Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde olmasında CHP’nin de rolü olduğunu ima etti.
Selvi, bugünkü köşe yazısının ilgili kısmında 2016 yılında HDP’yi hedef alan dokunulmazlıkların kaldırılmasını hatırlattı.
Yazının ilgili kısmı şöyle:
Bazı yazıların günü geçse de zamanı geçmiyor. Kılıçdaroğlu’nun, Diyarbakır’da Selahattin Demirtaş’ın, “Seni başkan yaptırmayacağız” dediği için hapse atıldığı yönündeki sözlerini kastediyorum. Böylece Selahattin Demirtaş başta olmak üzere HDP’lilerin cezaevine girmesinin yolunu açan dokunulmazlıklarının kaldırılmasındaki rolünü gizlemiş oldu.
1- Selahattin Demirtaş, 17 Mart 2015 tarihinde Erdoğan’a, “Seni başkan yaptırmayacağız” dedi.
2- Selahattin Demirtaş’ın dokunulmazlığının kaldırıldığı Anayasa değişikliği 20 Mayıs 2016 tarihinde yapıldı. Dokunulmazlığı kaldırılmasa Selahattin Demirtaş cezaevinde olur muydu? Olmazdı. Peki süreç nasıl işledi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kobani olayları hakkında yaptığı konuşma üzerine Kılıçdaroğlu, tüm dokunulmazlıkların kaldırılması için çağrı yaptı. “Bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu’nun meydan okuması üzerine harekete geçildi. Hazırlanan Anayasa değişikliği Meclis’e sunuldu. HDP, dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıktı. Kılıçdaroğlu, “AKP’nin teklifi Anayasa’ya aykırı ama ‘Evet’ diyeceğiz” dedi. AK Parti’nin 317, MHP’nin 40 milletvekili vardı. İki partinin milletvekili sayısı Anayasa değişikliğine yetmiyordu. CHP’nin ise 134 milletvekili vardı. Anayasa değişikliği CHP’nin desteğiyle, 376 oyla kabul edildi. Selahattin Demirtaş, 17 Mart 2015 tarihinde “Seni başkan yaptırmayacağız” dedi. O zaman hapse girmedi. Hatta ondan sonra 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde milletvekili seçilerek Parlamento’ya girdi. Demirtaş, CHP’nin desteğiyle dokunulmazlığı kaldırıldığı için 4 Kasım 2016 tarihinde Diyarbakır’da gözaltına alındı. Aynı tarihte HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ başta olmak üzere 9 HDP milletvekili gözaltına alınarak cezaevine konuldu. Demek ki neymiş? Kılıçdaroğlu çarpıtmaya çalışsa da tarih yalan söylemezmiş.
Kaynak: İndependent Türkçe
