Gazeteci yazar Fehim TAŞTEKİN’İN BBB TÜRKÇE’DE “KONUYA DAİR” YAYIMLANAN MAKALESİ…
10 maddelik Mutabakat Muhtırası'nın hükümleri "Kürtler için yolun sonu mu?" sorusunu sordurtan koşullar içeriyor. Buna göre YPG ağır silahlarıyla Türkiye sınırlarından 30 km aşağıya çekilecek, Tel Ebyad ve Ras'ul Ayn dışındaki sınırlara Suriye ordusu yerleşecek, Barış Pınarı Harekâtı ile tutulan alanın Kamışlı hariç batısında ve doğusunda 10 km derinlikte Türk-Rus ortak devriyesi başlayacak.
Fotoğrafın Telif Hakkı @tcbestepe@TCBESTEPE
Ayrıca Rusya Savunma Bakanlığı'na göre Suriye ordusu sınır boyunca 15 kontrol noktası kuracak.
Mutabakatta, daha önce ABD üzerinden pazarlıklar sürerken YPG'nin çekilmesine karşılık oluşturulan yerel askeri meclisler ile mevcut sivil yönetimlerin durumuna değinilmiyor. Kürtler de bu konuların nasıl müzakere edildiğini bilmediklerini belirtiyor.
Kürtler, 9 Ekim'de başlayan Barış Pınarı Harekâtı karşısında Rusya'nın arabuluculuğunda Şam'la anlaşarak Suriye ordusunun sınırlara yerleşmesini kabul etmişti. Bu çerçevede Suriye ordusu Kobani, Menbic, Tel Temir, Ayn İsa ve Tabka'ya intikal etmişti.
ABD'nin bastırmasıyla sağlanan 120 saatlik ateşkesten sonra Türkiye, kontrolü ele aldığı Tel Ebyad ve Ras'ul Ayn dışındaki bölgelerin geleceğini belirlemek üzere Rusya'nın kapısını çalarken ortaya çıkan mutabakatla, Suriye ordusunun sınırlara dönüşü Türkiye'ye de kabul ettirilmiş oldu.
Şimdi bir sürü soru yanıt arıyor: YPG çekilecek mi, çekilirse nereye gidecek? Ya da YPG'nin çekilmesini gerektirmeden üniforma değiştirmek gibi formüller bulunabilir mi? Türkiye, Kürtlerin Şam'la kendi yollarını bulmasını engelleyebilir mi?
Mutabakat sonrası açıklamalarla 30 km'nin altına çekilme konusunda YPG'yi zorlayacak bir Rus tutumu da kendini belli etti. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, YPG'nin çekilmemesi halinde ne olacağını sorusuna şu yanıtı verdi:
"O zaman da geriye kalan Kürt oluşumlar, Türk ordusunun silindirinin altına girecek."
Suriye ordusunun 2012'de terk ettiği bölgeye kolayca dönüşü ve YPG'yi zorlayan ezici koşullar, Kürtlerin özerkliği garantilemek üzere oturmak istedikleri müzakere masasında ellerini çok zayıflattı.
Bir Kürt kaynak, "Kürtlerin önünde iki seçenek var: Suriye yönetimiyle hızlıca anlaşmak ya da mevcut koşullarda hiçbir başarı şansı olmamasına rağmen sonuna kadar direnmek. Rusya aracılığıyla anlaşma koşullarını aramaları en uygun seçenek gibi duruyor. Fakat çok belirsizlik var. Şimdiden ne olacağını söylemek imkansız" dedi.
Soçi'de ortak basın toplantısında Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin, Kürtlerle sorunların ancak Suriye yönetimiyle müzakerelerle çözülebileceğini belirterek Ankara'nın kapatmak istediği yolu açık tuttu.
Türkiye'nin "oyun bozma" kapasitesine ve Şam'ın değişime karşı direncine bağlı olarak federasyon ve özerklik gibi modeller şansını yitirse de Rusların açık tuttuğu bu yol, "kültürel özerklik" ile Kürtlerin haklarının tanınması, Halk Koruma Birlikleri'nin (YPG) "Beşinci Kolordu" olarak Suriye ordusuna katılması ya da ağır silahlar olmaksızın yerel polis gücüne dönüştürülmesi gibi ihtimalleri içeriyor.
Rusların Türkiye'ye verdiği garantilerin yanı sıra Şam'ın kendi çözümünü ne yönde üreteceği de önemli. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın tam da Soçi'de kritik toplantı sürerken İdlib kırsalında askerleri ziyaret edip Kürtlere sıcak mesajlar vermesi, YPG'nin sistem içine alınabileceği ve Fırat'ın batısındaki silahlı gruplara karşı birlikte operasyonlar yapılabileceği konusundaki beklentileri artırdı.