Suriye'de Rusya ve Esed rejiminin İdlib'e yönelik hava saldırıları, Türkiye'nin tepkileri üzerine önceki gün durdu. Havadan ve karadan saldırılar sonucu evlerini terk ederek Türkiye sınırı yakınlarına gelmek zorunla kalanların barınma ve kış çilesi sürüyor.
Kasım başından itibaren şiddeti artan bombardımanların ardından Türkiye sınırı yakınlarına göç etmek zorunda kalan siviller insani krizin pençesinde.
Rusya ve Esed rejiminin hava saldırılarının, Türkiye'nin tepkileri üzerine önceki gün durmasının ardından yerlerinden edilen ve sığınacak çadırı bile olmayan binlerce kişi barınacak bir yer arıyor.
İdlib'de halihazırda kampların dolması, yeni çadır kurulacak alanın ve altyapının bulunmaması ve yardımların azalması nedeniyle binlerce sivil sığınacak yer bulmakta güçlük çekiyor.
AA'nın havadan görüntülediği Hatay'ın Reyhanlı ilçesi karşındaki Kerame köyü yakınlarındaki kamplar bölgesinde çadırlarda yaşayan çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan siviller, soğuklar ve yağışlarla mücadele ediyor.
Yeni göçlerin devam ettiği kamplardaki çadırlar, bölgede etkili olan şiddetli yağış nedeniyle su altında kaldı.
"Çadırlara ihtiyacımız var"
Saldırılar sonucu evini terk etmek zorunda kalarak Kerame köyüne gelen Muhammed Jellul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya ve Esed rejiminin bir anda düzenlediği barbarca saldırılar sonucu İdlib'in güney kırsalından göç etmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Jelul, "Maarratünnuman ilçesi ve kırsalındaki yerleşimlerde yaşayan halk, Suriye-Türkiye sınır hattında geldi. Şu an çadırlara ihtiyacımız var. Çadır varsa soba yok. Soba varsa yakacak odun veya yakıt bulunmuyor. Sınır hattına sığınanlara çadır ve ısınacak malzemeler lazım." dedi.
Göç etmek zorunda kalan bir diğer sivil Murhaf Jeddu da "Bu bölgede yaklaşık 50 çadır kent vardı. Esed ve Rusya’nın saldırılarında yerinden edilenlerle birlikte çadırlar doldu, sayılar çok arttı." diye konuştu.
"İnsanlar nereye gideceğini bilmiyor"
Sınır hattına yakın bölgeye göç edenlerin barınma merkezlerine ve çadırlara ihtiyacı olduğunu dile getiren Jeddu, "İnsanlar nereye gideceğini bilmiyor. Bölgedeki sivil toplum kuruluşların çabaları yetersiz kalıyor. STK’larla olacak bir iş değil. Bir an önce devletler müdahale etmeli ve saldırılar nihai bir şeklide durdurulmalı." dedi.
Türkiye'nin baskılarıyla saldırılar durdu
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 24 Aralık'ta Kabine Toplantısı devam ederken yaptığı açıklamada, İdlib'de rejim ihlallerinin arttığını ve Rusya tarafına sert bir mesaj gönderdiklerini söylemişti.
Kalın, "24 saat içerisinde çatışmaların durdurulması, rejim saldırıların durdurulması konusunda bir çaba içinde olacaklarını heyetimize ilettiler. Süreci yakından takip ediyoruz. Bunun yeni bir ateşkes ile hayata geçirilmesini bekliyoruz. Rusya’dan ateşkes yapılmasını istedik. Aksi halde hem İdlib mutabakatı ihlal edilmiş olacak hem Türkiye’ye dönük göç dalgası olacak." ifadelerini kullanmıştı.
İdlib'deki AA muhabirlerinin gözlemlerine göre, İdlib'e hava saldırıları önceki gün durdu.
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki durum
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ili neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, Mart 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etti. Rejim güçlerinin ateşkesi sık sık ihlal etmesi üzerine Türkiye ve Rusya ek mutabakata vardı. Türkiye ile Rusya arasında 17 Eylül 2018'de imzalanan mutabakattan bu yana İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde rejim ve Rusya'nın saldırılarında 1300'den fazla sivil öldü. Saldırıların yoğun olduğu alanlardan nispeten sakin yerlere ve özellikle Türkiye sınırı yakınına göç edenlerin sayısı ise 2019 içerisinde bir milyonu aştı. Yalnızca geçen ay başından bu yana bölgede yerinden edilenlerin sayısı 217 bini buldu.
Kaynak: haksozhaber.net