Suudi Arabistan´ın, BAE açıklarında 2 petrol tankerinin sabotaja uğradığı iddiasının ayrıntıları belirsiz olsa da, bu durum kontrolden çıkarak askeri bir harekata dönüşen bir krize neden olabilir.
Basra Körfezi´nin girişinde yer alan 30 mil (55 km) genişliğindeki Hürmüz Boğazı´ndaki veya civarındaki gemilere yapılan her saldırı her zaman ciddi bir meseledir. Çünkü bu nokta, uluslararası petrol ticareti için en önemli dar geçittir.
ABD´nin veya müttefiklerinin İran´a karşı yapacağı ciddi bir silahlı eylem, İran´ın Körfez´de ve bölgenin başka yerlerinde misilleme yapmasını muhtemelen tetikleyecek. ABD askeri açıdan İran´dan çok daha üstün olsa da, İranlılar son çare olarak Suudi ve BAE petrol tesislerine füzeyle veya farklı silahlarla saldırabilir. Bu tarz kıyametvari olaylar olası olmada da, Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo gibi Washington´daki güçlü isimler, savaşın patlak vermesi riskini almaya hazır görünüyor.
Bolton, İran hükümetinin yıkılmasını uzun zamandır açıkça talep ediyor. Geçen yıl göreve başlamadan önce, ?ABD´nin resmi siyaseti, Tahran´daki molla rejiminin devrilmesi olmalı? demişti: ?Rejimin tutum ve amaçları değişmeyeceğine göre, tek çözüm rejimin kendisini değiştirmektir.?
Bolton ve Pompeo´nun, Şubat ayında Bağdat´taki ABD Büyükelçiliği yakınlarına düşen havan toplarını, İran´a karşı askeri seçenekler hazırlamakta isteksiz olan Pentagon´u ikna için bir bahane olarak kullandığı belirtiliyor. Bu seçeneklere füzeler ve hava saldırıları da dahil olacaktır. Ancak bunun ABD açısından ne fayda sağlayacağı net değil.