Merhamet, bu yüce duygu, başkasını küçük görmekten doğan acımayla ya da başkasının acısından zevk alışla karıştırılmamalıdır. Uzak olsun böyle bir merhamet! Tanrı uzak etsin.
Kapitalistin, sosyal hizmet adı altında kârından ayırıp masrafa kaydettiği ve böylece vergisini azaltarak devlet kesesinden ödediği, dolaylı reklam, merhamet değil, merhamet kalpazanlığıdır. Uzak olsun böyle merhamet! Tanrı uzak etsin!
Marksizmin kin ve öç, terör ve şiddet, özgürlüklere kan kusturucu demir pençesini, uzatacağını vadettiği (uzattığı bile değil), ekmeğin yaldızı olan, yoksulun yoksulluğunu politika sömürüsüne kapital yapan yalancı işçi koruyuculuğunu, merhamet kavramıyla barıştırmak ne mümkün? Merhamet buysa, uzak olsun bu merhamet! Tanrı uzak etsin!
Yürek katılığından, katı yüreklerden merhamet doğmaz. Merhamet kalbin yumuşamasıdır.
Merhamet kalbin üzerinden kara mührün kalkmasıdır. Kalp kararışından kurtuluştur.
İnançtan doğar merhamet. Tanrıya inançtan.
Kendini, putunu ve bütün putları önce gönülde kırmaktan doğar.
Nefslere değil, ruhların açılımına yardım elini uzatıştır merhamet. Şüphesiz nefslere de o ruhlara yataklık yapmak için merhamet edilir.
İnsanın yettikçe, kaldırabildiği kadarıyla, sınır tanımaz merhamet.
Halis niyetin ilk verimidir merhamet. İkiyüzlülük ve art niyet kokan hiçbir fiil, merhametin repertuvarından yer alamaz.
Birkaç saf kızı bulup hastanelerde hastalarına hizmet ettrimekle göz boyadıktan sonra Asyalıyı, Afrikalıyı gömleğine kadar soymak, kapitalist Batı’nın ustalıklı merhamet ticaretinden bir tekniktir, başka bir şey değildir.
Tankla ezen, halkları tankların paletlerine takarak kurtaran merhamet, komünizmin merhametinden parlak bir levhadır.
Merhamet, başkasından cebinden aşırı kârla sağlanandan lütfen sunulan birkaç kuruşla uzaktan yakından alakalı bir şey değil.
Merhamet bütün varlığını Hak ve hakikat için adamaktır. Hem canını hem mal varlığını. Hakikat için insanlık uğruna bütünüyle koşmayı en doğal bir insanlık özelliği bilmektir merhamet.
Merhamet, hakikat için, insanlık için, zulümle, sömürüyle, cinayetle savaşmaktır. Yalnız biriyle değil, hepsiyle.
O, insanların insana tapmasına izin vermeyen yüce bir duygudur.
O, “Tanrı verdiğini her an bütünüyle geri alır”, korkusuyla titreyenlerin ruh halidir.
O, Tanrı armağanını başka kardeşlerine armağan etmekle en büyük mutluluğa erecek gün gibi aydınlık gönüllerin eşsiz sevincidir.
O, cehenneminden başkalarını koruma titizliği, başkalarının ruh bahçesine gülfidanı taşıma arzu ve hareketidir.
Merhamet, verirken kendisinin vermediğini bilmektir.
Aşktan doğar o. Ezel ve ebed aşkından.
Her yaratığa yaygın sevgi halesidir o.
Hasedle barışamaz. Cimrilikle bağdaşamaz. Onun yarısı hilm, yarısı cömertliktir.
Sabır, tevekkül, rıza ve tevazuyla akrabadır. Tek başına, soyut bir merhamet olamaz.
Merhamet, somuttur. Kanla birlikte vücutta dolaşmadıkça, kâğıt üstünde kalmaya mahkûmdur.
Ruhta çakan diriliş şimşeğidir merhamet. Ondan yoksunluk, ölümden beter ölümdür.
Namaz ve oruçla sütkardeştir o. Aynı anda emzirmiş onları öz memesinden.
Ne gizliyken değişir, ne açıkta gerçeğiyle.
Sessizce oluşur, gürültü patırtıyla değil.
Mevsim mevsim gelişir, iklim iklim zenginleşir.
Hamuru öksüzün gözyaşından yoğrulmuştur.
Mayası mazlumun ahıdır.
Merhamet insanın kendini hesaba çekişişinden doğan bir özdeğişim davranışıdır.
Kendini değiştirerek başkasının değişimine yol açmaktır.
Merhamet, bir yandan ruhlara kök salmalı, bir yandan toplumda sistemleşmeli.
Geçmişte olduğu gibi, İslam medeniyetinin tam açılımı vakitlerindeki gibi.
Yeniden merhamet ruhu doğmalı insanlıkta. Körleşmiş, kötürümleşmiş, felce uğramış merhamet ruhu dirilişini bütünlemeli bir kez daha.
Bir kez daha zulmün çelik ağı, kırılmalı merhamet ebabillerinin gagalarıyla.
Eziş fili, terör sırtlanı duraksamalı merhamet Kâbe’sinin önünde.
Balığı avlamak için oltanın ucuna takılan yeme merhamet azığı denemez. O zulüm azığıdır ancak.
“Politikada merhamet aptallıktır.” İşte, insanlık tarihinin alnına yazılan yüz karası merhamet düşmanı slogan!
Zulüm sloganlarını parçalamalı merhamet kılıcı. Kendisi de bir slogandan ibaret kalmalı.
Merhamet, insan kardeşliğini, yani inanç kardeşliğini ihya etmeli ruhlarda.
Tarih leş kokuyor. Çağ, veba ruhuyla titreşiyor. Cevher, akşamını haykırıyor. Bu basit daireyi söküp atacak olan merhamet ilhamı olacaktır.
Kimse, başkalarının kendisinin merhametine muhtaç olduğunu sanmalı. Tam tersine, hepimiz merhamete muhtacız. Topumuz birden merhamet ruhuna muhtacız.
Sezai Karakoç, “Çağ ve İlham II”, Diriliş Yayınları, İstanbul.
“Merhamet Ruhu” bölümü.