Selçuk Özdağ ile irtibatlı enpolitik.com sitesinin yazarlarından Alper Aksoy kaleme aldığı yazıda Arap Devletlerinin Barış Pınarı harekatını kınamasını gerekçe göstererek “Barış Pınarı siyasal islam'ın ümmet balonunu patlattı. Dünya Ortaçağ dünyası değil. Din temeline dayalı uçuk pembe ittifaklar tarihe karıştı.” demiş ve hızını alamayıp eklemiş “Türkiye'de misafir ettiğimiz Suriyeli Arapları Barış Pınarı Harekâtımızı kınayan Arap ülkelerine göndermenin tam zamanıdır. Hatta Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı tarikat şeyhlerini, müridlerini, siyasal ümmetçi ve Arapçı yazarları da aralarına katmalıyız.”
Bu yazıdaki ümmet kavramını ortaçağa ait görmekten tutun da İslamcılıktan bahsederken “siyasal islam” tabirini kullanmaya kadarki oryantalist kafa ve jargon bir tarafa yazı sahibine sormak gerekir Türkiye’nin harekatını destekleyen kınamayıp bilakis destekleyen ve bu konuda şu ana kadar en net açıklamayı yapmış ülke olan Katar’ı, yine destek açıklaması yapan Hamas’ı ve Arap Birliği’nin yaptığı kınama açıklamasının kendi iradelerini yansıtmadığını söyleyen Fas’ı nereye koyacağız? Ya da harekatı kınayan Arap Birliği üye ülkelerinin mevcut yönetimleri ne kadar halklarının iradesini yansıtıyor? Milliyetçi cahiliyenin tipik toptancı yaklaşımıyla yine fatura bütün Araplara çıkartılmış ve bu faturayı Türkiye’deki Suriyeli muhacirlerin ödemesi istenmiş. Yazara yine sormak gerekir Türk Silahlı Kuvvetleriyle birlikte harekatı yürüten Suriye Milli Ordusu askerlerini de harekatı kınayan Arap ülkelerine göndermek gerekir mi?
Kısacası milliyetçi cahili söylem, söze konu edilen yazıda bütün bilgi yanlışlıkları, tutarsızlıkları ve merhametsizliğiyle bir kez daha boy gösteriyor. Ahmet Davutoğlu’nun yürüttüğü partileşme çabalarında en yakınındaki isimlerinden olan Selçuk Özdağ ile irtibatlı haber sitesinde İslamcılığı, İslamcıları ve İslam’ın aziz kavramlarından ümmet kavramını hedef alan böylesine sakil bir yazının yayınlanmasının anlamı nedir merak ediyoruz doğrusu?
Alper Aksoy'un enpolitik.com sitesinde yayınlanan yazısı:
Siyasal İslamın Ümmet Balonu Patladı
14 Temmuz 1974'de yapılan Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında devrimci solun teorisyenleri şunları yazmıştı:
"Milliyet duygularını kabartan bu harekât Türkiye'de yapacağımız devrimi 20 yıl geriye attı..."
Tabii o arada Sovyet sistemi de battı.
Barış Pınarı da siyasal islam'ın ümmet balonunu patlattı.
Dünya Ortaçağ dünyası değil.
Din temeline dayalı uçuk pembe ittifaklar tarihe karıştı.
Ama ülke Müslümanlarına bu gerçek anlatılamıyordu.
İşte o yüzden bir musibet bin nasihatten daha iyidir.
***
Türkiye'de misafir ettiğimiz Suriyeli Arapları Barış Pınarı Harekâtımızı kınayan Arap ülkelerine göndermenin tam zamanıdır. Hatta Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı tarikat şeyhlerini, müridlerini, siyasal ümmetçi ve Arapçı yazarları da aralarına katmalıyız.
Suriye'den gelen Türklere ve bölücü olmayan Kürtlere biz bakarız.
***
Sünni Türkler Anadolu'ya Emevi İslamını ve bedevi kültürünü getirdiler, Alevi Türkler ise Türklüğü... Alevilerin Horasan'dan Anadolu'ya getirdiği, geliştirdiği saz bile tek başına Türklüğü ayakta tutan bir kültür hazinesidir... Türk'ün türküleri sazın perdelerinde tütsülenip gönüllere akmıştır... Saz çalan, türkü çığıran, Türk'ü söyleyen alevi canlara benden selam olsun!.. Pir Sultan'dan Neşet Ertaş'a, bütün ozanlara selam olsun!..
***
Geriye dönüp baktığımda ülkücülerin devleti aşırı kutsallaştırdığını görüyorum. O yüzden de ülkücü hareket üzerine yapılan bütün provokasyonlarda "kutsal devlet" ilkesi baş köşeye oturtulmuştur. Onlar da kuzu kuzu yutmuştur her şeyi. En son yutturulan "beka meselesi" de gümüş tepside, altın kadehlerde sunulan bir baldıran zehiridir. Bu zehri yutanlar da ne acıdır ki "kutsal devlet"e hizmet ettiğini sanmaktadır.
İslamcılar ta baştan beri devlete muhaliftir çünkü hilafet yanlısıdırlar. İktidar olduklarında beyinlerini esir alan "darü'l harp" zihniyeti yüzünden devlet malını timsah iştahı ile, ibadet vecdi ile yağmalamışlardır. Çünkü "Darü'l harbte devlet malını yağmalamak günah değildir", "Peygamber efendimiz bile devenin iyisine binerdi" ve benzeri anlayışlar haramın, soygunun, israfın "İslami (!)" dayanaklarıdır.
***
Birçok konuda TÜİK verilerini kullanmıştım: İthalat-ihracat rakamları ve işsizlik oranı gibi...
TÜİK enflasyon rakamını tek haneli olarak açıkladıktan sonra okuyucularımdan özür diliyorum.
Devletin hiçbir kurumuna güvenim kalmadı. İmam-Hatipler kuşağı Türkiye'de önce İslamı sonra devleti tahrip etti. AKP'li Dilipak ne güzel ifade etmişti: "Bize bakan Müslümanlıktan soğuyor".
Elektriğe, benzine, gıdaya, her şeye gelen zamlar yüzde ellinin üstünde olacak ama enflasyon tek haneye inecek . Bu yalana koyunlar bile inanmaz.
Allah Türk milletini "dindar"(!) siyasetçilerin yalanlarından korusun!..