MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu arasındaki 'Serok' (Başkan) tartışması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretinde bölge halkı tarafından 'Serok Erdoğan' tezahüratları ile karşılanmasının ardından yeniden alevlendi.
Davutoğlu, Bahçeli'nin kendisine 'Serok' dendiği için yaptığı eleştirilere göndermede bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da Diyarbakır'da 'Serok' diye karşılandığını hatırlatan Davutoğlu, "Bahçeli bakalım ne diyecek? Bana, ‘Serok’ dendiğinde, Kürt kardeşlerim yıllardır bana ‘Serok Ahmet’ dediğinde ben teröristlerle iş birliği ediyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘Serok’ dendiğinde barış sembolü mü oluyor?” diye konuştu.
Bugün partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli de Davutoğlu'nu bir kez daha hedef aldı. Bahçeli, "Serok Ahmet fitneyi bıraksın, buradan kendisini doyuracak ekmek çıkmayacaktır" diyerek şu ifadeleri kaydetti:
"Onun serokluğu bölücülüğün umududur, terör örgütünün taltifidir, Türkiye’nin temellerini dinamitlemenin şifresidir. Edepsizce bizi Kürt ve Kürtçe düşmanı gösteren Serok Ahmet gafletin pençesindedir, tarihte Bizans işbirlikçisi olarak anılan Haris İbn Cabela’nın tıpkısının aynısıyla fotokopisidir ve iftiracının daniskasıdır. Serok Ahmet zillet çamurunun içinde çırpınmaktadır."
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Özellikle ifade etmek istiyorum ki biz çıkarlarımızın değil, ülkülerimizin peşindeyiz. İstikbalimizin değil, istiklalimizin derdindeyiz. Halkın yanındayız. Hakk'ın yanındayız.
Yalanı ve riayı siyaset zannedenler, yıkımı marifet görenlerdir. Bizim kulislerin ateşinde kaynatılan dedikodu aşına karnımız toktur. Menfaat gruplarının tekliflerine kapımız sürgülüdür. Cumhur İttifakı'nı hedef alan alçak kampanyalara tamamen kulağımız tıkalıdır. Şirret niyetlerinin esiri olanlar ne derse desin, Cumhur İttifakı dünden daha güçlü şekilde ayaktadır.
Akıllarınca ittifakımızda çatlak arayanlar, her konuyu çarpıtanlar nal toplamaya devam edeceklerdir. Cumhur İttifakı camdan yapılmış bir vitrin süsü bir vazo değildir ki çatlasın. Cumhur İttifakı sipariş üzerine kurulmadı. Pazarlık usulüyle, koltuk sevdasıyla, para pul kaygısıyla basat bulmadı.
İmralı canisi başına nasıl çuval geçirilip Türkiye'ye getirilmişse, Fethullah Gülen de aynı şekilde derdest edilip ülkemize getirilmelidir. ABD, Gülen'i derhal iade etmelidir.
İP Başkanı, FETÖ'cüleri kastederek 'Bütün ağababaları uçup gitti, tüm garibanlar içeride' diyecek kadar ucube bir değerlendirme yapabilmiştir. İçeridekiler gariban değil, haindir, casustur, emperyalizmin kanlı tetikçidir. Garibanı bilmesek bize yutturacak. CHP yönetimine göre 15 Temmuz tiyatrodur. Asıl darbeyse 20 Temmuz 2016'da ilan edilen OHAL'dir. 15 Temmuz gecesi vatanı işgal etmek isteyen teröristler neyse, bu barbarlığa, bu düşmanlığa 'tiyatro' diyenler de aynısıdır. CHP ile İP, HDP'nin yörüngesine sabitlenmenin yanı sıra, PKK'nın çizgisine taşınmışlar, FETÖ ile tek yumurta ikizi haline gelmişlerdir.
Bu CHP yönetimi milli mücadele yıllarında görev alsaymış vatanı olumsuz şekilde devrederdi.
Merhum Ecevit'in devlete ve millete bağlılığını tartışmak isteyenleri Allah'a havale ediyoruz. Güneş toplamakla meşhur bu kişinin bir tek Kılıçdaroğlu'na laf etmediği hepimizin yalın şekilde gördüğü gerçektir. Önemli olan kimin ne söylediği değil, söyleyenin kimler tarafından konuşturulduğudur.
Serok Ahmet fitneyi bıraksın. Serok Ahmet zillet çamurunun içinde çırpınmaktadır.