Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Usame Nuceyfi, "DAEŞ, istihbarat güçlerinin oyuncağı ve bölgedeki uluslararası çatışmalardan kaynaklı vekalet savaşı yürütüyor" diyerek, "örgütün dışarıdan emir alarak yönetildiğini" öne sürdü.
Nuceyfi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Irak´a dış müdahale, "Ayrımları arasında fark gözetme politikası" ve "hegemonya gücünün" hakim olduğunu savunarak, "Bunlar şöyle yada böyle meşruiyet bile kazandı" şeklinde konuştu.
Musul eski Valisi Esil Nuceyfi´nin görevden azledilme talebinin meclisteki Şii Ulusal İttifakı tarafından güçlü bir şekilde desteklendiğini dile getiren Nuceyfi, "Bununla birlikte önemli kent olan Musul´a yönelik nüfuz alanları oluşturmak istendi. Bunun da kurbanı Esil Nuceyfi oldu. Esil Nuceyfi´nin ABD ziyareti ve Musul´un federal yapıya kavuşması isteği görevden azledilme sürecini hızlandırdı" diye konuştu.
Nuceyfi, Musul´daki askeri eğitim kampların Bağdat´a taşınmasına değinerek, şunları söyledi:
"Kampların taşınması konusu bölgesel baskı ve mezhepsel projeler kapsamında siyasi sahayı temizlemeyi amaçlıyor. Bununla birlikte Şii ve Sünni Araplar ve Kürtler olarak hep birlikte Musul´u kurtarmak çabası tahrip edilmek istendi."
´Sünniler yeteri kadar desteklenmedi´
"Irak, genel olarak Arap ülkeleri tarafından ihmale uğruyor" diyen Nuceyfi, "Sünniler de yeteri kadar desteklenmedi. Birtakım vaat ve temenniler söz konusu fakat yeryüzünde hiçbir eylem söz konusu değil. Ürdün´e yaptığımız ziyaretimiz başarılıydı ve merkezi hükümet üzerinden silahlandırmamız konusunu açıkça ilettik fakat bu gerçekleşmedi. Hükümette her zaman kentleri kurtarma için silah desteği talep edenlere çeşitli itham ve suçlamalarda bulunuyordu. Arap ülkeleri Yemen ve Körfez´deki sorunlarla meşgul. Arapların DAEŞ´e karşı yürüttüğümüz bu savaşta önemli rolü yok ve çok geç olmadan bu konuya dikkat etmelerini umuyoruz" değerlendirmesi yaptı.
Nuceyfi, Başbakan Haydar el-İbadi´nin selefi Nuri el-Maliki´den farkının olup olmadığı sorusuna, şöyle yanıt verdi:
"Biz ilk başlarda İbadi´ye karşı güzel vaatler sunduğu için çok iyimserdik. Fakat şimdi uzlaştığımız yöntemlerden sapıldığını görüyoruz. Yöntem değişebiliyor ve içerikte aynıdır. Ben de bundan korkuyorum."
´Şiiler arasında siyasi çatışma var´
Nuceyfi, Şii gruplar arasında siyasi çatışma yaşandığını söyleyerek, "Muhafazakar ve ABD´ye yakın akımlar arasında güçlü çekişme var. En son İbadi´nin kararlarında bile bu çok açık bir şekilde belli oluyor. Hükümet ve parlamento arasında da çatışma var bu önümüzdeki günlerde sokağa da taşınabilir" dedi.
Musul ve IŞİD´in kontrolündeki diğer bölgelerde bulunan devlet memurlarının maaşlarının hükümet tarafından kesildiğini bildiren Nuceyfi, sadece IŞİD kontrolü dışında bulunan sığınmacılara maaş ödendiğini ifade etti.
Usame Nuceyfi, Türkiye´nin Irak ve Suriye krizine karşı rolünün "ihtiyatlı" olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
"Bu, Türkiye´deki iç nedenlerden kaynaklıydı. Aynı zamanda Kürtlerin genel olarak bölgede faaliyetleri de bunu etkiledi. Kürt devletinin kurulmasının Türkiye´nin iç meselesine etki yapacağından bahsediyorlar. Bazı uluslararası güçler Kürtlerin bu adımlarını destekliyor ve Türkiye´de kriz yaratmaya çalışıyor hatta daha da ileriye gidip ülkeyi bölgelere bölerek fitne yaratmak isteniyor. Türkiye ihtiyatlı davrandı fakat ilk günlerden DAEŞ´in terör örgütü olduğunu ve bununla mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Bu noktada Avrupa ülkeleriyle de dayanışma içerisinde oldu. Irak´a askeri ve istihbarat yardımı sundu. Türkiye şimdi de DAEŞ ile savaşa girmiş oldu ve müttefik ülke uçaklarına hava sahasını açtı. Bu katılımının Irak hükümeti ve ABD güçleriyle koordinasyonla birlikte Irak´taki DAEŞ´e karşı hava keşiflerine kadar varmasını diliyoruz."
Nuceyfi, "DAEŞ istihbarat güçlerinin oyuncağı ve bölgedeki uluslararası çatışmalardan kaynaklı vekalet savaşı yürütüyor" diyerek, örgütün dışarıdan emir alarak yönetildiğini öne sürdü.
Nuceyfi, Şii milislerden oluşan Haşdi Şabi´nin güvenlik güçlerinin saflarına katılması gerektiğini ifade ederek, bu güçlerin her kesimi kapsaması gerektiğini kaydetti.