Akif Beki yazdı;
Pandomim mayısta kopmuştu, Cumhur İttifakının kayıt dışı ortağı Perinçek, AK Parti’ye muhtıra vermiş ve gayrimilli bulduğu SETA’nın temizlenmesini istemişti.
Bir ay oldu olmadı, Perinçek’in gayrimilli dediği unsurların SETA’dan ayrıldığı haberleri geldi.
Kopan ekip, 20 kişiymiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlılık bildiren ‘izindeyiz, yolun yolumuz’ mesajlarıyla istifa açıkladılar.
Aralarında, Perinçek’le ekranda tartışan Enes Bayraklı ile ‘yabancı medyanın Türkiye uzantıları’ raporunu hazırlayan İsmail Çağlar da var.
Kaderin cilvesi işte...
Kavga ilk çıktığında şöyle yazmıştım:
“Gazetecileri ‘dış güçler hesabına hükümeti yıpratmak’tan fişleyen SETA’yı Perinçek, ABD emperyalizmiyle İsrail Siyonizmine hizmetle suçladı.
İktidarda yan yana yürüyen kafadarlar, bir bakmışsınız hain diye mimleme silahını birbirlerine çekmiş!
SETA, şimdi Vatan Partisi lideri Perinçek tarafından ‘ABD emperyalizmi ve İsrail Siyonizmine hizmet’le suçlanıyor. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafını kuşatmakla. ABD ve İsrail’den yönlendirilmekle. ABD ve İsrail’in çıkarlarını savunmakla...
Perinçek, emperyalizm ve Siyonizmle gerçekten mücadele adına iktidarı, ‘SETA’yı beslemeyi bırakmaya ve ilişkisini kestiğini açıklamaya’ çağırıyor.
Artık başkasının kapısını birlikte çalanlar, birbirlerinin kapısını tıklatıyor. Birbirlerine, ektiklerini biçtiriyorlar...”
Çok gülmüştüm. Meğer ciddiymiş, SETA’da Perinçek depremi ve temizliği yaşanıyor.
Yerli ve milliciliğin yılmaz bekçisi Perinçek, iktidar kurumlarında gayrimilli unsur avına çıkıyor. Ve hedef aldığı kurumlar, üç vakte başlıyor yaprak dökmeye.
AK Parti’ye nasip oldu.
Söyleseler inanır mıydınız!
Karpuz içindeki çocuk, kadayıf tepsisi maketi derken kayyum sanatı, yeni bir dalda daha eser verdi: Video enstalasyonu...
Kayyum yönetimindeki Büyükşehir, Diyarbakır’ı karpuz heykeliyle temsil etme kararlılığından vazgeçirilemiyor.
Tepkiler üzerine biri kaldırılıyor ama anti-estetik harikası eserlerden bir başkası konuyor.
En son, kulenin tepesine kondurulan dev bir karpuz enstalasyonu görmüştük, bir de sur duvarı maketinin üstüne yerleştirilen vardı.
Şehre sembol arayışında karpuz kulesine rakip de çıktı: Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu’nun 1 dakika 18 saniyelik tanıtım klibi.
14 Mayıs’ta şahsi ve kurumsal Twitter hesaplarından paylaşmış. Yeni dikkat çekti.
Video art dalında da ustalığını konuşturan dünya çapındaki sanatçımız Güneştekin’in fikrini sordum.
Çünkü...
Ahmet Güneştekin, karpuz maketlerini eleştirenlerin başını çekiyordu.
Fakat Başkan Beyoğlu’nun pek artistik videosunu şu tepkiyle paylaştı:
“Bu adam karpuz maketlerini ezdi geçti.”
Öyle absürt bir şaheser ki yanında karpuz maketleri sönük kalıyor. Güneştekin bile o maketlerin günahını aldığı için pişmanlık duyuyor.
Sanatsal değerlendirmesine gelince...
Güneştekin, “Dönemin ruhu daha iyi yansıtılamazdı” diyor.
AK Partili Başkan’ın ağır çekim makama gelişi, güne Erdoğan portresinin önünde huşuyla ceketini ilikleyerek başlaması, saygı duruşuna geçmesi, altına döşenen dramatik müzik, özenilmiş kurgusu, halkın arasına karışması, bir ömür hizmete hazır olduğu vurgusu, “milletimiz hizmet biz dua kazandık, milletimizle gönül bağı kurduk” demesi, daha ileriyi hedeflediğini açıklaması filan...
Seçimde yüzde 71’le kazanan HDP adayının mazbatasını iptal ettirdiği, ikinci geldiği halde o koltuğa oturtulduğu gerçeğiyle birlikte düşününce daha havalı.
Dali halt etmiş yani, gerçeküstücü bir video sanatı denemesi. Karşımızda sürrealist bir başyapıt duruyor.
Güneştekin üstüne koyacak bir şey bulamadı, bir ‘hafıza odası’ sergisinde olduğu gibi sergilemekten yana.
Sadece yetenek değil bütçe olarak da aşılması zor mükemmellikte görünüyor.
Sadece Diyarbakır’da kayyum dönemini değil memleketin bu dönemini komple anlatacak güçte, sembolik değeri çok yüksek.
Nazar değmesin, bir maşallahınızı alır.