Sosyal Medya Çağında Güvenilir Kalabilmek: Yalan Haberden Nasıl Korunabiliriz?

Mücahit Gültekin, güncelden hareketle sosyal medya üzerinden yayılan haberlerin yalan olup olmadıkların dair kişinin uyanık olmasının önemine ve haberin kaynağının araştırılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Sosyal Medya Çağında Güvenilir Kalabilmek: Yalan Haberden Nasıl Korunabiliriz?

Türkiye’nin seçim sathı mailine girmesiyle birlikte sosyal medyada esen yalan rüzgarı hızını ve etkisini artırmaya başladı. Muhtemelen seçime kadar, hatta seçim sonrasında da hızını kesmeyecek.

Nitekim deprem felaketini yaşadığımız günlerde bile yalanın nasıl fırtına gibi estiğini; arama-kurtarma çalışmalarını nasıl kilitlediğini gördük. Yalan öyledir; ekranda durduğu gibi durmaz, insanların malının, canının ve namusunun yağmalanmasına yol açabilir. 

Yalancı bir dünyada yaşadığımızı; sosyal medyanın adeta bir yalan çöplüğüne dönüştüğünü bilmemize rağmen yine de bir yalanın ortağı/taşıyıcısı haline getirilebilir; suça ortak edilebiliriz.

2019 yılında yapılan ve 25 ülkeyi kapsayan küresel bir anket hemen herkesin kandırılmaya yatkın olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmada İnternet kullanıcılarının %86’sı sahte haberlerle kandırıldıklarını ifade ediyor.[1]

Yalanın ve manipülasyonun dört bir yandan saldırdığı böylesi bir dünyada kendimizi yalandan korumak; aldatmamak, aldatılmamak ve aldatma sürecine katkı vermemek çok kolay bir şey değil. Ama yine de bunun için çaba harcamalı, gayret etmeliyiz. İstemeyerek de olsa bir yalana ortak olmanın en önemli sonuçlarından biri de güvenilirliğin sarsılmasıdır. Güven ise zor kazanılan ama kolay kaybedilebilen bir şey.

Kuşkusuz sosyal medya çağında yalandan korunmanın kesin bir formülü yok. Ama yine de bazı noktalara dikkat etmek, hassasiyet göstermek işimize yarayacaktır. Bunlardan bir kaçını sizinle paylaşmak istedim[2]:

1.Hepimiz kandırılabileceğimizin farkında olmalıyız. Dindar ya da seküler, güçlü ya da zayıf, eğitimli ya da eğitimsiz herkes kandırılabilir. Aşırı özgüven yalancıların muhatabında görmek istediği bir özelliktir.

2. Bir haber ya da paylaşım sarsıcı, “şoke edici” ise ihtiyatlı olmakta ve başka kaynaklardan doğrulamakta fayda vardır. Özellikle paylaşılan haberin bir kişi/grup/kurum için yıkıcı/yıpratıcı sonuçları varsa daha da hassas olmak gerekir.

3. Bir haber/paylaşım özellikle öfke ve korku duygularımızı harekete geçiriyor; okuduğumuzda kan beynimize sıçrıyorsa paylaşmadan önce o haberin doğruluğunu kontrol etmekte fayda vardır. Usta yalancılar hedef kitlelerinin damarına nasıl basacaklarını çok iyi bilir.

4.Bir haber sizin tam da beklediğiniz; duymak ve görmek istediğiniz şeyleri yazıyor ve gösteriyorsa o haberi paylaşmadan önce teyid etmekte fayda vardır. Manipülatörler hedef kitlelerinin ne beklediklerini gayet iyi bilir. Tekirin önüne ciğer, karabaşın önüne kemik atmak için eğitilmişlerdir.

5.Bir haberde/paylaşımda mantığa uymayan, tuhaf bir durum varsa o haberin doğruluğunu araştırın. Örneğin siz hasmınızın tam da sizden beklediği kozu ona verir misiniz? Hele ki bu hasmınızın çok ihtiyacı olan bir zamanda olmuşsa! Bu, adeta hasmınızın imdadına yetişmek anlamına gelmez mi? Eğer bir haber/paylaşım böyle bir durumu yansıtıyorsa, burada bir mantıksızlık var demektir. Araştırmakta, teyid etmekte fayda vardır.

6. Yalancılar çoğu zaman hedef kitlelerinin önyargılarından faydalanırlar. Sadece aşkın değil, önyargının da gözü kördür. Böylesi kişiler bir yalanın kolaylıkla taşıyıcısı haline gelir. Onlar nesnel gerçekliğe değil, önyargılarına inanırlar ve inandıkları şeyi görürler. Bunun çarpıcı bir örneği 10 Şubat 2023 tarihinde Fox TV’de yaşandı. Fox TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk Orta Sayfa isimli programda kışlık montların bulunduğu yardım kutularının üstünde “bira” resmi var diye AFAD’ın yardımları geri gönderdiğini, kabul etmediğini söyledi. Programdaki diğer bir kişi bu haberin bir teyid sitesi tarafından yalanlandığını söyleyince “Valla bilmiyorum, baya sosyal medyada dolaştı… Doğrulanıp doğrulanmadığını bilmiyorum kafa bu kafa Nevşin. Yaparlar mı yaparlar.” şeklinde cevap verdi.

Şentürk’ün “yaparlar mı yaparlar!” şeklinde ağzından dökülen sözler bir inancı, ön kabulü, tutumu ifade ediyor. Bu tutum olaydan/depremden öncesine aittir ve depremden bağımsızdır. Gerçeklik karşısında teslim olmayacak kadar güçlüdür, köklüdür. Artık ne olduğu, nasıl olduğu, nerede olduğu, kimin yaptığı önemli değildir. Önyargının teyide ihtiyacı yoktur. O sürekli kendini doğrulayan bir şekilde işler: Ya yapmışlardır ya da ilk fırsatta yapacaklardır!

Özetle zaman zaman kendimize “önyargılarım neler?” diye sormak, önyargılarımızın gerçeği görmemize engel olabileceğini kendimize söylemek faydalı olacaktır.

7. Bir haber ya da paylaşım sizde “hemen/acilen bir şeyler yapmalısın” duygusu oluşturuyor; üstelik yapmadığın takdirde sana suçluluk hissi veriyorsa, o haberin/paylaşımın doğruluğunu araştırmakta fayda vardır.

Tabii ki, bazen haberin önemi ve aciliyeti yüksek ama haberi teyid etme imkanımız kısıtlı olabilir. Böyle bir durumda haberin niteliğine bakmakta fayda vardır. Doğru çıkmaması durumunda haberin birilerine zarar vermesi söz konusu değilse paylaşmakta sakınca olmayabilir. Sağlık alanındaki “önce zarar verme” ilkesini paylaşımlarımızda da gözetebiliriz.

8.Bir haberi/bilgiyi paylaşırken seni motive eden nedir? Bu soruyu sormak faydalıdır. Eğer reyting yapmak, takipçilerini şaşırtmak, o haberi/bilgiyi ilk duyuran olmak, insanları güldürmek vs. gibi şeylerse bunlar seni bir yalan haberin taşıyıcısı haline getirebilir. Günümüzde pek çok yalan haberin bu tür motivasyonlarla yayıldığını söylemek mümkündür.

9. “Kazanma hırsı/tutkusu” hem yalan söylemenin hem de yalana taşıyıcılık yapmanın en önemli motivasyonlarından biridir. Bir şeyi çok istemek, insanın görüş açısını daraltır, düşünme becerilerini zayıflatır. Böylesi kişiler, kendilerine kazandıracaklarını düşündükleri şeyin peşine kolaylıkla takılır. Peygamber Efendimizin (SAV) "Bir şeyi aşırı sevmen seni kör de eder, sağır da." sözü bu durumu çok güzel anlatır. Sizin de tahmin edeceğiniz gibi, hem kör hem de sağırlar yalancıların görmek istedikleri ideal tiplerdir.

10. Güvenilir bulduğunuz kaynakların da bazen yanılabileceğini ve hatta yanıltabileceğini akılda tutmakta fayda vardır. Örneğin bir haber mantıksız ise, sırf güvenilir bulduğunuz bir kaynak verdiği için o haberi paylaşmak doğru olmayacaktır.

11. İlk maddede söylediğim gibi hepimiz insanız ve kandırılabiliriz. Haberin ve bilginin çok hızlı aktığı bir çağda bunun çok daha mümkün hale geldiğini söylemek mümkün. Yalan ya da manipülatif bir haberi farkında olmadan paylaşmışsak, bunu silmeli ve takipçilerimize açıklama yapmalıyız.

Son olarak bu yalan dünyada doğru kalabilmek, doğrularla birlikte kalabilmek için Allah’a; O’nun nusretine, merhametine ve inayetine sığınmalıyız.  

Dipnotlar

[1] https://phys.org/news/2019-06-percent-internet-users-duped-fake.html

[2] Not: Bu yazıda daha çok yalana maruz kalan kişiden kaynaklanabilecek bazı zaaflara değinmeye çalıştım. Sahte görüntülerin/fotoğrafların nasıl anlaşılabileceği gibi teknik konulara değinmedim.