Söylenen her söz, yağmurun toprağa düşmesi gibi düşer gönle. Ya orayı sel eder ya da baharda yeşeren eşsiz bir bahçeye çevirir. Ya merhem olur gönül yaralarına ya da yara üstüne yara açar yüreğin her metre karesinde.
Unutulmaz izlerin kalemidir, kelam. İyi kötü hatıraları bugüne taşıyan bir araçtır. Ömür geçip giderken insan ne yiyip içtiğini hatırlamaktan ziyade ömrüne düşen söz yağmurlarını hatırlar. Ömre düşen sözler yüreğinin bir yerlerinde asılı kalır. Bazen o sözlerle yol alır insan bazen de o sözlerle yolda kalır. İnsanın hayatını tümüyle etkileyen söz yağmurları, dilimizi ne denli dikkatli kullanmamız gerektiğine işaret eder. Bu hususta nasıl davranmamız gerektiğini Allah(c.c), yaşam rehberimiz olan Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimde tüm ince detaylarıyla bizlere anlatmıştır.
“Her hususta, doğru, samimî, âdil ve hak-şinas olmamızı emrederek doğru söz söyleyin, buyuruyor. (Bkz. en-Nisâ, 9; el-Ahzâb, 70)
Anne-babaya karşı “öf” bile deme, onlara; ikramkâr ve iltifatkâr söz söyle, buyuruyor. (Bkz. el-İsrâ, 23)
Yoksula verebileceğin hiçbir şeyin yoksa ondan yüzünü çevirme, hiç olmazsa gönül alıcı, teselli edici birkaç söz söyle, buyuruyor. (Bkz. el-İsrâ, 28)
Başa kakmak ve gönül incitmek suretiyle ecri zayi edilen bir sadakadansa tatlı bir söz daha hayırlıdır, buyuruyor. (Bkz. el-Bakara, 263)
Zalimlerin kalbini yumuşatmak için yumuşak söz söyleyin, buyuruyor. (Bkz. Tâhâ, 44)
Yine tebliğ esnasında gönüllere işleyecek tesirli, hikmetli ve beliğ söz söyleyin, buyuruyor. (Bkz. en-Nisâ, 63)
Kaba ve haşin konuşmaların bir müʼmine yakışmadığını ve ses tonumuzu da yerine göre ayarlamamız gerektiğini ifade sadedinde canlı bir misal vererek:
“Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.” (Lokman, 19) buyuruyor…” (Kaynak; www.osmannuritopbas.com)
Velhasıl, Rabbimiz bize en çok yakışan konuşma üslubunu ayetler ışığında bize en güzel şekilde anlatmıştır. Hayatımızda bunların ne kadarını uygulayabilirsek kulluğumuzun ve insanlığımızın kalitesi o kadar artar. İnsanlarla kurduğumuz iletişimimiz güçlenir ve hayat daha da yaşanır hale gelir. Ne zaman ki sözü güzel söyleriz o zaman gönül topraklarına düşen s/öz yağmurları, çiçekler filizlendirir. Yüreğe düşen her güzel söz şifa olur gönül yaralarına. Söz dediğin nice kapıları açar nice kapıları kapatır. Nicesinin gönlünde onulmaz yaralar açar, nicesinin karanlığını aydınlık eder. Mesele söz olunca Yunus’ça bir kelamı hatırlamamak olmaz;
“Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı
Bal ile yağ ede bir söz.”
Sözü yerinde kullanmak ve kırıcı olmaktan çekinmek insana yakışan en önemli hasletlerdendir. Bu manada gösterilen özen, insanı erdem sahibi yapar. Hepsinden öte bizi Rahmana yakınlaştırır. Unutmayalım ki insanın insanda bıraktığı izlerin kalemidir, kelam. Bu sebeple kimin gönül defterine neler karaladığımıza itina gösterelim. Ola ki söz yağmurumuz etrafı sele çevirir de ömür boyu içinden çıkamadığımız çamurlara batarız. Sözümüz yağmursa usul usul incitmeden yağsın gönüllere. Şifa olsun tüm kelimeler yürekte biten her çiçeklere…