Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi´nde Ankara Sanayi Odası Ödül Töreni´nde konuştu.
Erdoğan´ın konuşmasından satır başları şöyle;
Ankara, hepsi de geleceğin sektörü olan alanlarda iyi bir damar yakalamış durumda. Hele hele savunma sanayii alanında. Ankara´nın sanayi ve ticaretin de başkenti olma vasfını güçlendireceğinize inanıyorum. Başkent sanayimizin bugünlere gelmesinde emeği olan herkesi saygı ile kaybettiklerimizi de rahmetle yadediyorum.
Bugün kahraman güvenlik güçlerimiz sınırlarımızın içinde ve dışında, yakın tarihimizin en büyük mücadelelerinden birini yürütüyor. Sınırlarımız boyunca oluşturulmak istenen toprak bütünlüğümüzü alenen tehdit eden terör koridoruna ilk hançeri Fırat Kalkanı ile vurmuştuk. Bazı yazar çizerler, Kürtlere karşı operasyonlar olarak ilan edip hedeften saptırma gayreti içerisine giriyorlar. Bizim Kürt vatandaşlarımızla bir sorunumuz yok. Olay, Kürt koridoru meselesi de değildir. Olay, terör koridorunu bizim yok etme meselesidir.
Kürt koridoru nedir, terör koridoru nedir, bunu ben burada anlatacak değilim. Bunu kendilerinin anlaması lazım. Şu anda kuzeyinde Suriye´nin, bize karşı yönelmiş, kaç yıldır devam eden tacizler var. Bugün yine Hatay´da attıkları havanla bir şehidimiz var. Böyle bir mücadele içinde şehidimiz olacak, gazilerimiz de olacak. Bu karşılıksız da kalmayacak. Bunun bedelini çok çok ağır ödüyorlar, ödeyecekler. Bu konudaki kararlılığımız ortadadır. Afrin hallolacaktır, Afrin´den geri adım atmak yok. Biz bunu Rus dostlarımızla da konuştuk, diğer koalisyon güçleri ile de konuştuk.
5 bin tır silah getirdi Amerika bu bölgeye. Bütün bunlar nereye dağıtıldı? Bu terör örgütlerine dağıtıldı. Bugün Suriye´nin kuzeyinde Amerika´nın 20 kadar üssü var. Bunları bütün halkımın bilmesi lazım. Şu ana kadar dürüstlüğü göremedik biz de Rusya ile yaptığımız görüşme çerçevesinde şu anda yolumuza devam ediyoruz.
Tüm dünyaya ilan ediyorum. Ülkemizin, hiç kimsenin bir karış toprağında gözü yoktur, olmamıştır. Hepimizin gözü önünde Suriye topraklarının bir kısmı üzerinde bölge halklarının tarihi gerçekleri ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir yapı inşa edilmeye çalışılıyor. Bu yapı, Suriye, Irak, İran, tüm bölgemiz için de aynı derecede hayati bir tehdittir.
İdlib ve Afrin´de aynı güven iklimini tesis ettiğimizde yüz binlerce Suriyeli kardeşimiz kendi evlerinde hayatlarını sürdürme imkanına kavuşacaktır. Yaklaşık 13 milyon Suriyelinin çektiği acılar başkalarının umrunda olmayabilir ama bizim umrumuzdadır. Türkiye Afrin´de Kürtlere karşı değil, oradaki terör örgütüne karşı mücadele etmektedir. Afrin´de yüzde 55 Arap var, yüzde 35 Kürt var, diğeri Türkmen. Ama orada bir terör örgütü var. Terör örgütünün baskısı ortadan kalktığında bize en büyük teşekkür Afrin´deki Kürt kardeşlerimizden, Arap kardeşlerimizden, Türkmen kardeşlerimizden gelecektir. Hain projenin nihai hedefinin Türkiye olduğunu anlamamak için aptal olmak gerekir. Bu ülkede kimse saf değil, aptal da değil.
Sürekli Başbakanımız, Genelkurmay Başkanımız, kuvvet komutanlarımız iletişim halindeyiz. Afrin operasyonu, Fırat Kalkanı gibi hedeflerine ulaştığında sona erecektir. Amerika diyor, süre belli olmalı, fazla uzun olmamalı. Afganistan´da sizin süreniz belli oldu mu? Irak´ta bitti mi bu süre? Hala Irak´tasınız. Böyle bir savaş, matematik bir olay değil ki. Nasıl böyle bir şey sorarsınız? Ne zaman iş biterse bizim orada durmaya da merakımız yok, çekilmesini biliriz. Bunun için birilerinen icazet alma gibi derdimiz de yok. Bunu da bilmeniz lazım. Bölgenin gerçek sahibi olan kardeşlerimizin huzur ve güven içinde yaşayabilecekleri bir yer haline getirilmesi hususunda çalışmalar başlatılacaktır.
Biz dünya beşten büyüktür diyerek tüm ülkeleri kendilerini derleyip toparlamaya davet ediyoruz. Türkiye olarak bizim hiçbir yeri işgal etmek gibi amacımız da yoktur. Bizim ecdadımız bu işi böyle yapmış. Ecdadımızdan böyle gördük, evlatlarımıza miras bırakacağımız anlayış da budur. Kendi geçmişleri sömürge ile örülü olanlardan gönüllerin fethi gibi inceliği anlamayı beklemek belki biraz zor olacak. Dün DEAŞ için seferberlik ilan edenlerden bugün sadece bölücü örgüt konusunda hakkaniyetli tavır bekliyoruz.
Sınırlarımız boyunca terör koridoru için getirilen 5 bin tır ve 2 bin uçak dolusu silah bugün sadece bize karşı kullanılıyor olabilir. Peki, biz nasıl oluyor da stratejik ortak olabiliyoruz, stratejik müttefik, model ortak oluyoruz. Bunu anlamak mümkün değil. Yarın bu silahlar onları gönderen ülkelere de dönecektir.Dün, Reyhanlı´yı hedef alan roketlerin yarın hangi Avrupa ya da Amerikan şehrini vuracağını kimse bilmez. Biz bu terör dalgasının da üstesinden geliriz. Sınırlarımız içinde ve dışıdaki teröristleri birer birer etkisiz hale getirme konusunda çok büyük tecrübe sahibiyiz.