T24’ten Namık Durukan’ın, “konu ile ilgili” haberi…
Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmet el Şara tarafından imzalanarak kabul edilen ve dört ana bölümden oluşan anayasa taslağında “İslam Hukuku”na vurgu yapılması, yetkilerin merkezde toplanması, Türk tipi Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'ne yakın bir model tarif edilmesi, seçilecek cumhurbaşkanının Müslüman olması şartının bulunması, başta Kürtler ve Dürziler olmak üzere ülkede etnik ve dini grupların tepkisine neden oldu. Yapılan açıklamalarda taslak, "kabul edilemez" olarak değerlendirildi.
Uzmanlardan oluşan komite tarafından hazırlanarak Cumhurbaşkanlığı'na sunulan anayasa taslağı, geçiş döneminin Cumhurbaşkanı Şara tarafından imzalandı. Böylece taslak üzerinde çalışmalar resmen başladı. Taslak metinde Cumhurbaşkanı'nın dininin İslam olduğu, İslam hukukunun yasamanın birincil kaynağı olduğu, yargının bağımsız olduğu ve devletin resmi dilinin Arapça olduğu ifadelerine yer veriliyor. Taslakta, devletin adının "Suriye Arap Cumhuriyeti" olarak korunacağı belirtilirken, geçiş dönemi 5 yılla sınırlandırıldı.
Taslağa tepki
Taslağa ülke genelinde tepkiler yükselmeye başladı. Kürtlerden Dürzilere, Alevilerden Hristiyanlara kadar birçok etnik ve dini topluluk, taslağı “kabul edilemez” buldu. Kuzeydoğu Suriye’deki Kürt yönetimi, taslağı sert bir şekilde eleştirdi.
“Anayasa Bildirgesi” taslağının, “Suriye’nin çeşitli topluluklarını temsil etmeyen, dışlayıcı bir çerçeve oluşturduğu ve Suriyelilerin karşı çıktığı merkeziyetçi ve otoriter yaklaşımın devamı olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Bu taslak Suriye’nin çeşitliliğinin gerçekliğiyle çelişiyor ve ülkenin ulusal ve toplumsal kimliğini inkar ediyor” denildi.
Açıklamada, anayasa taslağının Kürtler, Araplar, Asuriler ve diğer etnik ve dini gruplar da dahil olmak üzere Suriye’nin ulusal yapısının temel bileşenlerini dışladığı ifade edilerek, taslağı bu haliyle reddettikleri ve kınadıkları belirtildi.
Açıklamanın devamında, “Bu sözde anayasal çerçeve, Suriye halkının ve çeşitli toplulukların taleplerini yansıtmıyor” vurgusu yapılarak, “Suriye halkı bu tür uygulamalara karşı ayaklandı ve bu modası geçmiş yaklaşıma geri dönüş, ulusun yaralarını daha da derinleştirecektir” uyarısında bulunuldu. Açıklamaya şöyle devam edildi:
“Gerçek bir anayasa, tüm topluluklar tarafından birlikte hazırlanan ve üzerinde mutabakata varılan bir anayasadır. Ancak bu sayede Suriye’de sürdürülebilir demokratik bir geleceğin temeli olarak hizmet edebilir. “
“Bize dayatılan geçici anayasayı reddediyoruz”
Süveyda Dürzi Operasyonları Komutanı Baha Cemal de Şam yönetimi tarafından hazırlanan yeni anayasa taslağının Dürzi toplumu tarafından kabul edilmediğini söyledi. Erbil merkezli Rudaw TV’ye konuşan Cemal, Anayasa taslağına yönelik görüşlerini aktarırken, "Dürzi toplumunun onayı olmadan geçerli değildir" dedi. Herhangi bir siyasi veya hukuki düzenlemenin Dürzi toplumunun ruhani lideri tarafından onaylanması gerektiğine vurgu yapan Cemal, şöyle konuştu:
“Bizim hem dini hem de sosyal bir otoritemiz var ve bunun başında Ebu Selman Hikmet Hicri bulunuyor. O, topluluğumuzun ruhani lideridir. Hangi taraf olursa olsun, tüm taraflara ve topluluklara saygımız sonsuzdur, ancak Hikmet Hicri’nin onayı olmadan Süveyda’da alınan hiçbir karar geçerli değildir."
Baha Cemal, Dürzi inancının lideri Hikmet el-Hicri’nin etkisine de dikkat çekerek, "Dağın üçte biri onun emirleri altındadır ve bölgede ilk ve son sözü o söylemektedir” dedi.
"Askerî olarak hazırlıklıyız"
Anayasa taslağıyla birlikte bölgede güvenlik kaygılarının arttığına dikkat çeken Cemal, “Biz hazırlıklıyız, binlerce askeri personelimiz ve silahımız var. Ancak ilk saldırıyı başlatmayacağız. Fakat eğer dağın herhangi bir bölgesine askeri bir saldırı olursa, kendimizi savunma hakkımız vardır” ifadelerini kullandı.
"Mezhepsel değil, seküler bir devlet"
Baha Cemal, anayasanın İslami fıkhı temel yasa kaynağı olarak belirlemesine de tepki göstererek, "Biz bölünmeyi reddediyoruz ancak dini ve etnik temelli bir sistem yerine, insan haklarına saygılı bir devlet talep ediyoruz” diye konuştu.
"İsrail’in Dürzilere desteğine olumlu bakıyoruz"
Suriye’deki Dürzilere İsrail’in verdiği desteğe ilişkin Cemal, "Bizim Filistin ve İsrail’de akrabalarımız var. Askeri bir iş birliğimiz olmasa da, bölge dışındaki Dürzilere yardım eden herkese teşekkür ederiz” dedi.
Anayasa taslağı, dört bölümden oluşuyor:
Suriye’de geçiş sürecini şekillendirmesi beklenen anayasa taslağı, dört ana bölümden oluşuyor:
-Birinci Bölüm: Genel hükümler (11 madde)
-İkinci Bölüm: Hak ve özgürlükler (12 madde)
-Üçüncü Bölüm: Geçiş dönemi yönetim yapısı (24 madde)
-Dördüncü Bölüm: Nihai hükümler (6 madde)