Şehit Metin Yüksel şehadetinin 40.yılında 23 Şubat´ta öğle namazından sonra şehit edildiği yerde Fatih Camisinin avlusunda anıldı.
Anma Programına katılanlar Şehit Metin Yüksel´in yolunu sürdüreceklerini ifade ettiler. Havanın çok soğuk olmasına rağmen yoğun bir katılım olduğu gözlendi. Programa katılanlar arasında Ak Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan´da vardı.
Şehit Metin Yüksel Platformunun organize anma programı 23 Şubat Cumartesi günü öğle namazından sonra Şehit Metin Yüksel´in şehit edildiği Fatih Camisinin avlusunda Kuran tilaveti ile başladı.
Kuran´ı Kerim tilavetinden sonra Grup İslami direniş Şehit Metin Yüksel ezgisini müziksiz olarak seslendirdi.
Daha sonra Şehid Metin Yüksel´ in anma programı için hazırlanan basın bildirisi okundu.
Basın bildirisinden sonra yürüyüş halinde Şehidin Kabrinin bulunduğu Edirne Kapı şehitliğine gidildi. Fevzi paşa caddesi boyunca Şehadet içerikli sloganlar atıldı. Amerika ve İsrail lanetlendi.
Şehit Metin Yüksel´in kabri başında Şehit Metin Yüksel´in dava arkadaşlarından Mehmet Ali Tekin bir konuşma yaptı. Konuşmasında Şehit Metin Yüksel´in mücadeleci ve ümmetçi kişiliğine vurgu yaptı. ?O hayatını İslam´a adamış bir Müslüman´dı. Uluslar arası emperyalizmin uşaklığını yapan laik sisteme karşı, Müslüman´ın takınması gereken tavrı takınmış; ömrünü, bu uğurda mücadeleye adamıştı.? Dedi.
Daha sonra Şehit Metin Yüksel´in kabri başında Kuran okundu. Ve şehadetinin 40. Yılı dolayısı ile indirilen 40 Hatmin duası yapıldı.
Duadan sonra program sona erdi.
İşte Şehid Metin Yüksel´i anma programı basın bildirisi:
Bismillahirrahmanirrahim
?Allah yolunda öldürülenlere sakın ölüler demeyin. Tersine onlar diridirler ama siz farkında değilsiniz.? (Bakara 154)
? Eğer Allah yolunda öldürülürseniz veya ölürseniz Allah´ın size lütfedeceği mağfiret ve rahmet onların biriktirdiklerinden daha hayırlıdır. And´olsun ölseniz de öldürülseniz de muhakkak ki Allah´ın huzurunda toplanacaksınız." (Ali-imran 157-158)
? Müminler arasında öyleleri var ki Allah´a verdikleri sözde dururlar. Kimileri sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir. Kimileri de şehidlik beklemektedir. Onlar hiç sözlerini değiştirmediler." (Ahzap23)
Tarih Hak ile Batıl arasındaki mücadeleden, tevhid ve şirk arasındaki savaştan, mazlumlar ve zalimler arasındaki çarpışmadan ibarettir. Rabbimiz şehid´lerle bu mücadelelerin tanıklığını yapmak üzere aramızdan şahitler edinmiştir. Şehitler yaşadıkları zamanın adil tanıklarıdır. Şehitler tevhid ile şirki ayrıştıran mihenk taşlarıdır.
Şehit; dünyaya dair hiçbir beklentisi olmayan ve yalnızca hakka adanmış olmanın adıdır. Dünyanın var oluşundan bu güne kadar Hak ile batıl arasındaki mücadelede ne zaman yolumuzu şaşırsak, bize doğru yolu gösteren işaret taşları ve ne zaman karanlıkta kalsak yolumuzu aydınlatan ışıkların adıdır şehit?
Şeytan´ın ve şeytanlaşmışların bize kurduğu hile ve tuzaklardan ancak bu azizlerimizin adımlarını takip ederek kurtulabiliriz.
Onlar tüm insanlığın kurtuluşu için en değerli varlıklarını, bedenlerini hiç düşünmeden feda edebilen birer insanlık abideleridir.
Zamanımızda dünya istikbarının bize dayattığı ne varsa reddetmek,onların kurduğu ve kuracağı tuzaklara düşmemek,ancak şehadet bilincini yeniden kuşanmamızla mümkün olacaktır.
Şahadet bilincini kuşanmak
Dünyevi arzu ve heveslere dair ne varsa kendi adına reddetmektir.
Şahadet bilincini kuşanmak
Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman kardeşinin derdi ile dertlenmek gerekirse onun için hayatından vazgeçmektir.
Şahadet bilincini kuşanmak
Hırsızın arsızın, zalimin zorbanın zulmü altında inleyen insanların feryadını işitmek, gerekirse kendi bedenini onların bedenine siper etmektir.
Şahadet bilincini kuşanmak
İslam ve Müslümanların izzet ve şerefini korumak, gelecek nesillere ve çağlara bu anlamda mesaj bırakmaktır.
Şahadet bilincini kuşanmak
Sınırsız , sınıfsız İslam toplumunu oluşturmak için coğrafya, kavim, mezhep, meşrep farkı gözetmeksizin hiçbir hesap yapmadan tüm Müslümanları kucaklayabilmektir.
