Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Danıştay´ın aldığı karara yönelik açıklamalarda bulundu. Sendika merkezinde konuşan Yalçın, 2013 yılında sivilleşme adına alınan karara destek verdiklerini hatırlatarak, ?Ancak Danıştay 8. Dairesi, idarenin takdir hakkını hiçe sayarak, hukuki denetimin dışına çıkıp hiçbir pedagojik ve bilimsel verilere dayanma ihtiyacı duymadan ilköğretim okullarında ?Öğrenci Andı?nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmiştir. Pedagojik veya hukuki hiçbir dayanak göremediğimiz gerekçeli kararda, ülke gerçekliği ve toplumsal mutabakat bir yana uluslararası hukuk ve anayasa dahi görmezden gelinmiştir? diye eleştirdi.
Alınan kararın içeriğine de tepki gösteren Yalçın, ?Ne yazık ki yargıyı askeri darbelerle şekillendirilen müesses nizamın temsilcisi konumuna indirgeyen eski Türkiye alışkanlıklarının halen devam ettiği görülmektedir. Andımız´ın arka planında hiçbir bilimsel ve pedagojik gerekçe bulunmadığını, 1930´lu yılların totaliter rejimlerine öykünmenin çirkin bir tezahürü olduğunu ortaya koyan bu tespit, bugün dahi geçerliliğini ve canlılığını korumaktadır? diye eleştirdi.
Konuşmasında MEB´in´de savunmasında yetersiz kaldığının altını çizen Yalçın, ?MEB savunmasında, Danıştay´ın söz konusu kararına adeta mesnet oluşturacak bir tarzda öğrenci andının okunmasının fiziki zorlukları dile getirileceğine, Andımız uygulamasının kaldırılmasının haklı gerekçeleri nitelikli bir şekilde yer alabilirdi. Kanaatimizce, Andımız´ın kaldırma kararıyla ilgili olarak o dönem zarfında ortaya konulan gerekçeler bir manifesto gibi yer açıklanmalıydı? diye tepkisini dile getirdi.
Yalçın, siyasilere de çağrıda bulunarak, ?Buradan Sayın Cumhurbaşkanı´na ve Milli Eğitim Bakanlığı´na 2013´te verdikleri bu kararın arkasında durma çağrısı yapıyoruz. Bu konuda sorumluluk siyasi iradenindir. Danıştay´ın aldığı ideolojik nitelikteki bu karar öncelikle toplumsal barışa ve siyasi iradeye yönelik bir girişimdir. Bu antidemokratik ve evrensel hukuka aykırı karara tepkisiz kalınmamalı, Andımız´ın kaldırılması kararının arkasında durulmalı, insan hakları ve demokrasi alanında elde edilen toplumsal kazanımlar kararlılıkla korunmalıdır? dedi.