Bir sevinç bir sevinç ki, sanırsınız ekmeği bedavaya alacağız... Tıpkı Karadeniz’de doğalgaz keşfi gibi... Sanırsınız ki artık doğalgaza fatura ödemeyeceğiz.
Uluslararası antlaşma ve barış çabaları elbette değerlidir. Doğalgaz ve/veya petrol rezervi keşifleri de öyle... Milli varlığımızın yükselmesi 85 milyonu mutlu edecektir.
Ama bir farkla...
Bize faydası ne?
TRT Haber 02 Ağustos 2022’de şu haberi geçti:
“Türkiye, Ukrayna, Rusya ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında yapılan tahıl koridoru anlaşması kapsamında ilk geminin de yola çıkmasıyla tahıl fiyatlarındaki düşüş hızlandı. Tahıl koridoru anlaşması kapsamında ilk geminin de yola çıkmasıyla tahıl fiyatlarındaki düşüş hızlandı. Ekmeklik buğdayın ton fiyatı 358 dolar civarına, arpanın ton fiyatı yaklaşık 318 dolara geriledi.”
***
Ağustos ayına ilişkin ilk veri İstanbul Ticaret Odası-İTO’dan geldi. İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksine göre İstanbul’da fiyatlar yüzde 2,29 artış gösterdi. Bir önceki ay ise fiyat artışı yüzde 4,09 düzeyindeydi.
Şimdi alt detaya bakıyoruz. Temmuz ayında %4,22 artış gösteren ekmek ve tahıllar grubu Ağustos ayında %8,3 artış göstermiş. Böylece bir yıllık fiyat artışı %99,91’de kalırken bu oran ekmek ve tahıllar grubunda %119,03’e çıkmış oldu.
Kısaca ekmek ve tahıllara bağlı ürünlerin fiyatı tam da Tahıl Koridoru Antlaşması’nın faaliyete geçtiği ayda patlamış oldu.
***
Gelelim TÜİK verisine.
Türkiye genelinde enflasyonu aylık olarak yüzde 1,46 açıklayan TÜİK, gıda enflasyonunu da yüzde 0,51 ilan etti. Ama burada da alt detaya bakıyoruz: Gıda enflasyonunun aylık yüzde 0,51 geldiği Ağustos ayında ekmek ve tahıllar grubunda fiyatlar tam %4,08 artış yaşamış. Temmuz ayında %6,23 fiyat artışı yaşayan ekmek ve tahıllar grubunda zamlar hız kesmemiş ve Ağustos ayında da devam etmiş.
Şimdi soru şu: Dünya’da Tahıl Koridoru Antlaşması ile hızla düşen buğday fiyatı neden Türkiye’de düşmedi?
Bizde fiyatlar daha yüksek olduğu için olabilir mi?
Ya da Tahıl Koridoru Antlaşması’nda bizim buğday alım imkanımız mı yok ve/veya kullanmıyor muyuz?
Sorunun cevabı her ne olursa olsun sonuç şu: Tahıl Koridoru Antlaşması bizim ekmeğe uğramadı.
Ekmek hala 5,0 lira...
***
Aslında benzer durum doğalgaz keşfinde de yaşanıyor. Doğalgaz keşfinden bu yana hanelerin kullandığı gaza en az yüzde 100’ün üzerinde zam yapıldı.
Bu zamlar elbette değişik gerekçeler ile yapılmış olabilir ama burada temel sorun şu: Her adımı içeride büyük kurtuluş olarak sununca beklentiler bozulabiliyor.
Ne Tahıl Koridoru ekmeği ucuzlattı ne de doğalgaz keşfi ısınma faturalarını ucuzlatmış olacak... Tek gerçek var ki; o da zamlardan başka bir sürpriz yaşamıyoruz.
BU HESAP TUTMAZ!
TÜİK, Temmuz ayında son bir yıllık tarla fiyatlarının yüzde 157,9 arttığını açıkladı. Ürün bazında artışlar yüzde 300-400’lere bile ulaşıyor. Mesela geçen yıl 2,02 lira olan buğdayın bu yılki fiyatı 6,82 lira. Ya da geçen yıl 1,68 lira olan mısırın fiyatı bu yıl 5,09 lira. Domates fiyatı da 1,78 liradan 6,70 liraya yükselmiş oldu.
İşin bir de Üretici Fiyatları kısmı var: TÜİK, ülke genelinde üretici fiyatlarının aylık %2,4 ve yıllık %143,7 arttığını açıkladı. Ama burada da alt detaya bakıyoruz:
Gıda fiyatları üretici kesiminde tam %141,5 artış göstermiş... İyi ama gıda fiyatları tüketicide sadece %89,3 artmıştı... Acaba tarlada %157,9, üreticide %141,5 artan gıda fiyatları raflarda nasıl oluyor da sadece %89,3 artışta kalıyor?
Ve gelelim asıl meseleye: TÜİK diyor ki, üreticide “Öğütülmüş tahıl ürünleri, nişasta ve nişastalı ürünlerin” fiyatı aylık %3,4 ve yıllık %150,6 artış göstermiş. “Fırın ürünleri ve unlu mamullerin” fiyatı da aylık %7,2 ve yıllık %146,6 artış göstermiş oldu.
Bu hesaba göre Tahıl Koridoru gerçekten içimizden geçmiş... Ama gemi olarak değil, maalesef zam olarak...