Milli Gazete'den Onur Şehmus ŞAHİN'İN "KONUYA DAİR" YAPMIŞ OLDUĞU HABER...
Yapılan araştırmalara göre, son 18 yılda Türkiye’de 52 bin kişi çeşitli nedenlerle hayatına son verdi. Türkiye’deki intihar vakalarına yönelik yapılan araştırmalarda başta ekonomik ve sosyal sebepler öne çıkıyor. Manşetlere de çıkmaya başlayan intihar vakaları toplumun maddi kaygıya sürüklendiğini manevi kalkınmaya da ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor.
“MANEVİYATTAN UZAKLAŞIYORUZ”
Uzman Psikolog Prof. Dr. Ekrem Çulfa
Milli ve manevi duygulardan uzaklaşan bir toplum haline geldiğimiz için, sosyal ilişkilerimiz ve aile içi iletişim de giderek kopuyor. İnsanların giderek bencilleştiği bir dönemdeyiz. Saygının, sevginin ve iletişimin giderek azaldığı toplumumuzda birey bazen intiharı tek çıkış yolu olarak görebiliyor.
“SEBEBİ EKONOMİK VE SOSYOLOJİK”
Uzman Pedagog İnci Aydın
Türkiye’de intihar vakalarının ekonomik ve sosyal sebepleri kadar psikolojik sebepleri de var. Burada önemli olan kişinin yaş gurubu ve ruh sağlığıdır. Örneğin ergen yaş grubundaki bireyler hormon değişimlerinden dolayı intihara meyilli oluyorlar. Gençlerin sosyal medyada maruz kaldıkları siber zorbalıklar da intihara sebep olabiliyor. Bu yüzden ailelerin çocuklarına eğitim vermesi önemli.
“MADDİ KAYGI ön planda”
İSAF Genel Başkanı Meltem Ünal Bulut
Bir işçi veya bir birey ortalama 4 kişinin hayatına etki ediyor. İşçinin sadece çalışma ortamı güvence altına alınmamalı. İşçinin işten sonraki ve işine son verildikten sonrası da güvence altına alınmalı. Türkiye’de çok büyük bir maddi kaygı var ve işçinin bir kaza geçirmesinden sonra tutunabileceği hiçbir şey yok.
“HER ŞEY PARAYLA ÖLÇÜLÜYOR”
Psikolog Gülten Demirdöven
Eskiden insanımızın arasında bir dayanışma vardı, toplumda bireyler birbirini destekliyordu. Günümüz Türkiye’si, geçim sıkıntısı ve diğer sebeplerden dolayı psikolojik sorunların ortaya çıkması için çok müsait. Öte yandan psikolojik sıkıntı içinde olan, ruh sağlığı bozuk bir birey tedavi olacak hastane bulamıyor. Parası olmayan bir vatandaş, psikolojik bir rahatsızlık yaşıyorsa devlet hastanesinde 3 ay sıra bekliyor.
Milyonlarca çocuğun kullandığı ve her evde neredeyse birkaç tane bulunan cep telefonu, tablet ve bilgisayarlar da oynanan oyunlar, genç beyinleri abluka altına alıyor. Diğer yandan milli ve manevi değerlerden her geçen gün uzaklaşan gençlik, çareyi intihar etmekte buluyor. Türkiye’de yapılan araştırmalarına göre, son 18 yılda 52 bin kişi çeşitli nedenlerle intihar etti. Araştırmalara göre intihar vakalarının sadece ekonomik değil, sosyolojik boyutu da var..
“ÜLKEMİZDE SOSYAL ADALET KAVRAMI YOK”
Konuyla alakalı gazetemize konuşan psikolog Gülten Demirdöven, “Ne yazık ki ülkemizde sosyal adalet kavramı yok. Eskiden insanımızın arasında bir dayanışma vardı, toplumda bireyler birbirini destekliyordu. Şimdi metropollerde yaşayan insanlar kendi geçim derdine düşmüş, başkasını gözü görmüyor. Öte yandan psikolojik sıkıntı içinde olan, ruh sağlığı bozuk bir birey tedavi olacak hastane bulamıyor. Parası olmayan bir vatandaş eğer depresyona girmiş, psikolojik bir rahatsızlık yaşıyorsa devlet hastanesinde 3 ay sıra bekliyor. Günümüz Türkiye’si, geçim sıkıntısı ve diğer sebeplerden dolayı psikolojik sorunların ortaya çıkması için çok müsait” dedi.
