İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkan Yardımcısı İsmet Aral, gıda israfının boyutlarına ilişkin değerlendirmede bulundu, Türkiye'nin bu konudaki karnesinin dünyadaki gelişmiş ülkelerle benzeştiğine vurgu yaptı.
Refah içindeki ülkelerin dahi gıda israfını büyük bir başarıyla engelleyebildikleri projelerinin olmadığına dikkati çeken Aral, "Afrika gibi gıdaya erişimi zor olan coğrafyalarda gıda israfı daha az ama dünyanın geri kalanının ülkemizdeki gibi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yani çöpümüzün neredeyse yarısı gıda ürünü, tabağımızın da üçte biri çöpe gidiyor" diye konuştu.
"Gıda israfını engelleyemezsek, gıdanın önemini yoklukla öğreneceğiz"
Aral, dünyanın gıda ihtiyacının 2050 yılına kadar yüzde 50 artacağını anımsatarak, "Yani eğer biz gıda israfını bugün engelleyemezsek, gıdanın önemini yoklukla öğreneceğiz. Bu çok acı bir bedel olur. Tek amacımız bunu engellemek. Biz gıda israfının engellenebileceğine ve torunlarımıza bolluk ve bereket içinde bir dünya bırakacağımıza inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
İSTİB'in düzenlediği Gıda İsrafını Engelleme Projesi kapsamında dünyadaki örnekleri, uygulamaları, başarılı ve başarısız girişimleri ve mevzuatları çalıştıklarını kaydeden Aral, her ülkenin kendi dinamiklerine göre farklı değişkenleri olmasına karşın prensipte gıdanın çöpe gitmeyip insan ile buluşması gerektiğini ve bu konuda Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) küresel ve bölgesel birçok iyi proje yürüttüğünü dile getirdi.
"İsrafı önlemede her kademe için ayrı çözüm var"
Gıda kaybı ve israfının farklılığına dikkati çeken Aral, "Üretimin aşamalarından olan tarla, fabrika öncesi depolama ve fabrikadaki işleme safhalarında ortaya çıkan 'gıda kaybıdır'. Fabrikadan sonra bayi, toptancı, perakendeci, ev dışı tüketim ve evlerde ortaya çıkan ise 'gıda israfıdır'" şeklinde konuştu.
Projelerinde gıda israfını engelleme konusuna yoğunlaştıklarını belirten Aral, "Burada da kanalları gıda satıcısı işletmeler, ev dışı tüketim ve hane içi tüketim olarak ele alıyoruz. Her bir kademe için ayrı çözümler var. Örneğin gıda satıcısı olan işletmeler gıda israfını engellemek için envanter sistemi ve tedarik zincirlerini sağlıklı kurmalı, fazla stok gibi israfı arttıran mağaza içi uygulamalardan vazgeçmeli ve son olarak arz fazlası ürünlerin bağışlanmasının sağlanması için organizasyon kurulmalı" dedi.
"Gıda bankacılığı israfın engellenmesinde en iyi yollardan biri"
Gıda bankacılığını çoğunluğu israf edilecek olan gıda ürünlerini toplayan ve ihtiyaç sahiplerine ileten organizasyonlar olarak tanımlayan Aral, "Gıda toplanan yerler çiftlikler, üreticiler, distribütörler, perakende satış mağazaları ve tüketicilerdir. Bu gıdalar bir gıda bankacılığı ağı sistemi aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Gıda bankacılığı yapanlar dernekler, vakıflar, yerel yönetim destekli kurumlar ve dezavantajlı kişiler için çalışan yardım kuruluşlarıdır" dedi.