İslam Ümmetinin üzerine bir karabasan gibi çöken emperyalizme, siyonizme, onların işbirlikçilerine karşı direnebilmenin tek yolu şehitlerimizin adımını takip etmekten geçmektedir.
Her biri gökyüzünde parlayan yıldızlar gibi olan bu şehitlerimizden birisi de Metin Yüksel´dir.
Metin Yüksel´i hayattayken tanıyanlar, çok iyi bilirler.
O´hayatını İslam´a adamış bir müslümandı.
Uluslar arası emperyalizmin uşaklığını yapan laik sisteme karşı, Müslüman´ın takınması gereken tavrı takınmış; ömrünü, bu uğurda mücadeleye adamıştı.
Önderimiz, Peygamberimiz Hz. Muhammedin ?Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.´ Sözünü ?EN BÜYÜK İBADET HAKKI MÜDAFA ETMEKTİR? diye sloganlaştıran Metin Yüksel; ömrünü, haksızlıkla mücadele etmekle geçirmiş. Nerede bir mazlum varsa, onların sığınağı olmuştu.
" Doğu´da bir Müslüman´ın ayağına diken batsa, Batıdaki Müslüman´ın onun acısını yüreğinde duyması gerekir." Hadisini şiar edinerek İstanbul´da Ankara´da, Sivas´ta, Konya´da, Kayseri´de, Adıyaman´da her yerde Müslümanların yardımına koşmuş sıkıntılarını gidermişti.
Metin Yüksel sadece kendi coğrafyasının insanı değildi.
?Sen oradan kıracaksın zincirleri, ben buradan; bir gün, mutlaka kavuşacak ellerimiz´ diyerek Moro´dan Eritre´ye Doğu Türkistan´dan Azerbaycan´a Filistin´den İran´a kadar tüm İslam coğrafyasındaki Müslümanların sesi ve yüreği olmuştu?
Şubat ayı şehitler ayıdır
Metin Yükselle birlikte Şubat ayı içerisinde, pek çok mücadele insanımızın Şehadete koştuğuna tanıklık ediyoruz. Bunlardan bazıları şunlardır.
ES´AD ERBİLİ - 4 Şubat 1931
Hiç ilgisi olmamasına rağmen, Menemen olaylarından yargılandı ve idama mahkûm edildi. Çok yaşlı olduğundan hastanedeyken 4 Şubat 1931´de zehirlenerek şehit edildi.
İSKİLİPLİ ATIF HOCA - 4 Şubat 1926
Şapka Kanunundan 2 yıl önce yazdığı bir risalesinde, halkı şapka giymeme isyanına teşvik ettiği iddia edilerek, Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından, 4 Şubat 1926 Perşembe günü, asılarak şehit edildi.
ZELİMHAN YANDARBİYEV - 13 Şubat 2004
Cevher Dudayav´den sonra başkan seçilen Zelimhan Yandarbiyev, Çeçenler´in Ruslar´a karşı mücadelesini, Katar´da anlatmaya gittiği sırada 13 Şubat 2004´te arabasına konan bir bombayla şehit edildi.
ABBAS MUSAVİ - 17 Şubat 1994
Siyonist İsrail´e karşı mücadele veren Lübnan Müslümanlarının lideri, 17 Şubat 1994 tarihinde hanımı ve bir çocuğuyla beraber, İsrail helikopterlerinin roketleriyle şehit edildi.
MALCOLM X - 21 Şubat 1965
Hapishanede iken Müslüman olan Amerikalı bu siyahi Müslüman. Amerikan ajanları tarafından, 21 Şubat 1965 tarihinde New york´ta konuşma yaparken, kürsüde kurşunlanarak şehid edildi.
HASAN EL-BENNA - 12 Şubat 1949
Müslüman Kardeşler Hareketi´nin kurucusu olan Hasan El Benna, 12 Şubat 1949 tarihinde, bir konferansından çıkarken silahlı saldırıya maruz kalarak şehit edildi.
Ne yazık ki Mısır da dün olduğu gibi zulüm, bugün de devam ediyor. Halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve onlarca İhvan Hareketi üyesi kardeşimiz zindanlarda ağır baskı ve işkence altında tutuluyor.
Henüz birkaç gün önce 9 ihvan üyesi kardeşimiz Mısır diktatörü çağdaş firavun Sisi tarafından idam edilerek şehit edildi.
Şehitlerimize Allah´tan rahmet dilerken, Mısır diktatörü ve tüm zalimler için Yaşasın Cehennem! Feryadımızı yükseltiyoruz.
NECMEDDİN ERBAKAN - 27 Şubat 2011
Türkiye Müslümanlarının siyaset ve ümmet bilincini kazanmalarına öncülük eden ve hayatını bir şehit gibi yaşayan Milli Görüş Lideri, 27 Şubat 2011 günü vefat etti.
?Türkiye Müslümanları olarak Bu inanç birliği içerisinde, aynı kitabın buyruğu altında hareket etmek ve aynı nizamın yaşandığı ülkelerde, alnımızı ıslak topraklara koymak için bekliyoruz? diyerek şehadete ulaşan Metin Yüksel´in şahsında, Tüm şehitlerimize rahmet diliyor ve yollarını sürdüreceğimizi bir kez daha haykırıyoruz?
Kaynak: Şehid Metin Yüksel Platformu