Suûdîlere uyarı ve çağrı

Hayrettin KARAMAN; Mübarek Ramazan ayı boyunca ?Arifler Meclisi? çerçevesinde yazılar yazma niyetinde idim, bugüne kadar da böyle yaptım, bugün acil bir durum hasıl olduğu için araya farklı bir yazı girmiş oldu.

Suûdîlere uyarı ve çağrı

Suûdî Arabistan, Mısır ve BAE´nin, ABD ve İsrail güdümünde girdiği gayr-i meşru ve çok tehlikeli yol üzerinde çok şey yazıldı, yazılıyor ve yazılacak. Kaşıkçı cinayetinin kanı kurumadan S.A.´nın yeni cinayetlere hazırlandığı haberi yayılınca vicdanlı çevreler bu cinayeti engellemek için harekete geçtiler. Dünya Müslüman Alimler Birliği´nin meşkur faaliyetleri yanında, ülkemizde kurulan ve benim de danışma kurulunda yer aldığım ?Uluslararası Müslüman Âlimler Dayanışma Derneği (UMAD)? bu yazıda paylaştığım bir bildiri yayınladı. Bildirinin acil çağrısına katılmak her vicdan sahibi Müslümanın bugünlerde birinci vazifesi olmalıdır:

?SUUDİ ARABİSTAN´IN BAZI ÂLİMLERİ İDAM ETTİRECEĞİ HABERLERİ ÜZERİNE UMAD´DAN KAMUOYUNA DUYURU VE ÇAĞRI?

?Bir süredir ulemâya karşı akıl almaz tavırlar sergileyen, delilsiz ispatsız tutuklamalar gerçekleştiren ve bunlar üzerinde bir baskı politikası yürüten Suudi Arabistan´ın, aralarında Selmân el-Avde´nin de bulunduğu birçok tutuklu âlimi Ramazan Bayramı´ndan sonra idam edeceği yönünde haberler gelmektedir. İslâm´da Rabbânî ilim adamlarına çok büyük bir paye verilmiş iken dünya Müslümanları tarafından haklarında hüsn-ü şehadette bulunulan âlimlere reva görülen bu muâmele, üyeleri ilim adamları olan bir cemiyet olarak bizleri fazlasıyla üzmüştür. Uluslararası Müslüman Âlimler Dayanışma Derneği (UMAD) olarak taşıdığımız sorumluluğun gereği olarak tüm dünyada ilim ehline yapılan zulüm ve haksızlıklara karşı çıktığımız gibi Suudi Arabistan´ın İslâm âlimlerine karşı ortaya koyduğu bu pervasız tutuma da şiddetle karşı çıkıyor, bu konuda tüm Müslümanları gerekli tepkileri vermeye davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki, hak ve hakikat peşinde koşan âlimler Peygamberlerin varisleridir. Binaenaleyh, İslâm âlimlerine karşı işlenen her suç aynı zamanda Hz. Peygamber´e (s.a.) ve onun yolundan giden İmâm-ı A´zam, İmâm Şâfiî, İmâm Mâlik, İmam Ahmed b. Hanbel, İmâm Gazzâlî, Bâkıllânî, İbn Teymiyye, İmâm-ı Rabbânî gibi büyük İslam âlimlerine karşı da işlenmiş bir cürümdür. İslâm âlimlerini baş tâcı yapıp onların haysiyetini, onurunu, özgürce konuşma hakkını ve can güvenliğini sağlaması gereken bir Müslüman devletin bütün bunları sağlama bir yana onların hayat hakkına kast ediyor olması bıçağın kemiğe dayandığı son nokta olarak görülmelidir. Bu seçkin İslâm âlimlerini teröre bulaştıkları gibi asılsız iddialarla idam sehpasına çıkarmaya çalışmak doğuracağı elim sonuçlar sebebiyle terörle denk bir tutum olacaktır. Basına da yansıyan bu duyumlar üzerine Müslüman kamuoyuna ve vicdanı olan herkese sesleniyoruz: Suudi Arabistan hükümetinin İslâm âlimlerine yönelik bu katliam düşüncesinden bir an önce vaz geçmesini sağlayacak her türlü tepkiyi meşru sınırlar ve Müslümana yakışır bir vakar içinde kullanmakta gecikmeyiniz. Âlimine sahip çıkmayan bir ümmet dinine ve mukaddesatına da sahip çıkamaz. Böylesi bir durumda her bir Müslümana düşen vazifeler bulunmaktadır. Bu çerçevede İslâmî medya organlarının bu konuda haberler yapması, Müslüman yazar ve düşünürlerin makaleler yazarak tepkilerini ortaya koyması, gençlerin ve aktif sosyal medya kullanıcılarının sosyal medya üzerinden bu konuyu işlemesi, sivil toplum kuruluşlarının ve diğer ilgili kişilerin bulundukları makam ve konuma göre tepkisini göstermesi medeni bir toplum olmanın en tabii gereklerindendir. Konunun bir boyutu da hukukçuları ilgilendirmektedir. Buna göre hukukçular, uluslararası insan hakları örgütleri ve hukuk birimleri bu süreci ciddiyetle takip etmeli, uluslararası kamuoyunun gündemine taşımalı, gerekirse bu durumu telin eden protestolar organize etmelidir. İslam dünyasındaki siyasetçiler Suudi Arabistan´ın yapmayı planladığı bu akıl almaz işi parlamentolarına taşımalı, her türlü diplomatik ve siyasi girişimde bulunarak İslam alimlerinin idam edilmesine yönelik bu girişimi durdurmalıdırlar.?