Genelkurmay Başkanlığının açıklamasında, harekatın Türkiye´nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin terörle mücadeleye yönelik kararları ve Birleşmiş Milletler sözleşmesinde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde, Suriye´nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edildiği bilgisine yer verilmişti. Açıklamada, yalnızca teröristlere ait noktaların hedef alındığı, sivillere zarar gelmemesi için her türlü hassasiyetin gösterildiği vurgulanmıştı.
Afrin, Esed rejiminin Temmuz 2012´de çatışmaksızın PYD/PKK´ya devretmesiyle, örgütün iç savaş boyunca en fazla yuvalandığı alanlardan oldu. Coğrafi yükseltileri nedeniyle Kilis´in merkezi ve Hatay´ın önemli bölümü Afrin´deki örgütün ateş menzilinde kalıyor. Örgüt uzun yıllardır Amanos Dağları´nı Suriye´den Türkiye´ye sızmak için kullanıyor. PYD/PKK, Suriye´nin kuzeybatısından Akdeniz´e çıkmak için de Afrin´e bel bağlıyor. Terör örgütü, Afrin üzerinden Fırat Kalkanı ve İdlib çatışmasızlık bölgesini de tehdit ediyor. Suriye topraklarının dörtte biri, Türkiye-Suriye sınırının da yüzde 65´i örgütün işgali altında bulunuyor.