işçilerin –aynı zamanda kendisinin de- hakkını savunan ve 1Mayıs’a yönelik ilk şiiri kaleme alan ve İslam inancından da taviz vermeyen Yaşar Nezihe hanımı rahmetiyle yarlıgasın. Amin…
Kaynak: Farklı Bakış