Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Şule Demirtaş: Antik Mısır’ın derinliklerinde: Vahyin ve arkeolojinin buluşması

Karar.com yazarı Şule Demirtaş, Bülent Şahin Erdeğer’in, “Antik Mısır’ın Peygamberleri: Hz. İdris, Hz. Yusuf, Hz. Musa” kitabı üzerinden; onların tevhid eksenli mücadelelerine, tarihe ve arkeolojiye dair kanaatleri dile getiriyor.

Şule Demirtaş: Antik Mısır’ın derinliklerinde: Vahyin ve arkeolojinin buluşması

Zamanın derinliklerine inmek, bugünü anlamanın en eski ve güçlü yollarından biri. Tarih, sadece olup bitenlerin kaydı değil; insanın hakikati arayışının da bir aynasıdır. Bazı kitaplar vardır ki okurken yalnızca bilgi edinmez, aynı zamanda düşünsel bir yolculuğa da çıkarsınız. İşte Bülent Şahin Erdeğer’in “Antik Mısır’ın Peygamberleri: Hz. İdris, Hz. Yusuf, Hz. Musa” kitabı tam da böyle bir eser.

Bu kitap, okurunu tarih, arkeoloji ve vahyin iç içe geçtiği bir keşfe sürüklüyor. Erdeğer, peygamber kıssalarını anlatırken klişelere kapılmıyor, geleneksel anlatıları tekrar etmek yerine tarihsel ve bilimsel verilerle desteklenen bir bakış açısı sunuyor. Tarih boyunca peygamber kıssaları, kimi zaman efsaneleşmiş, kimi zaman mitolojiye indirgenmiş ya da yalnızca dini bir anlatı olarak ele alınmış. Ancak Erdeğer’in yaklaşımı, bu kıssaların yaşandığı coğrafyaları, siyasi yapılarını ve arkeolojik izlerini araştırarak onları gerçeklik zeminine oturtuyor.

Kitapta Hz. İdris, Hz. Yusuf ve Hz. Musa kıssaları detaylandırılıyor. Hz. İdris’in hangi uygarlıkta yaşadığı, Hz. Yusuf’un Mısır’daki konumu ve dönemin yönetim sistemi içindeki yeri, Hz. Musa ve Firavun arasındaki mücadelenin tarihsel izleri büyük bir titizlikle ele alınıyor. Erdeğer, bu kıssaları sadece ahlaki bir anlatı olarak değil, aynı zamanda tarihsel ve ilahi bir gerçeklik olarak inceliyor.

Kitabın en dikkat çekici yönlerinden biri, peygamber kıssalarını anlatırken klasik tarih okumalarının dışına çıkması. Erdeğer, olayları sadece kutsal metinlerin perspektifinden değil, arkeolojik kazılar, eski yazıtlar ve Mısır’ın tarihsel kaynakları üzerinden de inceliyor. Örneğin, Hz. Yusuf’un yöneticilik yaptığı dönemin hangi kral sülalesine denk geldiği, Hz. Musa’nın karşısındaki Firavun’un kim olduğu gibi sorular tarihsel belgeler ışığında ele alınıyor.

Mısır denildiğinde akla sadece piramitler ve firavunlar gelmez. Uygarlığın bilim ve astronomiyle ilişkisi de kitabın önemli başlıklarından biri. Özellikle Senenmut’un astronomik tablosu, dönemin göksel hareketleri kaydetme yetkinliğini ortaya koyan etkileyici bir bulgu. Kraliçe Hatshepsut’un başdanışmanı olan Senenmut’un mezarına işlenen bu gökyüzü haritası, yalnızca bir süsleme değil, aynı zamanda Mısır’da astronominin geldiği noktayı göstermesi bakımından oldukça kıymetli bir kayıt. Erdeğer, bu tablonun Hz. Yusuf ve Hz. Musa’ya atfedilen astronomi bilgisiyle bağlantılı olabileceğini tartışıyor. Aynı şekilde, Mısır’da takvim ve zaman ölçümünde büyük öneme sahip olan Sirius yıldızı da bu bağlamda ele alınıyor. Hz. İdris’in gökyüzü hareketlerini inceleyen bir bilge olarak anlatılması, onun Sirius yıldızıyla bağlantılı olabileceği fikrini destekliyor. Senenmut’un bu çalışması, Mısırlıların evreni anlama çabasıyla, vahyin insana sunduğu bilginin nasıl birbiriyle örtüşebileceğini düşündürüyor.

Kitabın en çarpıcı bölümlerinden biri de Hz. Musa kıssasına ayrılmış. Mısır’dan Çıkış (Exodus) anlatıları tarih boyunca tartışmalı bir konu olmuş, arkeolojik ve tarihsel bağlamda nasıl ele alınması gerektiği hep merak uyandırmıştır. Erdeğer, bu noktada kutsal metinler ile tarihsel kayıtlar arasında bir denge kurmaya çalışıyor. Firavun’un kim olduğu, Musa’nın yaşadığı dönem, Mısır’da yaşanan doğal felaketlerin kıssadaki belalarla örtüşme ihtimali gibi konular titizlikle ele alınıyor.

Tarihsel süreçte Mısır, tek tanrılı dinler açısından büyük bir dönüm noktasına sahne oldu. Hz. Musa’nın mücadelesi sadece bir firavuna karşı değil, aynı zamanda köklü bir inanç sistemine karşı verilen bir mücadeleydi. Antik Mısır’ın çok tanrılı yapısı, özellikle Amon-Ra kültü, dönemin siyasi gücünü elinde bulunduruyordu. Bu noktada, Hz. Musa’nın mesajının yalnızca dini bir öğreti olmadığı, aynı zamanda baskıcı bir iktidar yapısına karşı bir özgürlük hareketi olduğu da bilinmesi gereken en mühim bilgi. Mısır’da Tevhid inancının izlerini sürerken, firavunların ilahlık iddiasını nasıl bir iktidar aracına dönüştürdüğünü de ele alması günümüze dair de büyük bir izdüşüm.

Kur’an, geçmişten ders alınması gerektiğini defalarca hatırlatır: “Andolsun, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibretler vardır.” (Yusuf, 12:111). Kitap da tam olarak bu noktadan hareket eden bir yönde ilerliyor; Peygamber kıssalarını yalnızca ahlaki anlatılar değil, tarihsel gerçeklik ve ilahi mesajın yankıları olarak değerlendirilmesi hususunda…

Ez cümle kitap, yalnızca tarihe meraklı olanlar için değil, Kur’an’ı daha iyi anlamak isteyenler için de önemli bir kaynak.

Erdeğer’in çalışması, klasik bir tarih anlatısından ya da teolojik bir metinden çok daha fazlası; Kur’an’ı tarihsel ve bilimsel bir mercekten okumanın mümkün ve gerekli olduğunu ortaya koyan özgün bir çaba. “Antik Mısır’ın Peygamberleri” kitabı, geçmişin izinde hakikatin peşine düşenler için eşsiz bir kapı aralıyor.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER