Alparslan Kuytul’un başında olduğu Furkan Vakfı'nın üyeleri, bir süredir tutuklu olan ve haklarında henüz iddianame hazırlanmayan 8 gönüllüsü için Adana Seyhan’da eylem yapmak istedi. Polis Furkan Vakfı üyelerine saldırdı, çok sayıda kişi başlarından ve vücutlarının farklı yerlerinden yaralandı.
Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı kurucu Genel Başkanı Alparslan Kuytul’un eşi Semra Kuytul, Adana’da polis şiddeti sırasında ve sonrasında yaşadıklarını Gazete Duvar’a anlattı.
KUYTUL MARKETTE ‘MAHSUR’ KALDI: GAYRİ RESMİ GÖZALTI
Gözaltına alınan olmadığını, çok sayıda kişinin yaralandığını belirten Semra Kuytul, "8 arkadaşımız için meşru düzende yürüyüş yapacaktık. Emniyet o kadar kin ve öfkeyle tedbir almış ki, eylem yapacağımız yere gitmekte olan, ara sokaklardaki kişilere orantısız bir şekilde saldırdı. Yürüyüş yerine ulaşamadık bile" dedi.
Polisin yürüyüşe izin vermemesinin ardından Atatürk Parkı’nda basın açıklaması yapma kararı aldıklarını, Alparslan Kuytul’un da "Oraya gitsinler ben de oraya geleyim" dediğini aktaran Semra Kuytul, "Hoca efendi oraya doğru giderken coplarla ciddi bir müdahaleye maruz kaldı. Arkadaşlarımız da onu muhafaza etmek için marketin içerisine sokmuşlar. Orada mahsurlar. Gözaltı değil ama saatlerdir orada mahsur kaldılar. Saatler geçti oradan bırakılmadı ve hiçbir resmi işlem yapılmadı. Gayri resmi gözaltı var. Hoca efendi içeride tek kalmış diye şimdi bir haber aldık. Polisler yanına girmişler. Endişeliyiz" diye konuştu.
‘HUNHARCA BİR MÜDAHALE VARDI’
Kendisinin yaralanmadığını, arkadaşlarıyla ilgilendiğini belirten Semra Kuytul, "Şahit olduğum çok olay oldu. Yüzlerce darp var. Yaralı sayısını, hastanede olan sayısını bilmiyoruz. Hem çok sayıda yaralı var hem de arkadaşlarımızla irtibat sağlayamıyoruz. Bulunduğumuz ortam savaş ortamı gibiydi" ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun söz konusu müdahaleye ilişkin "Orantısız güç uygulamak bizim yöntemimiz olmamalı idi" sözlerini kullandığını hatırlattığımız Semra Kuytul, darp raporlarıyla birlikte şiddet uygulayan polislerle ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek şunları kaydetti:
"Çok farklı ve hunharca bir müdahale vardı. Çok zalimceydi. Biz yasa dışı bir şey yapmadık. Meşru düzlemde yaptığımız her şeye, her hareketimize böyle şiddetle karşılık bulduk. Bu muhalif olmaktan kaynaklanıyor. Bundan dolayı şiddet uyguluyorlar. Hoca efendinin sözlerinden rahatsız oluyorlar. Hoca efendinin söylemlerine zulümle karşılık veriyorlar. Yürüyüşümüze engel olanlardan ayrıca suç duyurusunda bulunacağız. Hoca efendinin bu şekilde mahsur tutulmasına ayrıca suç duyurusunda bulunacağız."
