SURİYELİLERİN ZORLU YAŞAM MÜCADELESİ
Ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye´ye gelen ve Adana´da kendi imkanlarıyla kurdukları derme çatma çadırlarda kalan Suriyeliler, bir ramazanı daha vatanlarından ayrı geçirmek zorunda kalmanın yanı sıra sıcak havanın da etkisiyle zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor.
Özellikle Halep, Kobani (Ayn el Arap) ve Rakka´dan Türkiye´ye gelerek merkez Yüreğir ilçesi Koza Mahallesi´ndeki boş arsalara çadır kuran Suriyeliler, burada zor koşullarda yaşıyor.
Kentte etkili olan sıcak hava şartlarında bile oruç tutmaya çalışan sığınmacılar, biraz olsun serinleyebilmek için çadırlarına hava alabilecek delikler açıyor.
Tuvalet ve banyo gibi zorunlu ihtiyaçlarını gidermekte güçlük yaşayan Suriyeliler, ramazan dolayısıyla kendilerine uzatılacak yardım eli bekliyor.
Halep´e bağlı Dayrizzor kasabasından, yaklaşık bir sene önce DAEŞ zulmünden dolayı Türkiye´ye gelmek zorunda kalan Ahmet Ali Hüseyin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanın mübarek bir ay olduğunu ancak "kendileri gibi fakirler" için çok meşakkatli geçtiğini söyledi.
Sadece ekmek ve çayla beslendiklerini vurgulayan Hüseyin, "İftar ve sahurumuzu sadece çay ve ekmekle yapmaya çalışıyoruz. İftarımızda da sahurumuzda da ekmek ve çaydan başka bir gıdamız bulunmuyor" diye konuştu.
Hüseyin, yetkililerden yardım beklediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Az da olsa gelen yardımlardan başka bir gıdamız olmuyor. Gönderenlere teşekkür ediyoruz. Civarda bulunan evlerden de bazen bize yemek geliyor. Çadırları ve insanların durumlarını görüyorsunuz. Buradaki insanların ellerinde bir şey yok. Bazen gündelik çalışmaya gidiyoruz fakat Suriyeli olduğumuz için bize pek fazla iş verilmiyor. Evde 7 çocuğum var ve hiçbir gelirim ve bana yardım eden kimsem yok."
"Mübarek ramazanda çadırlarda ölümle burun buruna yaşıyoruz"
Halep´e bağlı Yaser kasabasından yaklaşık 2 ay önce Adana´ya gelen Kamile Gani ise ramazanın kendileri açısından çok zor koşullarda geçtiğini ifade etti.
"Mübarek ramazanda çadırlarda ölümle burun buruna yaşıyoruz" diyen Gani, şöyle devam etti:
"Hiçbir şeyimiz yok, gelen yardımlarla geçinmeye çalışıyoruz. 10 yaşında bir yetim kız çocuğumla yaşam mücadelesi veriyoruz. İftar ve sahurda ne bulursak onu yemeye çalışıyoruz. Tek geçim kaynağımız gelen yardımlar. Kocamı Suriye´deki savaşta kaybettim ve başka kimsem yok. Bize kucak açan Türkiye´ye ve halkına çok teşekkür ediyoruz."