Siyasanın Kirli Yüzü

Ali Haydar Haksal- 04.06.2018

Siyasanın Kirli Yüzü

Yeni bir seçim sürecindeyiz. Geçmişte çok sayıda seçim süreçleri yaşandı. Her dönemde gerilimli ortamlar oluştu.

Geçmişte ideolojik keskinliklerden kaynaklanan, çatışmalara neden olan süreçler çokça yaşandı. Cumhuriyet ideolojisinin temellerini oluşturduğu yapı tek yanlı, yabancı, milletin özüne uymayan dönemlerdi. Yabancı ideolojinin kökleşmesi ve yerleşmesi için, millete rağmen bir yapı oluştu. Tek partili dönem, muvazaaya dayalı iki partili dönem, ardından da çok partili sürece girildi.

İdeolojik kesimlerin bölünmesi kan akmaya neden oldu. Çok sayıda insanımız canından oldu, yuvalar yıkıldı. Darbeler oldu. Tahammülsüzlük, halkın iradesine aykırılık baş gösterdi, göstermeye de devam ediyor.

Laik Türkiye Cumhuriyeti´nin bir yapısı var. Bu da milletimizin tercihi ya da değil süreç devam ediyor. En büyük ve gerilim de bu yapıdan kaynaklanıyor. Kimi bunu istismar ediyor, kimi içten içe tepki veriyor. Cumhuriyet ideolojisinin bölünmeleri de yabancı. Sağ, sol, ırkçı, faşist her ne var ise tamamı yabancı. Milletimiz Müslüman, ortak değerleri var. Bu ortak değerlere rağmen bölünmüşlükler devam ediyor. İdeolojilerin etkisi bitmesine rağmen devam ediyor. Marksizm dünyada etkisini yitirdi. Diğer ideolojiler de değerlerini yitirdi.

 

Bir muvazaa partisi olan DP´ye tahammül edilememiş, sürekli olarak merkezde askerlerin ve bürokrasinin olduğu bir merkezin müdahalesi ile karşı karşıya kalındı. Kendilerine aykırı düşebilecek en küçük bir oluşuma dahi izin verilmemiş anında bastırıldı ve boğuldu.

Büyük Doğu Fikir Kulübü ile başlayan milletimize dayalı her oluşum anında bastırıldı, etkisiz kılındı. Ancak düşünce, inanç asla yok edilemedi. Farklı biçimlerde yeniden hayata geçti. Düşüncede, sanatta, kültür ve siyasette büyük engellere rağmen var oldu. Bundan beslenen yerli, milletimizin sesi olan siyasal oluşlar gerçekleşti.

Millete dayalı olan çıkışlar, geçmişte sağ ya da sol kesimler tarafından devre dışı bırakılmak için her türlü entrikalar, yalanlar, iftiralarla karalandı, aşağılandı baskı ile devre dışı bırakıldı. MSP´nin siyasal hayatta yer alması ve giderek kökleşmesi sonucu özellikle sağcıların ve diğerlerinin iftiraları ile töhmet altına sokuldu. Merhum Erbakan Hoca´nın içki masalarında, eroin kaçakçısı ortakları olduğuna, yalan ve yanlış kimi beyanlar ile medyada, afişlerde yer aldı. Diyarbakırlı eski bir siyasa adamıyla birlikte eroin kaçakçılığı yaptığı zamanın Hürriyet gazetesinde haber olarak yer aldı. Bir dönemin Türkçü milliyetçisi, sonra da Zaman gazetesinin bir yazarı masa başında Demirel´in partisinin önde gelenleriyle yalan haber ürettiklerini açıkça itiraf etti yıllar sonra. Bu şahıs şu an mahkûm ve içeride.

 

Merhum Erbakan Hoca ve arkadaşları CHP ile Bülent Ecevit´in başbakanlığında CHP-MSP koalisyonu kuruldu. İmam Hatip okullarının ortaokul kısmı, 32 okul fiilen kapandı. CHP ile yer alan koalisyonda imam hatip okullarının ortaokul kısımları yeniden açıldı. Liselerde din dersi seçmeli olduğundan zorunla din dersi alınamıyordu. Bunun üzerine okullarda ahlak dersi okutuldu. Kıbrıs Barış Harekâtı gerçekleşti, ağır sanayi hamlesi başlatıldı. Tam da bu sırada korkunç ve kirli bir kampanya yeniden başlatıldı. Bu süreç ne yazık ki sürüyor. Erbakan Hoca; Süleyman Demirel, Alpaslan Türkeş, Tansu Çiller ile koalisyonlar kurdu.

İnsan değeri tamamen yok sayılıyor. Kul hakkına riayet edilmeksizin kaba, kara ve çok kirli bir süreçteyiz. Geçmişte sağcıların ve solcuların kirli tutumları bugün ayniyle sürüyor. Töhmet altına sokulan ve giderek kirli olan bir sürecin içinde bulunuyoruz. Eskiden sağcı ve solcuların kirliliklerinin bir benzeri bugün de sürüyor. Temel beyin eline rakı kadehi tutturan bunu sosyal medya üzerinden yapanlar dünden farklı değil. Ahlâkın iflas ettiği bir süreçte bulunuyoruz. Laik, seküler, kapitalist, liberal bir sistem içinde yapılanlar endişe verici. İslâm adına bu yapı içinde yapılan saldırganlıklar Müslüman ahlâkına, adap ve edebine sığmıyor ve uymuyor.