SİYASİ SUÇLARDA ALABİLDİNE ŞEDİT, SUÇ MAKİNELERİNE İSE MÜSAMAHAKAR BİR ADALET SİSTEMİ!

Beyoğlu İstiklal Caddesinde 7 Eylül Cumartesi gecesi işlenen cinayetle ilgili ortaya çıkan detaylar adalet sisteminin ne kadar çürük olduğuna işaret eden veriler sunmakta.

SİYASİ SUÇLARDA ALABİLDİNE ŞEDİT, SUÇ MAKİNELERİNE İSE MÜSAMAHAKAR BİR ADALET SİSTEMİ!

Bahsi geçen olayda haklarında her biri ağır ceza gerektiren pek çok suç kaydı bulunan Emra Yaşar ve Erhan Kurdal adlı sabıkalılar 3 gencin yolunu kesip kendilerine içki almalarını ya da para vermelerini istemişler, talepleri kabul edilmeyince de İTÜ’den yeni mezun olmuş 23 yaşındaki Halit Ayar’ı bıçaklayarak katlederken, arkadaşını da yaralamışlardı.

Olay sonrası polisin takibi sonucu yakalanan katil Emra Yaşar’ın poliste ’hırsızlık’, ’yaralama’, ’uyuşturucu’, ’tehdit’ ve ’gasp’ suçlarından tam 15 farklı kaydının olduğu 2014 yılında ’Tehdit ve gasp’ suçundan tutuklanarak cezaevine girdiği 2016 yılında ise Kırklareli Açık Cezaevi’ne gönderildiği belirlendi. Cezaevindeki iyi hali nedeniyle Yaşar’ın 2 Eylül’de ailesinin yanına izne çıktığı öğrenildi. Erhan Kurdal’ın ise ’yaralama’, ’uyuşturucu’, ’gasp’, ’polise mukavemet’ suçlarından toplam 10 kaydının olduğu ve bu yılın başında ’gasp’ suçundan cezasını tamamlayarak tahliye olduğu ortaya çıktı.

Bilindiği üzere Türkiye’de çok basit ithamlarla onbinlerce insan terör örgütü üyesi olmakla suçlanmakta ve ağır cezalara çarptırılmakta. Bilhassa 15 Temmuz sonrasında mahkemelerin çok soyut iddialar üzerine ağır cezalara hükmetme eğilimi içine girdiği görülmekte. Devlete karşı işlenen suçlar kategorisinde değerlendirilen örgüt suçlarında en basit ilişkiler, irtibatlar hatta çoğu zaman sosyal medya mesajları dahi pek çok kişinin yıllarca cezaevine kapatılmasına gerekçe teşkil edebilmekte. Üstelik devlete karşı suç ithamıyla cezalandırılan bu insanlara verilen cezalarda artırıma gidilmekte ve infaz koşulları da adli suçlardan farklı olarak sert hükümler içermekte.

Çoğunlukla muhalif düşünce ve eylemleri yüzünden pek çok kişinin devlete karşı suç işlemekle suçlanıp cezalandırıldığı ve ağır hapis koşullarına mahkum edildiği bir ortamda cinayet, yaralama, gasp, hırsızlık, uyuşturucu vb. bir dizi adi suçu işleyen sabıkalı tipler ise birkaç yıl cezaevinde yatıp dışarı çıkabiliyor ve dışarıda kaldıkları yerden toplumu ifsad etmeye devam edebiliyorlar.

Tüm bu çarpık işleyişe rağmen Adalet Bakanlığı bugünlerde infaz sistemi üzerinde yeni bir çalışma yapmakta. Cezaevlerinde hükümlü bulunan onbinlerce kişinin yararlanacağı bu düzenlemeden terör suçu adı verilen devlete karşı işlenmiş suçların failleri yine hariç tutulacaklar. Bu şekilde her türlü adi suç failinin belli şartlarda serbest bırakılmasının yolu açılırken, haklarında bir sohbete katılmak ya da legal bir bankaya para yatırmak ‘delili’ ile terör örgütü üyeliği cezasına çarptırılan kişiler cezaevinde tutulmaya devam edecek.