TSK´nın ÖSO birlikleriyle giriştiği Zeytin Dalı Operasyonu´nun birinci haftasındayız. Kilis´e yapılan füzeli saldırıda ibadet eden vatandaşlarımızdan ikisi şehit oldu. Sınır ötesinde teröre karşı mücadele veren askerlerimizden 3 şehidimiz var. ÖSO birliklerinden ise an itibarıyla 11 şehidimiz mevcut. Allah hepsine rahmet eylesin, milletimizin başı sağ olsun.
Öncelikle Türk Tabipler Odası´nın kabul edilemez açıklamasında olduğu gibi bu bir ?taraflar? arasındaki savaş değil, terörle mücadele? Konu terör olunca buna benzer kurumların açıklamaya pek yanaşmadığını biliyoruz. Demek ki, açıklama yapılması için bir ?savaş? konsepti ve o savaşta Türkiye´nin olması gerekiyor. Tüm bunlar milletimizin gözü önünde gerçekleşiyor. Kelimeler kifayetsiz?
Öte yandan, PKK ile mücadelede TSK´ya Suriye operasyonlarında destek veren ÖSO birliklerini itibarsızlaştırmaya, bu itibarsızlaştırmayı da TSK´ya yansıtmaya dönük bir başka çabanın varlığı gözlerden kaçmıyor.
Habertürk televizyonuna çıkan CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, yani şu eski Musul Başkonsolosu, ÖSO´nun kaynağının El Kaide olduğunu ifade ederken, bu haksız ithama karşı çıkan muhabir Çetiner Çetin´e de hakaret etmekten sakınmadı.
Aynı açıklamayı, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da kelimesi kelimesine tekrarladı. ?ÖSO birliklerinin nerede ve nasıl oluşturulduğunun şüpheli ve tartışmalı, ÖSO´nun El Kaide uzantılı kimi örgütlerden oluşan bir derleme birlik olduğunu? ifade etti.
Demek ki, böyle bir algı oluşturmak için birileri düğmeye basmış. Yoksa, bir yandan Kılıçdaroğlu dahi Afrin operasyonunun gerekli olduğunu, hatta CHP´nin desteğinin görülmek istenmediğini iddia ederken kurmayları neden aynı anda böyle bir söyleme başvursunlar?
Tabii, böyle bir birlik ve beraberlik ortamında, Afrin operasyonunun gerekliliği Batı tarafından dahi kabul edilirken, Kılıçdaroğlu´nun bile cepheden bir karşı çıkış içine girmesi mümkün değil. Kılıçdaroğlu eğer samimiyse, neden adamlarına ?Siz ne yapıyorsunuz? demiyor ve bir düzeltme ihtiyacı hissetmiyor?
Aslında bu girişim, MİT TIR´ları kumpasının hedefi neyse, aynı amaca hizmet ediyor. CHP, bu kumpası FETÖ´nün yaptığı kanıtlandığı halde bu örgütün söylemini hâlâ sürdürmekte, Meclis´te ve kamuoyu açıklamalarında Türkiye´nin DEAŞ´a yardım ettiğini tekrarlamakta. Amaç tabii ki Türkiye´nin bu haklı davasında bir zaaf/kuşku yaratmak, Ankara´nın doğru ve cesur hamlelerinin önünü kesmek? Yok eğer, sadece Erdoğan ve AK Parti fobisiyle hareket ediliyorsa, bu daha da kötü. Hoş, zaten aynı Engin Altay, ?İktidar doğru bir şey de yapsa biz destekleyemeyiz? demişti.
Dediğim gibi, her şey milletin gözleri önünde tezahür ediyor.