İngiltere’de Silah Ticaretine Karşı Kampanya (CAAT) adlı sivil toplum örgütü, hükümetin Yemen’de sivillerin öldürüldüğü saldırıları düzenleyen Suudi Arabistan’a silah satışının durdurulması talebiyle mahkemeye başvurdu.
CAAT’tan yapılan yazılı açıklamada, temmuzda hükümetin Suudi Arabistan’a silah ihracat ruhsatlarını yeniden vermeye başladığı hatırlatılırken, buna karşı hukuk mücadelesi verileceği belirtildi.
Açıklamada, İngiltere’de “uluslararası insan haklarının ihlalinde kullanılma riski açık olan silah satışlarını” yasaklayan kurallar olduğuna dikkat çekilirken, 2015’ten bu yana Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun Yemen’de uluslararası insan haklarını ihlal ettiği ve bunun birçok raporla teyit edildiği aktarıldı.
Suudi Arabistan’ın saldırıları sonucunda binlerce sivilin hayatını kaybettiği, okulların ve hastanelerin hedef alındığı vurgulanan açıklamada, bunların birçoğunun İngiliz silahlarıyla gerçekleştirildiği kaydedildi.
Açıklamada, “İngiltere Temyiz Mahkemesi, hükümetin silah satış izni vermesinin ‘yasa dışı’ olduğuna hükmetmişti. Hukuk mücadelesiyle hükümet yeni silah ihracat lisansları vermemeye zorlanmıştı. Ancak hükümet tekrardan silah satış ruhsatları vermeye başladı. Bu, korkunç maliyeti olan bir karar ve bizler bunun devam etmesine izin veremeyiz. Bu duruma karşı hukuk mücadelesi vereceğiz.” ifadelerine yer verildi.
İngiliz Temyiz Mahkemesi, geçen yıl CAAT’ın başvurusunu inceleyerek ülkenin Suudi Arabistan’a silah satışının yasalara aykırı olduğuna hükmetmişti. Temyiz Mahkemesi, Uluslararası Ticaret Bakanlığının uluslararası insani hukukun çiğnenip çiğnenmediğine bakmaksızın Suudi Arabistan’a silah satışına izin vermesini “akıl ve yasa dışı” olarak nitelendirmişti.
Satışa devam etme kararı
İngiltere, mahkemenin kararına rağmen temmuzda Suudi Arabistan’a silah satışına devam etme kararı almıştı. Uluslararası Ticaret Bakanı Liz Truss, yaptığı açıklamada, hükümetin satışı askıya alan mahkeme kararı çerçevesinde, silah ihracatı ruhsatlarını incelediklerini belirtmişti.
Truss, Suudi güçlerinin eylemleriyle ilgili bazı “kaygı verici olayların” uluslararası insani hukuku “muhtemelen ihlal ettiği” kanısına ulaşılsa da bunları “izole olaylar” şeklinde gördüklerini ifade etmişti.
Suudi Arabistan’ın uluslararası insani hukuka uyma konusunda samimi olduğu ve silahların ihlalde kullanılabileceği konusunda açık bir risk bulunmadığı sonucuna varıldığını kaydeden Truss, söz konusu ülkeye satışların devam edeceğini bildirmişti.
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen’de İran destekli Husiler, Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin kontrolünü elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise “Yemen hükümetine destek” adı altında ülkeye yönelik saldırılar gerçekleştirip denizden, havadan ve karadan ambargo uyguluyor.
Yemen hakkındaki verileri toplayan Yemen Data Project’e göre, koalisyonun sivil yerleşim alanlarını da hedef alan saldırılarında, bugüne kadar aralarında çocuk ve kadınların da olduğu 8 bin 700’den fazla kişi öldürülürken, yaklaşık 10 bin kişi de yaralandı.
“Save the Children” adlı yardım kuruluşu, ablukaların neden olduğu kıtlık ve yetersiz beslenme nedeniyle 85 binden fazla çocuğun ölmüş olabileceğini belirtiyor. Birleşmiş Milletler (BM) ise savaş, yetersiz beslenme ve kolera gibi hastalıklar yüzünden ülkede yaklaşık 230 bin kişinin öldüğünün tahmin edildiğini kaydediyor.