Sonra merhamet göç etti bu şehirden...

Yusuf Ziya Cömert - 29.11.2017

Kudüs, mahşer yeridir. Ne edebiyat bu, ne mübalağa. Karıştırın kitapları, görürsünüz.

Mahşer, ?haşır neşir´ olunan yer ise, burası dinlerin mahşer yeri.

İbrahim, İshak, Yakup, Yusuf, Davut, Süleyman... Peygamberlerimiz... Hepsine selam olsun. Kiminin kabri, kiminin makamı orada.

Yol bulursanız, el-Halil´e gidin. İbrahim Aleyhisselam´ın ve zevcesi Sare anamızın kabri el-Halil Camii´nde.

Biz, İbrahim Milleti´ndeniz.

İbrahim Peygamber´den bir nişane görünce heyecanlanırız.

Hatırlar mısınız?

25 Şubat 1994. Bir sabah namazı, bir İsrailli yerleşimci el-Halil Camii´ni basıp namaz kılmakta olan Müslümanları taramıştı. 29 Müslüman şehit oldu.

O günlerde, batı medyasında, yabancı ajanslarda katliama ait resimler aradığımı hatırlıyorum.

Yoktu katliama dair resim. Dünya medyası görülmesini istemiyordu çünkü.

Sadece, cenazelerini taşıyan Filistinliler´in resimleri vardı.

Newsweek´teki bir resim altı yazısındaki ?öfkeli Filistinli´ ibaresini hiç unutmam.

Kimse katil değil.

Biz öfkeliyiz!

El-Halil Camii´nin yarıdan fazlasının, katliamdan bir süre sonra Müslümanlardan alındığını biliyor musunuz?

Kudüs´ten bahsederken Süleyman Aleyhisselam´ı unutamayız. Burası, aynı zamanda Süleyman´ın şehridir.

Ve İsa Aleyhisselam´ın uruç ettiği yer.

Hz. İsa´nın yükselişi de bir Miraç mıdır?

Veya gelecekteki Miraç´ın habercisi midir?

Herkes istediği gibi düşünsün.

Hristiyanlara göre İsa Aleyhisselam´ın çarmıha gerildiği yer.

İşte, şurada. Elinizle dokunabilirsiniz.

Ve elbette, kutlu peygamberler zincirin son halkası.

Efendimiz.

İkinci bir Medine-i Münevvere´dir Kudüs.

Bizim ilk kıblemiz, ilk göz ağrımızdır.

Bu şehirde, Peygamberimiz´in şefkatini görebilirsiniz.

Hz. Ömer´in adaletiyle yansıdı bu şehre merhamet.

Sulh yoluyla fethedildi.

Ve şehir halkına merhamet edildi.

Merhamet´in izlerini, Osmanlı´nın şehirdeki hatıralarında da bulabilirsiniz.

Sonra merhamet göç etti bu şehirden.

Zulmet çöktü.

Gelin, görün o zulmeti de...

Adil ve onurlu bir barış için, Kudüs´ün bir ?selam´ şehri olması için dua edin.

***

Başka türlü de mahşer yeridir Kudüs.

Bakın, Kudüs´e bitişik bir vadi var.

Eskiden, putperestler insan kurban edermiş o vadide putlara.

Sonra şehrin çöplüğü olmuş.

Vadinin eski adı Ge-Hinnom.

Ge: Vadi, Hinnom: Gözyaşı.

Cehennem kelimesinin buradan geldiği söylenir. Olabilir.

Ben tersine de ihtimal veriyorum. Vadinin adı Ge-Hinnom´dan gelmiş olabilir. Orası kötülük yeri çünkü.

İddialı değilim. Ama oradaki kötülüğe bakarak, kötü bir yerin adını vadiye yakıştırmış olabilir insanlar.

Veya, Kudüs´teki bir vadinin adı, kötü bir vadinin adı, Arapça´ya ve İbranice´ye yerleşip Cehennem´in ismi olmuş.

Meseleyi ulema çözsün. Biz daha fazla karışmayalım.

Vadinin bir yakası mezarlık. Dirilecekler, sırattan geçecekler. Geçemeyenler aşağıya, Cehennem Vadisi´ne düşecek.

O devirlerde, kafası paganlığa çok yakın olan insanlar bu küçük vadiyi mahşer yerinin bir ?simülasyon´u olarak düşünmüş olabilirler.

Milyon dolarlar verip buralardan mezar yeri satın alıyor, Hristiyanlar ve Yahudiler.

Dünyada böyle bir şehir yoktur. Olamaz.

Kudüs´ün tarihi zenginliği, bilhassa dinler tarihi açısından dünyadaki hiçbir şehirle mukayese edilemez.

O halde, aklımızı başımıza alıp, bir ilmi öğrenir gibi Kudüs´ü öğrenmemiz lazım.

Öğrenmek için, gideceksiniz.

Gitmeden önce biraz ders çalışmak iyidir.

Daha Hz. Ömer´den ve Selahaddin´den bahsetmedik.

Bahsederiz inşallah.