24. 09. 2018 Pazartesi
Soros Pentagon´a transfer edilmiştir. BIS artık Pentagon´la çalışacak. Eski siyasetini de değiştirmeyecek.
Türkiye´nin durumu nedir?
Sermaye geçmişte dengeyi Hıristiyanlarla Müslümanları çatıştırmakta bulmuştur. Kendisi sonunda istediği tarafı galip getiriyor ve dünyayı yavaş yavaş emrine alıyordu. Bir gün geldi Hıristiyanlar o kadar güçlendi ki Müslümanlar onlarla dengeyi kuramaz duruma geçti. Bu sebeple Sermaye imparatorlukları yıktı, kapitalizm ve sosyalizmle dengeyi sağladı.
Türkiye´yi de dinsizleştirecek ve tetikçi olarak kullanarak dünyaya hükmedecekti. Bu sebepledir ki Cumhuriyet´in kurulmasını destekledi, İkinci Cihan Savaşı´na da sokmadı.
Her şey planladığı gibi giderken, 1960 darbesinden sonra askerler demokrasiyi Türkiye´ye getirdiler. Çok partili anayasa yaptılar. Sonra Kenan Evren anayasayı İslami anayasa yaptı. Böylece Sermaye´nin Türkiye´yi dinsizleştirme siyaseti yürümedi. Sermaye bu sefer ılımlı İslam siyasetini yürütmek istedi. Erdoğan bunu beceremeyince, Erdoğan´ı indirip Akşener´i getirmeye karar verdi. 15 Temmuz´da bunu başaramayınca siyasetini değiştirdi. Pentagon´la anlaşıp bu işi silah zoru ile halletmeye karar verdi.
Şimdi Soros Pentagon´la devreye girdi. Nasıl bir siyaset güdüleceği Sermaye´nin planlarına bağlıdır. Soros şirketleri devletleri ekonomik krize sokacak, bütün dünya devletlerini mecalsiz hâle getirecektir. Sadece ABD devleti kalacak, onun da hâkimi BIS olacaktır. Sermaye devleti böyle oluşacaktır.
-Sermaye´nin bu planına Pentagon ne dereceye kadar uyacaktır?
-Soros ne dereceye kadar dünyada büyük ekonomik kriz doğuracak?
-Savaşta ABD´nin paralı askerleri hem de başka ülkede nasıl galip gelecek?
-Galip gelse bile sonra dünyayı silahlı güçle nasıl yönetecek?
Bu sorunlar çözülmüş değildir.
Bizim söyleyeceklerimiz bellidir.
Sonuç nasıl gelirse gelsin, insanlık işçilik ekonomisinden ortaklık ekonomisine geçecektir. Bunu durduracak bir güç yoktur. Daima inkılaplar olmuş ve daima başarılmıştır. İşçiliği ileri götürecek ortaklık sisteminden başka sistem yoktur.
Bu örgütlü ortaklık sistemi yalnız kooperatif ortaklıklarında vardır.
O halde insanlık ortaklık sistemine kooperatiflerle geçecektir.
Ne var ki kooperatifler sözde ortaklıklardır. Bilmedikleri veya Sermaye öyle istediği için bugünkü kooperatifler işçilik sistemi ile çalışmaktadır. Ortaklık sistemi ile çalışma ar-ge´si yapan tek kooperatif vardır, o da Akevler´dir.
Büyük kooperatifler yine merkezi sistem oluşturur, yine işçilik sistemine dönmek zorunda kalırlar. Dolayısıyla ancak 100 (yüz) ortaklı semt kooperatifleri ile ortaklık sistemine geçilebilir. Böylece halk kendi kendisini organize etmiş olacaktır. Sermaye´ye karşı ve devlete karşı çıkmayacak. Onları yıkmayacak. Aksine onlarla eşit seviyeye gelip onlarla dengesini kuracaktır. Devlet güvenliği, Sermaye de mübadeleyi sağlayacaktır. Semt kooperatifleri ise üretim ve tüketimi yapacaklardır.
Fiyatları, ücretleri, kiraları ve vergi paylarını eşitlik içinde sağlayacaklardır. Kooperatifler ile Sermaye ve Devletler arasında serbest pazarlık ile tespit edilecek, fiyat ve ücretlerde anlaşma olmazsa taraflar hakemlere gidecekler. Hakemlerden birini bir taraf, diğerini diğer taraf, başhakemi de iki taraf hakemleri seçeceklerdir. Hakem kararı kesindir. Mağdur olanlar karşı tarafa değil de hakemlere dava açabilirler.
Sonuç insanlık zorunlu olarak semt kooperatiflere doğru gitmektedir, ortaklık sistemine doğru gitmektedir. Kim galip gelirse gelsin, ortaklık sistemini kabul etmeyen hiçbir siyaset varlığını sürdüremez.