Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sunduğu Bi'KARAR Ver programının ilk konuğu Galip Dalay oldu. Mültecilere yönelik söylemlere değinen Dalay, Mültecilerle ilgili tartışmaların seviyesiz bir duruma dönüştüğünü ,söylemlerin, Türkiye'de ırkçılık ve nefret festivaline döndüğünü vurguladı.
TÜRKİYE'DE IRKÇILIK NEFRET FESTİVALİNE DÖNDÜ
Dalay, ''Mültecilerle alakalı tartışmaların nasıl seviyesiz bir şekilde yapıldığını gördük. Daha öncede bir Tarih Kurulu Başkanının Suriyelilerle ilgili neredeyse daha önceki ırkçı oryantalist Ortadoğulu halkalarla alakalı buna; Türkiye'de dahil ırkçı söylemlerde bulunmuştu. Bu Tarih ve Tarih kurumlarının ne kadar sıkıntılı olduğunu da gösteriyor. ''Suriyeliler, Türkiye kültürüne demografik tehdittir'' söylemi yanlış bir söylemdir. Arapları tehdit olarak görüyorlarsa, Türkiye içerisindeki Arapların da adını koymadan bir tehdit unsuru gözüyle bakıyorlar anlamına geliyor. Bu söylemlerde, bizi Türkiye'deki vatandaşlık anlayışına götürüyor. Eğer Türkiye devletinin vatandaşlık anlayışı ırk temelli, kan temelli anlayışa sahip değilse, Türkiye'de yaşayan Suriyelilerden bazıları burada yıllarca kaldı, vatandaş oldu. Onların, Türkiye'de yaşayan Arap vatandaşlardan ne farkı kaldı? Vatandaşlık aldıktan sonra o milletin bir parçası oluyorsunuz. Bundan dolayı Suriyeli mülteciler tartışması ırkçılık ve nefret festivaline döndü. Bu meseleyi daha sahici bir şekilde tartışmalıyız'' dedi.
NATO, BATI AMERİKAN'IN VAR ETTİĞİ DÜZENİN BİR PARÇASI
Türkiye'nin Afganistan'dan çekilme nedenleri arasında 'NATO misyonuna' vurgu yapan Dalay, ''Türkiye'nin orada NATO bağlamı var. Bu açıdan Türkiye, başından beri bu NATO misyonunun bir parçası ve NATO misyonunda üst düzey görevlerde aldı. Hikmet Çetin mesela NATO'nun sivil kanadında üst düzey yöneticiydi. Bu açıdan Türkiye, NATO, Batı Amerika'nın Afganistan'da var ettiği düzenin bir parçasıydı'' diye ifade etti.
Taliban'ın Afganistan iç savaşı kazanmasının Batı için ne ifade ettiğine de değinen Dalay:
''Şüphesiz Batı için ciddi anlamda ahlaki, siyasi bir yenilgi. Askeri olarak Batı burada uzun süre kalabilirdi fakat kalmamayı daha fazla maliyet ödemek istememesinden kaynaklanıyor, dolayısıyla bunun askeri yenilgi olarak kabul edilebilir. bu askeri yenilgi olarak okunabilir. Batı, Afganistan'da bir kaç hedefini gerçekleştirdi. Bir tanesi El- Kaide bağlantılı. Bu başarıldı diye de görülebilir. Ama diğer hedef; Ulus inşası. Bu, ulus inşa süreci; bu iki hafta bize gösterdi ki bunu sadece bir millet olarak algılamamız lazım. Buna devlet inşa süreci diyebiliriz. Siyasal yapıyı inşa etme açısından ise başarılı olmadığını gördük. Siyasal sınıfın kaçması ise Batı'ya büyük etkileri olacak '' diye ifade etti.
Penşir'deki direnişe de değinen Dalay, direnişin başarılı olamayacağını, şayet olursa yeni bir savaş döneminin başlayacağını söyledi.
TALİBAN CİDDİ ANLAMDA BEDEL ÖDEDİ
Taliban'ın Afganistan'da ilerlemesinin esaslı bir orduya sahip olmadığını vurgulayan Dalay şöyle ifade etti:
''Afgan Ordusu hiçbir zaman esaslı bir ordu inşa edememesinden ziyade Amerikan'ın Afganistan'da sahip olduğu hedeflere yönelik kuvvet gibi inşa edildiler. Amerikan'ın misyonuna göre dizayn edildiler. Bu kuvvet çok ciddi manada hava gücüne dayanıyor. Bu Taliban'la yapılan anlaşmanın sonucu olarak, Amerika Hava gücünü sağlamadığı takdirde bunun çok esaslı bir mücadele olması beklenmemeliydi gibi epey bir analiz gördük. Afganistan'ın Taliban'a bir hedefle vermese bile, bu sonuç ortada. Doha'daki 2018'in sonlarından başlayıp Şubat ayında sonlanan anlaşmanın bizim bildiğimizin ötesinde bir mahiyeti var mı bilemiyoruz. Ama gelinen sonuç itibariyle Taliban için çok kolay bir zafer oldu. Taliban bu anlamda ciddi bir bedel ödedi'' dedi.
İlgili videonun linki: https://youtu.be/9k4A9OE3TBk
GEÇİŞ COĞRAFYASINDAYIZ
Bi'KARAR Ver'in diğer konuğu ise Gazeteci Levent Kemal oldu. Türkiye'nin geçiş coğrafyasında bulunduğunu dile getiren Kemal, sınırların çok gevşek olduğunu söyledi. Kemal:
''Jeopolitik olarak biz bir geçiş coğrafyasındayız. Bu yeni bir göç dalgası değil.2015- 2016 yıllarında daha fazla göç vardı. Türkiye'ye sirkülasyon halinde mevsimlik bir göç var. Sınırlarımız çok gevşek'' dedi.
Taliban'ın Ulusalcı bir örgüt oluğunu vurgulayan Kemal, örgüt tabanının kırsal kesimden oluştuğunu ifade etti. Afgan topraklarında yaşayan diğer etnik gruplara da değinen Kemal, Taliban'ın ılımlı konuşmalarının yönetimde bir farklılığa gitmeyeceğini söyleyerek, ''Taliban'ın sert uygulamalar yapacağı kanısındayım'' dedi.
VAADEDİLENLER FARKLI
Kemal, 'Mültecilerin büyük bir bölümü Avrupa'ya geçmek için Türkiye'yi kullanıyor. Bizim gibi bu kadar medyayla içli dışlı değil buranın insanları, buraya geldiklerine onlara vaat edilen şeyler botlarla Yunan Adalarına geçip oradan Avrupa'ya gitmek. Türkiye'de çalışıp tekrardan Afganistan'a dönmek isteyenler var'' diye konuştu.
Kaynak: karar.com