Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle ailesiyle Suriye´nin Haseke kentine bağlı Rasulayn´daki evlerini terk ederek Türk Kızılayının kurduğu çadır kente sığınan doğuştan görme engelli iki kardeş, "umut ışığı" için Gaziantep´e getirildi.
Ahmed Humeydi Hüseyin ve Fatma Abdulkerim Beyyah çifti, Rasulayn´daki evlerinin yaklaşık 1,5 ay önce bombalanması üzerine ikisi görme engelli 5 çocuğunu da alarak İdlib´e kaçtı. Burada bir süre ağaçların altında konaklayan aile, Türk Kızılayı görevlilerinin fark etmesi üzerine yeni kurulan 750 kapasiteli Umut Çadır Kenti´ne yerleştirildi.
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık´ın da çadır kent ziyaretinde yakından ilgilendiği çiftin doğuştan görme engelli çocukları 4 yaşındaki Muhammed Berat ve 10 yaşındaki Emine, Kızılay görevlilerince alınan özel izinle tedavi edilmek üzere Gaziantep´e getirildi.
Bir otelde misafir edilen ve ailesinin "Hamudi" lakabıyla seslendiği Muhammed ile kardeşi Emine, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Necip Kara tarafından muayene edildi.
Muhammed ve ablası Emine´nin az da olsa görebilmeleri için ameliyat edilip edilmeyeceklerine test sonuçlarının gönderildiği Ankara´dan gelecek sonuca göre karar verilecek.
Anne Fatma Abdulkerim Beyyah, AA muhabirine yaptığı açıklamada, savaş öncesinde Rasulayn´da çocuklarıyla güzel bir hayatları olduğunu, 1,5 ay öncesine kadar evlerinde yaşadıklarını ancak evin bombardıman sırasında yıkılmasının ardından orayı terk etmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Beş çocuğu olduğunu anlatan Beyyah, doğuştan görme engelli Muhammed ile kızı Emine´nin çok uyumlu, mutlu çocuklar olduğunu, diğer kardeşleriyle iyi anlaştıklarını ifade ederek şöyle konuştu:
"Suriye´de onları doktora götürme imkanımız olmadı. Bütün kalbimle çocuklarımın az da olsa görebilmelerini diliyorum. Keşke görebilseler. İnşallah iyi bir sonuca varırız onlar için. Türkiye hükümetine, halkına ve Türk Kızılayına şükranlarımızı sunuyoruz. Onlar bize sahip çıktılar, yardım ettiler. Çocuklarımın gözlerinin açıldığını görebilsem bu benim en mutlu günüm olur. Benim için çok büyük mutluluk sevinç olur. Bu bizim en büyük hayalimizdi. Şimdi önümüze bir fırsat çıktı. İnşallah iyi sonuçlanır ve çocuklarım için bir umut ışığı doğar."
Baba Ahmed Humeydi Hüseyin ise kendilerine böyle imkanı sunan Türkiye´ye çok teşekkür ederek Suriye´de çok zor günler geçirdiklerini, çocuklarının çok korktuğunu ancak Türk Kızılayının kendisine ve ailesine sahip çıktığını dile getirdi.
"Hayattaki tek isteğim, çocuklarımın gördüklerine şahit olmak." diyen baba Hüseyin, bu durumun kendisi için en büyük mutluluk olacağını aktardı.
Türk Kızılayı Suriye Krizi Ülke Alan Koordinatör Vekili Fatih Kökcan da aralık ayında rejim güçlerinin bombalaması sonucunda Suriye´nin güneyinden kuzeyine doğru göç hareketi yaşandığını, 200 bin kişinin İdlib´in kuzeyine yerleşmesi üzerine harekete geçerek bu bölgede "Umut Çadır Kenti"ni kurduklarını vurguladı.
Çalışmalar sırasında Hüseyin ailesiyle karşılaştıklarını ve çadır kente yerleşmelerini sağladıklarını anlatan Kökcan, şunları kaydetti:
"Emine ve Muhammet´in gözlerinin görmediğini, bunların doğuştan görme engelli olduklarını öğrendik. Genel Başkanımız Dr. Kerem Kınık da çadır kent ziyaretinde çocukların muayenelerini yaptı. Bunların görme şanslarının olabileceğini düşündük. Dün itibarıyla Hatay Valiliğinden alınan izinle aileyi Gaziantep´e getirdik. Bugün de GAÜN´de kornea nakli yapan bir hocamız çocukları muayene etti. Çocukların tam anlamıyla görmelerinin zor olduğunu ancak karaltı olarak da olsa ışığı seçebilme olasılıklarının olduğunu söyledi. Test sonuçları Ankara´daki uzmanlarca da görülecek. Ailemiz de çocukların kendi işlerini görecek kadar olsa bile açılmasını umuyor. Bu konuda dua ediyorlar. Ailenin en çok istediği şey iki çocuğumuzun tam göremeseler de bir karartı şeklinde görmeye kavuşmaları."