Nimet Abla gişesinin önünde tek sıra halinde insan seli. Şaşılacak bir şey yok. Nimet ve abla kelimesi o kadar müşfik ve o kadar teselli edici ki Yeni Camii´nin avlusundaki güvercinler bile bu insanları ürkütmek istemiyor gibi. Başörtülüsü başı açığı, yaşlısı genci, külahlısı fötrlüsü hep orada. Ara sıra uzaktan bu kalabalığı gören kimi muhafazakâr kisveli kişiler kınayıcı bir bakış fırlatsalar da bu tepkiler hiçbir gerçeği değiştirmiyor. İnsanlar yanlış bir şey yaptıklarını düşünmüyorlar. Ortada kendi parasıyla ümit satın alma kuyruğuna girmiş, hiç olmazsa bir süre hayal kurmak isteyen bir kalabalık var. Bu kalabalık başka bir dünyadan değil, camilerden, Eyüp Sultan türbesinden, hastane ziyaretinden, kredi borcu ödemekten kopup buraya geldi. ?Bu insanların içerisinde dindar görünümlü ablalar, teyzeler, dedeler milli piyangonun caiz olmadığını bilmiyorlar mı?? diye sormaya devam edin. İnsanların çoğu caizlik meselesini kendi içlerinde çoktan bitirmiş bile. Milli Piyango bu psikolojinin dışarıya, sokağa yansıyan tarafı. Bir de sokağa yansımayan tarafı var ki o hissettirmeden içten içe büyüyen bir şey. Nimet Abla bu ülkenin turnusol kağıdıdır. Ümit bile para verilerek elde edilen bir duyguya dönüşmüşse yapılacak fazla bir şey yoktur.
-Her gün köpürtülen lüks hayat, çılgın tüketim buna sahip olmayanları Nimet Abla gişesi önünde buluşmaya davet ediyor.
-Artmayan zamlar, sürekli değişen fiyatlar, tahrik edilen yapay ihtiyaçlar hacı amcalara bile artık namaz çıkışı Nimet Abla gişesi önünde randevu veriyor.
-Kanaat Bakkaliyesi tarih oldu, herkes elindekinin bir fazlasını istiyor. Bunun kapitalist bir iştiha olduğunun farkında bile değil. Bunu teskin etmenin en müsait yolu Nimet Abla gişesi önüdür herhalde.
- Adam kayırma, torpil, kısa yoldan köşe dönmecilik, fırsatçılık, ibahecilik ve de akçeli ilişkilerin giderek artması halk nazarında Milli Piyango kanalını normal hale getirmiştir. Halk hiç olmazsa alengirli yollara tevessül etmiyorum anlayışına iltica ediyor.
- Spor Toto- Milli Piyango devlet eliyle işletilen millilik vasfı bulunan, sırası gelince ulvi hizmetlere bile sponsorluk yapan kurumlar olduğuna göre şansımı denemenin ne mahzuru olabilir kanaati yaygınlaşmıştır.
-Önce kapitalizme, paragözcülüğe, sabit gelirliliğe, asgari ücrete ve de sosyal adalet yoksunluğuna kızalım, sonra Nimet Abla gişesinin önünde hayal kuran kalabalıklara.
Televizyonda bir yarışma programı ile tanınan Murat Özdemir adlı şahsın bir papağana uyguladığı işkence izleyenleri ayağa kaldırdı. Nasıl olur da aklı ve vicdanı olan birisi savunmasız bir canlıya böyle bir muamelede bulunabilir? Bunun izahı yoktur. Şahıs psikolojik olarak hasta olabilir. Nitekim o meyanda haberler de var. Bir süre Bakırköy Sinir Hastanesi´nde yatıp, 5254 TL para cezasıyla kurtulacak belki, ama bir ömür kendi vicdanının hapishanesinden kurtulamayacak. Böyle bir vicdansızlığı yaptın diyelim, bir de kalkıp bunu sosyal medyada paylaşmak nasıl bir ruh halinin eseridir? Ah sevgisizlik! Sen değil misin insanları hep başarı ve galibiyet peşinde koşturup ona kalbinin adresini unutturan!
Hayvanlara yapılan kötü muameleleri hafif cezalarla geçiştirmek insanlıktan nasibini alamamışların cesaretini artırmaktadır. Şunu unutmamak gerekir ki bugün hayvana böylesine vahşice davranan biri yarın bir çocuğa, bir kadına veya herhangi bir insana aynı davranışı sergilemeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur. Lütfen hayvanları bu yaratıkların şerrinden koruyalım.