Seyyid Kutub, 20. yüzyılın en etkili alimlerinden biridir. Sadece yetiştiği Mısır kültür havzasını değil, İslam dünyasının diğer bütün havzalarını da etkilemiştir.
Seyyid Kutub'a göre İslam, hayatın tüm alanlarını kuşatan ve düzenleyen ilahi bir düzendir. Kutub, İslam'ın sadece ibadetlerin toplamı olmadığını, hayatın bütün alanlarını kuşattığını savunur. Bu yüzden İslam'ı sadece ibadetler ile sınıflandırmaya çalışan anlayışlara karşı çıkar. Kutub'a göre; sömürgeci güçler, İslam'ı asıl özelliklerinden uzaklaştırarak tanınmaz hale getirmeye çalışmışlardır.
19. yüzyılda İslam dünyasını etkileyen iki önemli şahsiyet Muhammed Abduh ve Cemaleddin Afgani'dir. Efgani, salt politik bir dönüşümü öngörüyor, yöntemi yukarıdan aşağıya doğru ve düşüncelerinin ana karakteristiği ihtilalcilik yani yönetici kadroların ıslahı ve düzelme orada başlamalıydı. Abduh ise kültürel ve toplumsal dönüşümü temel alıyor, ıslah öncelikle toplumda olmalıydı. Bu bağlamda O'nun projesinde "eğitim" anahtar bir terimdir.
Seyyid Kutub'un, Muhammed Abduh'tan ayrılan tarafı eğitimin felsefesini sorgulamasıdır. Eğer modern dünyayla bir hesaplaşma içinde olacaksanız bu eğitimi formuyla, muhtevasıyla, felsefesi, yöntemleri ve araçlarıyla onu tarih sahnesine çıkaran misyonuyla sorgulamak zorundasınız.
21. yüzyılın Müslüman şahsiyetleri bu alim, entelektüel, şehid ve dava adamını yakından tanımak, onu zamanın ruhuna uygun anlama çabası içinde, idealini ve fikirlerini yaşatmasıdır.